ALMANYA DA İSRAİL’İN ÇANAKÇISI

İsrail-Filistin çatışması her geçen günle daha da şiddetlenirken, Almanya da bu çatışmada, yapılan açıklamalarla İsrail’in yanında yer aldığını açık bir şekilde göstermiş oldu.

            Almanya Başbakanı Angela Merkel, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını meşru müdafaa olarak niteliyorum” sözlerini ederken, adeta geçmişteki Yahudi soykırımını unutmuş gibi günah çıkarıyor bu açıklamaları ile.      

            Sanki İkinci Dünya Savaşı’nda yüzbinlerce Yahudi’yi katledenler onlar değilmiş gibi.  Ama o günleri, hem İsrail unuttu, hem de Angela Merkel.

            Şu “meşru müdafaa” ifadesini açmak lazım...

            Yani İsrailliler yıllardan beri Filistinlilere kan kustururken, çoluk çocuk, yaşlı genç demeden silahlı saldırıları ile bu masum insanları öldürürken kimsenin gıkı çıkmaz.  Filistinliler kendi hayatlarını korumak adına roket atarken, bu da İsrailliler için meşru müdafaa oluyor.  Ne tuhaf bir durum.  Böyle tek taraflı olaya bakmak, ne adalete, ne insanlığa ne de demokrasiye uyar.

            Angela Merkel zaman zaman “Türk dostu” görüntülerine bürünürken, onun pek de samimi olmadığını gördük.  Özellike Türkiye’nin AB yolundaki çabalarında hep kaypak ve Türkiye karşıtı beyanlar vermiştir.

            İsrail saldırılarında 227 Filistinli hayatını kaybetti. Ve bu rakam her gün artmaktadır. Bu hayatların bedelini kim ödeyecek?  Kim onlara yeni bir hayat verecek?

            İsrail’in 10 Mayıs’tan beri çeşitli bölgelerde sürdürdüğü Filistin saldırılarına neden sessiz kalıyor dünya?

            Türkiye’nin tavrı açık ve nettir.  Türkiye her zaman müslüman kardeşlerinin yanında yer almış ve almaya da devam edecektir. Hal böyle iken, Türkiye, Arap dünyası ile girmiş olduğu temaslarında bir çıkış yolu aramaktadır.

            Esasında Arap dünyası bir bütün olsa, kimse o gücün karşısında duramaz.  Fakat maalesef Arap dünyası o bütünlüğü koruyamadığındandır ki, şu anda Filistinli müslümanlar ateş altında can veriyor, eziliyor ve bir kurtuluş yolu arıyor.

            Gerçekte Filistinliler tam bir özgürlük ve vatan savaşçılarıdırlar. İsrail Kudüs’ü başkent ilan ederken Amerika şu başkent manevrasına onay vermiştir.

            Zaten Amerika hiçbir zaman Filistinlilerin yanında olmamıştır.  Hep İsrail dediler de başka birşey demediler.

            Amerika Ortadoğu’nun petrolünü bir sülük gibi emdi emdi, bölge halklarının iç kavgalarını tırmandırdı, işgal etti ve “En büyük güç benim” dercesine bir tavır içinde bölgeye Amerikan askerleri göndererek yeni rejimsel farklılıklar yaratıp Arap dünyasını darmadağın etti.

            Türkiye Filistin sorunu için çaba harcıyor ya...  Türkiye’nin bu çabalarına gem vurmak için ABD Başkanı Biden, adeta Türkiye’yi işaret ederek aba altından sopa gösteriyor.

            Lakin şunu ifade etmek lazım...

            Elbet bu devran bir gün yine dönecektir.

            Amerika için de, Yunanistan, Almanya ve İsraillilere çanak tutanlar için bu devran bir gün dönecektir.  O devran dönerken, mutlaka bir gün Amerika yine Türkiye’nin kapısını çalacak, yine askeri üslerden yararlanma talebinde bulunacak ve “biz sizinle dostuz” teranelerini savurup savurup duracak.

            Yeniden Almanya ve Antela Merkel’e dönecek olursak...

            Nasıl ya...  bu kritik ve İsrail-Filistin çatışmalarının süregeldiği günlerde Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep etti.  Niçin?  Türkiye’nin kolunu kanadını kırpmak için.

            Şimdi Angela Merkel neden bu talebe karşı çıkmıyor, şayet Türk dostuysa.  Neden karşı çıksın ki?  O Hristiyan Kulübünün bir üyesidir ya... 

            Bir “Hristiyan Kulübü” olan Avrupa Parlamentosu da biliyor Türkiye’nin bölgedeki gücünü.

            Suriye’den ateş hattından kaçan binlerce Suriye göçmenine tek bir Avrupa ülkesi kucak açmazken, Türkiye müslüman kardeşlerine sahip çıkarak onların hayata tutunmalarını sağlamıştır.  Onlara kocaman bir göçmen kenti kurmuştur. Kazan kazan yemekler, arşın arşın giysiler, battaniyeler, yataklar, hastaneler ve daha pek çok olanaklar sağlamıştır. Niçin? İnsanlık için.

            Şuna inanmak lazım...  Türkiye bugün modern Müslümanlığın lideri konumundadır.  Bütün Arap ülkeleri Türkiye’yi kendine örnek almaktadır.  Fakat bir gün mutlaka “Büyük Arap Dünyası” oluşacak ve bu oluşumun da mimarı mutlaka Türkiye olacaktır.

            “Büyük Arap Dünyası”nın oluşmaması için Amerika, tıpkı İngiliz sistemindeki gibi, parçaladı ve idare etti.  Güçleri böldü.  Yaratılan suni savaşlarda insanlar öldü ama kılı bile kımıldamadı Amerika’nın.

            Amerika Türk dostuymuş.

            Böyle dostluk olmaz.  Dost olacaksan adam gibi olacaksın. İsrail’e arka çıkarken masum Filistin halkını ezdirmeyeceksin.  Hatta Türkiye’nin Kore savaşlarına gönderdiği Türk askerlerinin, sırf Amerika’yı mutlu etmek için nasıl öldüklerini de hatırlayacaksın.

            Düşünüyorum yeniden Almanya’yı...  Almanya’da milyonlarca Türk yaşamaktadır.  Bu Türkler sayesinde Almanya ekonomisi ayakta durabilmektedir.  Bankalardaki Türk paraları çekilirse ne olur Almanya’nın ekonomisi?

            Yani şu “meşru müdafaa” ifadesini sineye çekmek çok zor.    

            Merkel şunu da unutmamalıdır...  Almanya’daki Türk oyları, bugün Alman seçimlerini etkileyecek rakama ulaşmıştır.  O bağlamda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, diyorum.