BARIŞ YOLUNDA, EKONOMİMİZİ TARTIŞIRKEN ( MALİ SORUNLAR)?

Bu gün ADA Ekonomik kriz nedeniyle mali sıkıntılarla boğuşurken. Adanın etrafında uzun zamandan beri bilinen Petrol yatakları artık faaliyete geçirilmek üzere. Ancak Güney Kıbrıs yönetimi borçlarından kurtulmanın yolunun Türkiyeden geçtiğinin farkında değil. Ya da farkında ama Irkçı, Bencil bir yaklaşım içerisinde Kıbrıs Türklerinin, yer altı kaynaklarından nemalanmasını istememektedirler. Hala Kıbrıs adsının bir Yunan adası olduğuna ve Türkiyenin, kendilerine ait olan bu adayı işgal ettiklerine inanıyorlar. Halbuki Kıbrıs adası 1960 andlaşmaları nezdinde Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlara ait. 1964 den bu yana Kıbrıslı Rumlar Kıbrıs hükümetini işgal etmiş ve biz Türklerin haklarını gasp etmiştir. BM askerlerinin 50 yıldır adada olmasının nedeni Türklerin haklarının gasp edilmesinden doğan savaşlar ve andlaşmazlıklardır...
Kuzey Kıbrısda 1974den itibaren, Adanın Kuzeyine Türkiye tarafından yapılan yatırımlar hiç de küçümsenecek yatırımlar değildir. Ne artık Lefkoşasurlar içinde, nede Mağusa, hele Girne hiçde ayni mekanlardeğildir. Muazzam yatırımlar yapılmış, yeni bir EKONOMİK DÜZEN inşa edilmiş. Demografik yapı değişmiştir.
40 yıl sonra gerek Kuzeyde, gerekse Güneyde insanlara artık siz buralarda yaşayamayacaksınız, geri döneceksiniz demek, en aptalca bir hareket olur. Kağıt üzerinde, bu ülkede yaşamayan insanların çizdiği bir harita, ancak o harita üzerinde kalır. KİMSELER YERİNDEN KIMILDAMAZ... NEREYE GİDECEKLERİ MEÇHUL BİR YAŞAM TARZI ONLARI İKNA EDEMEZ... HELE GÜVENLİKLERİ İLE İLGİLİ TAM TATMİN EDİCİ BİR ORTAM YOKSA, HİÇ KİMSE HAYATANI VE GELECEĞİNİ RİSKE ATAMAZ.
BU DURUM HEM TÜRKLER, HEMDE RUMLAR İÇİNDE GEÇERLİDİR.
Tabii ki KKTC nin Türkiye ye olan borçları var. Maddi olanlar bir program çerçevesinde ödenebilse bile, manevi borcumuz ödenemez... 1964-1974 yılları arasında, maddi olarak mahvolmuş bir toplum halinde çadırlarda, getolarda yaşarken direndik ve birgün TÜRK ASKERİNİN bizi gelip kurtaracağına inandık. Öylede oldu. Şimdi tam bir güvence altında yaşıyoruz. Ne evimizin ateşe verilmesinden, ne işimize giderken yoldan çevrilip öldürülmekten korkumuz var...
Ancak Kıbrıs daki konjektür 2004 bu yana çok değişmiştir. Petrol ve Gaz kaynaklarının işletime açılması şüphesiz Kıbrıs halkına ekonomik faydalar sağlıyacaktır. Türkiyeden Suyun gelmesi kurak adanın can damarını oluşturacaktır.
Petrol ile tarım yapılamaz, öyle olmuş olsa bugün Güney Arabistan çöl değil, her tarafı orman bir ülke olurdu. O halde
Su petrolden daha kıymetlidir.
 
Bugünkü konumuz itibarıyle , Ben müstakbel Federal Kıbrıs Cumhuriyetinin BÜTÇESİNİN NASIL HİARŞİK BİR ORTAMDA ÇÖZÜLEBİLECEĞİNDEN KISACA BAHSEDECEĞİM.
2 kurucu devletin ( eyaletin ) bütçeleri ayrı ayrı olmalı. Her iki tarafın borçları kendine ait olmalı. Bütçe açıkları AB den ve/veya garantör ülkelerden kredi alınarak telafi edilmelidir.
Vergilendirme ortak bir çalışma ile Adaya şamil bir sistem ile yürütülmeli, ancak her iki eyalet vergi tahsilatını kendi yapmalıdır. Maliyede toplanan vergiler yine pro-rata bir sistemle eyaletlerin ihtiyaçlarında kullanılmalıdır. Tabii böylesine bir sistem ilkönce her iki tarafın ekonomistleri ile AB nin troyka temsilcileri ile ve Bankaları ile tartışılmalıdır.
Aşağıdaki yazımda AB Troykasının ne kadar önemli rol oynadığını göreceksiniz.Black Rod un değerlendirmeleri bize de uygulanacaktır.
Bugün Kıbrıs konusunda geldiğimiz aşama Anan planında olduğu gibi ham bir aşama şekli değil. Tam aksine süratle ilerleyen ve birçok uzman kişilerin uzmanlık alanlarında yardımcı olmaları gereken bir süreçtir. Bu bağlamda SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ DERVİŞ EROĞLUNA TAM DESTEK VERİRKEN, BUNLARIN SÖZDE KALMAMASI GEREKİR. BİRÇOK YETENEKLİ DENEYİMLİ UZMAN HAKİMİMİZ, AVUKATIMIZ,EKONOMİSTLERMİZ, SANAYİCİLERİMİZ, ÜRETİCİLERİMİZ VE ESNAF DERNEKLERİMİZ VAR. ONLARIN KATKISI BARIŞA KATKIDIR. ANCAK SİYASİ RANT NEDENİ İLE YAPILAN HAREKETLER, HAM ÇALIŞMALAR MUTLAKA GERİ DÖNER...
 

ŞİMDİ YUNANİSTANIN DURUMUNA BİR GÖZ ATALIM...
 
Kategorik olarak Euro Group Yunanistana ikinci dilim kaynak aktarımına 08/03/14 tarihiyle yeşil ışık yakmadı. Euro bölgesinde Maliye Bakanlarının toplantısından önce Sayın Geroun Ntaiselmploum hiç de olumlu beyanat vermedi. Bir soru üzerine ‘ Ben Troika ile herhengi bir andlaşma olmadığına eminim dedi ve ekledi daha henüz Yunanistanla ( Evaluation programme) Değerlendirme programı tamamlanmadı’.
Değerlendirme programı tamamlandıktan sonra biz Euro group olarak, görüşeceğiz ve değerlendirmelerimizi yapacağız. Acele etmeye hiçbir neden yok, Yunan hükümeti aceleci davranıyor, ama benim hiç acelem yok...
Yunan Bankalarının kapital ihtiyacı çok açık ortada ve sorunun omurgasını teşkil ediyor...
Bu Maraton görüşmelerde Bankaların değerlendirilmesi bu süreçte muhakkak yapılmalıdır. Bizim bu değerlendirmeler yapılmadan süreci kapatmamız söz konusu değildir.
Yunan Bankalarının bugün Black Rock raporuna göre similasyon olarak 6.4 milyar Euro kapitale ihtiyacı vardır.
Milli Yunan Bankası verilerine göre, Euro Bank 2183 milyar Alpha Bank 2945 milyar Piraeus Bank 425 milyon ve Bank Attica nın 397 milyon kapitale ihtiyacını var...
Bank of Greece Yunan Merkez bankası, bankalardan 15 Nisana kadar bankalarını nasıl güçlendireceklerinin planını, sermaye ihtiyaçlarınınasıl karşılayacaklarını bir takvim çerçevesinde sunmalarını istemiştir...
 
Yunan Merkez Bankası bu Ekonomik belirsizlikelerin olduğu dönemde sağlıklı bir rapor hazırlamanın zor olduğunu ve daha fazla zaman gerektiğini ve dolayısıyle sürenin Aralık 2016 ya kadar uzatılmasını taleb ediyor.Ayni zamanda Black Rock araştırmalarının ve değerlendirmelerinin çok sıkı,örnek, analiz ve metodlarının aşırı olmasından şikayetçi.
Şimdi bizde aşırı bir iyimserlik durmadan pompalanıyor. İş alanları artacak, herkes refaha kavuşacak, ekonomik sinerji doğacak diyorlar, ama bu nasıl olacak kimse söylemiyor. O kadar çok bilinmez var ki, daha ortada tartışacağımız bir plan bile yok... Bir plan çıksın ortaya, o zaman iyimi kötümü tartışırız. Birbirimizi kırmadan. Ama siz ille da ne olursa olsun bu plana imza atın derseniz... o zaman benim size cevabım, geçin o tarafa kardeşim, mademki memnun değilsiniz buyurun, sizi tutan kim.
PLAN BİR ÇIKSIN KARARI HALK VERİR. HALK SİZİN ZAN ETTİĞİNİZ KADAR APTAL DEĞİL HELE KIBRIS TÜRKÜ HİÇ DEĞİL .KİMİN KİM OLDUĞUNU GAYET İYİ BİLİR...
Saygılarımla.