Akıllı Cihazlar Solunum Bakımını Değiştiriyor

Cohero Sağlık COO Dan Weinstein şirketin BreatheSmart 
Platformunda
Cohero Health'in kurucu ortağı ve COO'su Dan Weinstein, "İnsanlar ilaçlarını gerektiği şekilde almıyorlar" dedi .
 "İnsanların daha iyi yapacaklarını yapmaya değil, daha önce hiç bulunmayan klinik dışında da yapılması gereken işlemleri yapıyoruz" dedi.
Weinstein, New York'taki StartUp Sağlık Köyü'ndeki StartUp health başkanı Unity Stoakes ile yaptığı röpörtaj da . Cohero Health'in mobil spirometre ve akıllı izleme cihazını tanıttı. Bu cihazların yardımı ile hastanın tedavi uygulamasında, verilen ilaçların hasta tarafından düzenli veya düzensiz kullanımının yanıtını bir data platformunda toplamaya ve ilaç bağımlılığını nasıl kontrol edebilecekleri konusunda konuştu.
Weinstein, "Bir inhalere eklenen akıllı bir cihaza sahibiz ve bir hastanın nasıl kullandığını izliyoruz" dedi. "Hareketli bir spirometreniz de var."
"İlk kez, ilaçlarını ne zaman ve nereye götürdüklerini ve ne zaman ve ne zaman tepki verdiklerini artık biliyoruz."
Weinstein (solda): "Sonuçta, hepsi daha düşük bir maliyetle daha iyi bakım" dedi.
Cohero Health'in BreatheSmartplatformu, solunum hastalığı teşhisi konmuş hastaların mümkün olan en iyi sonucu almak için deneyimlerine, hangi durumlarda kullanım ihtiyacı his ettiklerini  tanımlamak için olanak tanır.
 Solunum bakımı kişiselleştirmek için büyük veri tabanı ve mobil teknolojiyi kullanarak, Weinstein ve Cohero Sağlık ekibi olarak  çalışıyor ,
 Hastalık tedavi yolculuğun da dünya genelinde bireylerin sağlığını ve refahını iyileştirmek için cesur bir çaba harcıyoruz.
Weinstein, "Şimdi doktorlar, gerçek dünya klinik verilerini temel alan kararlar almaya yetkilidir" dedi. "Hastalar hastalıklarını daha iyi anlıyorlar. Yapmaları gerekeni yapıyorlar. Hastaneden çıkıyorlar ve kendi hastalıklarını takip edebiliyorlar "
Cohero Sağlık  daha iyi kararlar almak için gerekli verileri klinisyenlere ve Doktorlara sağlarken , hastalara da daha sağlıklı yaşayabilmeleri için  gereken bilgileri vererek nasıl BAŞLAGIÇTA NASIL YAPINLACAĞINI açıklıyorlar.
Weinstein, "Gelecekte, birileri yeni teşhis edildiğinde, Cohero gösterge tablosuna bakıp, diğer hastaların demografik görünüme uyan niteliklere göre tedavi uygulayabileceklerini"  açıklıyor.
Amaç doğru tedavi, düzenli ilaç kullanımı, sürekli kesintisiz hasta kontrolü ve tasaruf. 
Sağlık sistemlerini en fazla zorlayan, kullanılmayan ve/veya düzensiz kullanılan ilaçların maliyetidir. Bu sistem de Hasta bakımı kişileştiriliyor, özelleştiriliyor ve kontrol edilebiliyor.ve BÜTÜN BUNLAR TEKNOLOJİNİN YARDIMI İLE OLUYOR…
Peki biz ne yapıyoruz? Hasatahane yapmak için her ilçede ihalelere çıkıyoruz. Çok güzel… Hani Doktor, hani sağlık çalışanları, hani hizmet ? Hani yeni teknolojiden faydalanabilmek için atılan adımlar. Dünya da bu gün Hastaların sağlık hizmetlerine kolay ulaşabilmesi, süratli ve etkin bir tedavi alabilmesi için uğraş veriyor.
Ben 1995 yılında YDÜ de Burhan Nalbantoğlu Hastahanesinde çalışan 20 güzide Doktorumuza ve Sağlık çalışanlarına Bilgisayar öğretirken, şunları söylemiştim…
Bilgisayar DAKTİLO değil… Öyle bir araçdır ki Dünyada ki biligilere, yeniliklere anında ulaşabilirsiniz. Kendi alanınızda olan her şeyi takip edebilirsiniz. Daha da ötesi yeni teknoloji ve programlar sayesinde işlerinizi daha süratli ve verimli hala getirebilirsiniz…
Hiç unutmam gazetecilere yine ayni dersleri verirken. Onlara artık siz bir haber yapmak için ‘ Örneği gece bir kaza olmuş, haberi ve fotoğrafları yayınlamak ve sabaha yetiştirmek için Matbaa ya geri gitmeyeceksiniz, her şeyi anında bir cihazla – Cep telefonu- ile Merkeze bildire bilecksiniz’ demiştim. O meşekkat , daktilo ile haber yazma, fotoğrafları tab lama ortadan kalkacak… O gün bana inamamışlardı gazeteciler. Şimdi beni görürler de sen haklıymışın hocam derler.
Allameyi cihan, ya da çok akıllı olmaya gerek yok. Yalnız teknolojiyi takip edin, yenilikler size Dünyanın ne yön de geliştiğini gösterir.
Sayın okurlarım yıllardır bir kısır döngü içerisinde kıvranıp duruyoruz. Yok Cami’ye, gidermişiz, yok Kilise ye giderlermiş. Hiç incir çekirdeğini doldurmayan argümanlar, gazete sayfalarını ve sizleri meşgul ediyor. 
Aslın da gerçek, isteyen Cami’ye gider, isteyen Kilise’ye. KKTC özgür ve İnsan Haklarına, Demokrasisine bir çok ülkeden daha saygılıdır. Kimse bu ülke de söz hakkı yoktur demesin. 18 gazetemiz, 7 televizyonumuz var. Önemli olan herkesin inançlarına saygılı olmak, onları karalayıp, itibarsızlaştırmak için Medya yı kullanmamaktır. Bilhassa İSLAMI KÖTÜLEMEK, İTİBARSIZLAŞTIRMAK İÇİN, CAMİLERE GİDEN İNSANLARI, YOBAZ DİYE NİTELEMEK, HAKİKİ YOBAZLIKTIR.
Ben ve ailem TÜRK ve MÜSLÜMANIZ… Bizim özgürce seçimimiz bu. Benim Torunlarım, İngiltere’de doğdu, büyüdü. İki kız torunum tessetürlüdür. Bu onların seçimi… Ne ben, ne de Anne, Babaları onlara müdahale edip zorlamadı. Kendi özgür seçimleri. Kimsenin de onları aşağılama, itibarsızlaştırma yetkisi yok. Yobazsınız deme yetkisi hiç yok. Aslın da gerçekte onlar tam medeni, insanlara saygılı, yardım severlerdir… İnsanları tanımadan bilmeden hakarete varan nitelemelerle dışlamak insanlık ayıbıdır.
Siz TÜRK TOPLUMUNUN REFAHI SAĞLIĞI İÇİN, NE YAPTINIZ, NE YAPABİLİRSİNİZ, ONU DÜŞÜNÜN… BIRAKIN ARTIK BU SAÇMALIKLARI…
Sağlıcakla kalın.