Gündem

AKEL ile Rum hükümeti arasında Avrupa savunması kavgası

Güney Kıbrıs’ta AKEL ile Rum hükümeti arasında Avrupa savunması ve Türkiye’nin de buna katılımı konusunda tartışma çıktığı belirtildi.

Güney Kıbrıs’ta AKEL ile Rum hükümeti arasında Avrupa savunması ve Türkiye’nin de buna katılımı konusunda tartışma çıktığı belirtildi.
Haravgi gazetesinde yer alan habere göre, AKEL, Rum hükümetini, Avrupa Birliği’nin Avrupa savunma programlarına katılması için Türkiye’nin “önüne serdiği halı” konusundaki sessiz duruşu konusunda suçlarken, buna paralel olarak DİSİ ve ELAM’ı da konu hakkında izahat vermeye çağırdı.
Gazeteye göre, AKEL, DİSİ ve ELAM’ın Avrupa Parlamentosu'nda üyesi oldukları siyasi grupların Ankara’nın düzeyinin yükseltilmesi konusunda öncü rol oynadıklarını belirtirken, DİSİ ve ELAM’ı konu hakkında izahat vermeye çağırdı.
Avrupa Birliği’nin Türkiye ve Türkiye savaş sanayinin Avrupa savunma programlarına katılımını sağlamasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Kıbrıs’ta ve başka bölgelerde işgalci olmasının yanı sıra Doğu Akdeniz’de de istikrarı bozucu bir etken olduğu iddiasında bulunan AKEL, bunlara rağmen AB’nin Türkiye’ye Avrupa savunmasının kapılarını açtığı iddiasında bulundu.
AKEL bir diğer ifadeyle “Türkiye’nin üye bir devletin toprağını yasadışı bir şekilde işgal ettiği bir zamanda, Avrupa halklarının ise Avrupa savunmasına yardımcı olması için Türkiye’ye para ödeyeceklerini” iddia etti.
AKEL açıklamasında RearmEU programına karşı çıktığını da anımsatırken, Hristodulidis hükümetinin önümüzdeki salı günü söz konusu anlaşmanın kesinleşeceği AB Genel İşler Konseyi toplantıda takınacağı tutumu izah etmesi gerektiğini ifade etti.
AKEL açıklamasında AB’nin en azından Ankara'ya silah ambargosu uygulaması gerektiğini de iddialarına ekledi.

-Hükümetin yanıtı
Fileleftheros gazetesinde yer alan habere göre, Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in Basın Bürosu Müdürü Viktoras Papadopulos ise AKEL’e yönelik yazılı yanıtında, AKEL’in önce bilgilendirilmesi, sonra da görüşünü ortaya koyması gerektiğini ifade etti.
Papadopulos açıklamasında ilk olarak “SAFE” programı kapsamındaki kredilere yalnızca AB üye devletlerinin erişebileceğini belirtirken, ikinci olarak ise aday ülkelerden ve üçüncü ülkelerden şirketlerin ortak tedarik sürecine potansiyel katılımının söz konusu ülkenin AB’yle özel bir ikili anlaşma imzalaması şartıyla mümkün olacağını kaydetti.
Böyle bir anlaşma yapılması için de Avrupa Konseyi'nin bunu oy birliğiyle onaylaması gerekeceğini ifade eden Papadopulos, Avrupa Komisyonu’nun da bu anlaşmalar için kullanacağı hukuki zeminle ilgili taahhütte bulunduğunu savundu.
Papadopulos ayrıca Rum Yönetimi olarak yönetmelik kapsamında, SAFE'nin, AB ve üye devletlerinin güvenlik ve savunma çıkarlarını tehdit eden üçüncü bir ülkeden gelen parça/malzemeler söz konusu olduğunda ortak tedarikleri finanse edemeyeceğine ilişkin düzenlemeler sağladıklarını da öne sürdü.
Haravgi gazetesinde yer alan başka bir habere göre, AKEL, Papadopulos’un bu açıklamasına yanıtında hükümetin Türkiye’nin Avrupa savunmasına katılımının ne anlama geldiğini belli ki anlamadığını ve hükümetin yanıtının endişelerini artırdığını ekledi.