Güney Kıbrıs

BM açıklamasında yer almayan ifadeler Rum yetkililer tarafından kullanılıyor iddiası

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis’in New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le gerçekleştirdikleri görüşme sonrasında BM tarafından yapılan resmi açıklama Rum basınında yorumlanırken, Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis ve Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos konuya ilişkin açıklamalarda bulundular.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis’in New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le gerçekleştirdikleri görüşme sonrasında BM tarafından yapılan resmi açıklama Rum basınında yorumlanırken, Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis ve Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos konuya ilişkin açıklamalarda bulundular.
Alithia gazetesi, “BM Bizim Açıklamalarımızı Değersizleştiriyor – Crans Montana’ya Dair Tek Kelime Yok Ancak Bizim Taraf Kutlama Yapıyor” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından yer verdiği haberinde, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in 27 Eylül tarihinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum lider Nikos Hristodulidis’le gerçekleştirdiği görüşme sonrasında BM tarafından yapılan resmi açıklamayı yorumladı.
Gazete, üçlü görüşmenin Kıbrıs sorununda arzulanan ilerlemeyi getirmekten ziyade görüş ayrılıklarını doğruladığını belirtirken BM’nin resmi açıklamasında “Crans Montana’ya” değinilmemesine karşın Rum yetkililerin bunun aksi yönünde açıklamalar yaptıklarına dikkat çekti.
BM’nin resmi açıklamasını okuyucuya yansıtan gazete, açıklamanın hiçbir satırında “müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlaması” şeklinde bir ifadenin olmadığına dikkat çekerek, buna karşın Rum hükümet yetkililerinin, üçlü görüşmeyi kendi tezlerinin doğrulanması şeklinde lanse ettiklerini belirtti.
Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis’in dün yaptığı açıklamada; Guterres’in, KKTC’de seçim sürecinin olduğunu bildiği halde üçlü görüşme davetinde bulunarak şahsi bağlılığını göstermesinin önemli olduğunu, daha önemli şeyin ise “müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesine yönelik bağlılığını açıklaması olduğunu” söylediğini aktaran gazete, Rum hükümetinin, BM’nin resmi açıklamasının hiçbir yerinde olmayan bir şeyi BM Genel Sekreteri’nin “değinmesi” şeklinde lanse ettiğini yazdı.
Gazete ayrıca, BM’nin resmi açıklamasında Güven Yaratıcı Önlemlerin (GYÖ) uygulanmasından bahsedildiğini ancak Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis’in üçlü görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, “GYÖ’lerin görüşülmediğini, uzlaşılanlarda durumun ne olduğunun dahi ele alınmadığını” söylediğini hatırlattı.
Gazete, Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklamalarına da haberinde yer verdi.
Politis, “Çelişkili İddialar ve Blame Game” başlığı altında verdiği haberinde, New York’taki üçlü zirvenin tam bir başarısızlık olduğu, her iki liderin ise görüşmeyi kendi arzuları doğrultusunda yorumladıkları iddiasında bulunurken, Rum tarafının açıklama ve yorumlarının ise BM’nin resmi açıklamasıyla bağdaşmadığını yazdı.
Gazete, sözcü Letimbiotis’in açıklamalarını yansıttığı haberinde, Letimbiotis’in, Hristodulidis’in üçlü görüşmede BM Genel Sekreteri’nin tutumu konusunda edindiği izlenimlere odaklanarak, açıklamada bulunduğu yorumunu da aktardı.
Fileleftheros gazetesi ise konuya ilişkin haberini, “Müzakerelerin Yeniden Başlamasına Hazır – Lefkoşa Kıbrıs Sorunundaki Çabaların Bir Sonraki Aşaması Konusunda Topu Türk Tarafına Atıyor” başlıkları altında verirken, Rum Dışişleri Bakanı Kombos’un ve bazı siyasi partilerin açıklamalarını yansıttı.
Habere göre Letimbiotis’in akabinde Kombos dün yaptığı açıklamada, “BM Genel Sekreteri’nin, müzakere sürecinin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlamasının önemine dikkat çektiğini” iddia etti.
Kombos; “Çözüm temelini doğrulaması ve karşı tarafın kamuoyuna yaptığı açıklamalara yanıt vermesi bakımında bu tutumun önemli olduğunu” öne sürerken, “Crans Montana’daki kesilme noktası, Güvenlik Konseyi’nin kararlarıyla belirlenen temel üzerine kurulu bir sürece ilişkindi. BM Genel Sekreteri’nin açıklaması ise bu kesilme noktasının, önceki müzakerelerdeki kazanımlar ve uzlaşıları içerdiği için önemlidir” şeklinde konuştu.
KKTC’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Kıbrıs sorununa ilişkin her türlü perspektifin ilerleyiş şeklini ve hızını etkileyeceği iddiasında da bulunan Kombos, Cumhurbaşkanı Tatar’la da, “kamuoyu söylemlerine rağmen bazı küçük adımlar atıldığını” öne sürdü.
Kombos, “Biri veya diğeri lehine tavır almamız söz konusu değildir. Biz seçilen her kimse onunla çalışırız” şeklinde konuştu.
Kombos ayrıca, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’de gerçekleştirdiği konuşmada Filistin ile Kıbrıs’ı karşılaştırarak “iki devletli çözümü” ileri götürmesini eleştirdi.
Gazete bir diğer haberinde ise, AKEL, DİPA, EDEK ve Ekologlar Hareketi’nin üçlü zirveye ilişkin açıklamalarına kısaca yer verdi.
Habere göre AKEL’in açıklamasında, “BM Genel Sekreteri’nin GYÖ’ler yerine Kıbrıs sorununun özüne odaklanarak çözüm çabalarına devam etmekteki kararlığının memnunlukla karşılandığı” belirtilirken “Genel Sekreterin müzakerelerin 2017’de Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi tezine geri dönmesinin büyük önem taşıdığı” vurgulandı.
DİPA’nın açıklamasında da benzer ifadeler kullanılırken, EDEK’in açıklamasında ise “Guterres Çerçevesinin AB hukuku, normları ve özgürlüklerine aykırı olduğu” iddiası gündeme getirildi.
Ekologlar Hareketi ise, KKTC’deki seçimler sonrasında Kıbrıs Türk liderliğinin tutumunun değişeceği beklentisinin boşuna olduğu iddiasında bulundu.
Haravgi gazetesi ise konuya ilişkin haberlerini, “K. Letimbioitis, BM Genel Sekreteri’nin Taahhüdünün Önemli Olduğunu Vurguluyor” başlığı altında okuyucusuna yansıttı.