Bilmek İnanmak

Bildiğine inanır mı insan.

İki topla iki dahanın dört ettiğini bilen insan, iki iki dahanın dört ettiğine inanıyorsa ne Ay’a gidebilir ne de uzayı inceleyebilir.

Çünkü ay’da uzayda iki iki daha dört etmez. Kaç eder bilmem

İki topla iki dahanın dört ettiğini lise soma kadar bil, bilmelisin bileceksin hatta ve fakat asla inanmayacaksın.

Nerden nereye zıplayacağımı ben de bilmiyorum ama hayat ile din arasında, din ile bilim arasında, bilmek ile inanmak arasında kafa yormaya değer ilişkiler var.

Kafa yormak zor iştir, zor iş olduğu için de ayak yorma kolaycılığını ve de slogan atma kolaycılığını seçiyorsunuz.

Ne demiştir Türklerin ataları ‘’ Akılsız başın cezasını ayaklar çeker demiştir ’’ yine aynı Türkler herkes ay’a giderken yaya gitmeyi seçmiştir.

İnanmak ile bilmek arasında hangisine öncelik vereceği belirler insanı ve halkları.

İnanmak  olması gerektiği gibi dini ortamda / dünyada kalırsa sorun çıkmaz / çıkarmaz, ve fakat inanmışlığı inancı gündelik hayata da naklederseniz çuvalladığınızın resmidir.

Milliyetçiliğe inanmak ha bire her yere bayrak dikmek, maçlarda istiklal marşı okumak, başkana inanmak ile ekonomiyi bir yerden alıp daha ileri bir yere taşıyabilme yöntemi değildir, biz inanıyoruz dersiniz de domates fiyatları, elektrik gaz fiyatları sizi önemsemeden koşar da ardından yetişemezsiniz.

Milletin sorunlarını bilmek ve çözebilmek bilimsellikten geçer milliyetçiliğe dine inanmaktan değil ve sadece inanmayı önemsediğiniz içindir ki neredeyse sıfır sanayi olan ülkemizde serbest piyasacılık oynadığınıza da inanırsınız.

Madalyonun öbür tarafına bakarsak.

Ne yazık ki siyasetin solda olduğunu söyleyenler de bilmeye değil inanmaya yaslanıyorlar.

Oysa sol bilmeyi önceleyen bir düşünce ve eylem biçimi olarak tanınır ve ne yazık ki bizde sol bilmeyi, bilimi bilimselliği umursamadan hem de hiç umursamadan ama fakat her ne demekse Marx’a, Lenin’e, Troçki’ye, Stalin, Mao, Fidel’e, SSCB’ne, AKEL’e, AB’ne, BM GVENLİK KONSEYİNE ve kendi partilerine İNANARAK ilerlemeye ve ilerletmeye çalışır gibi yapıyorlar.

Gibi dedim çünkü inançla sadece din, ibadet yapılır başka da hiçbir şey.