MEDİCANA BAHÇELİEVLER HASTANESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON UZMANI DR. AHMET ÇAPAR: "FITIĞA BAĞLI SİNİR HASARI, AYAKLARDA DÜŞME, İDRAR YA DA DIŞKI TUTAMAMA GİBİ ÖZEL DURUMLAR YOKSA AMELİYAT EN SON TEDAVİ SEÇENEĞİDİR. BEL FITIĞINA BAĞLI AĞRILARIN YÜZDE 85-90'I İLAÇ TEDAVİSİ, FİZİK TEDAVİ UYGULAMALARI, EGZERSİZ, DAVRANIŞ TEDAVİSİ, MANUEL TERAPİ UYGULAMALARI İLE TEDAVİ EDİLEBİLMEKTEDİR" Medicana Bahçelievler Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ahmet Çapar, "Fıtığa bağlı sinir hasarı, ayaklarda düşme, idrar ya da dışkı tutamama gibi özel durumlar yoksa ameliyat en son tedavi seçeneğidir. Bel fıtığına bağlı ağrıların yüzde 85-90'ı ilaç tedavisi, fizik tedavi uygulamaları, egzersiz, davranış tedavisi, manuel terapi uygulamaları ile tedavi edilebilmektedir." ifadelerini kullandı. Medicana Bahçelievler Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ahmet Çapar, hareketsiz yaşam tarzının, aşırı kilonun, stresli bir işin, yanlış oturmanın ve aktif sigara içiciliğinin bel fıtığı açısından risk oluşturduğunu kaydetti. Çapar, şunları kaydetti: "Bel fıtığı tedavisinde temel yaklaşım, bazı özel durumlar dışında ameliyatın son çare olarak değerlendirilmesi olmalıdır. Fıtığa bağlı sinir hasarı, ayaklarda düşme, idrar ya da dışkı tutamama gibi özel durumlar yoksa ameliyat en son tedavi seçeneğidir. Bel fıtığına bağlı ağrıların yüzde 85-90'ı ilaç tedavisi, fizik tedavi uygulamaları, egzersiz, davranış tedavisi, manuel terapi uygulamaları ile tedavi edilebilmektedir. Bahsi geçen tedavi uygulamalarına rağmen 3-4 hafta içerisinde iyileşme sağlanamayan hastalarda girişimsel tedavi yöntemleri tercih edilebilir. Bel fıtığı tedavisinde ameliyatsız, yeni ve başarılı yöntemler kullanmaktadır. Bu yöntemlerde fıtık hangi seviyede ise, hasar görüp ağrıya neden olan sinir nerdeyse tespit edilir. Doğrudan fıtık içine ya da ilgili sinir çevresine ince iğnelerle girilip tedavi edici ilaçlar verilir. Uzman ve deneyimli ellerle yapıldığı zaman son derece güvenlidir. Bu işlemlerden ilkine epidural enjeksiyon denir. İkincisi fıtık içine ozon ve radyofrekans uygulamalarıdır. Üçüncüsü de fıtık içine yapılan kök hücre naklidir." "AĞRILAR İLK SEANSTA KAYBOLABİLİYOR" Dr. Ahmet Çapar, epidural enjeksiyonların farklı şekilde uygulandığını belirterek, "Belin orta kısmından yapılan, kuyruk sokumundan yapılan ve son olarak da direkt sinir kanalına fıtığın olduğu noktaya yapılan şeklinde olmak üzere üç farklı uygulama mevcuttur. Bunlardan son yıllarda en çok tercih edilen transforaminal epidural enjeksiyondur. Transforaminal enjeksiyon C kollu skopi denilen özel bir cihaz altında yapılmaktadır. İşlem ortalama 15-20 dakika sürmektedir. Bel fıtığı nokta atışı tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar kortizon ve lokal anestezik ilaçlardır. Bu ilaçlar, sinir ve fıtık etrafındaki ödem , iltihap ve yapışıklıkların giderilmesini sağlar." ifadelerini kullandı. Ransforaminal epidural enjeksiyon yönteminde, ilaç dozunun en düşük tedavi başarı oranının ise en yüksek seviyede olduğunu kaydeden Çapar, epidural tedavilerde ilaç dışında radyofrekans akım tedavisinin de kullanıldığını bilgisini paylaştı. Çapar, "Özellikle, klasik tedavilerden fayda görmeyen, birkaç defa ameliyat geçirmiş olan, kortizon ve anestezik ilaç kullanmasında sakınca olan hastalarda tercih edilmektedir. Enjeksiyon C kollu skopi altında yapıldığı için iğnenin sinir kanalına girişi, kontrast maddenin sinir kanalında yayılması ekrandan canlı olarak görülerek son derece güvenli bir enjeksiyon yapılabilmektedir. Ağrı hastaların büyük bir kısmında ilk seansta kaybolmaktadır. İyileşme sağlanamayan az sayıda hastada işlem yılda 3-4 kez uygulanabilir." ifadelerini kullandı. TAK