Çok Bilinmeyenli Denklem

Kaç ile kaçı çarparsanız kırk dokuz eder?

Yedi ile yedi dediniz.

Tamam bildiniz.

Bildiniz de bilmeyen mi var?..

Bilinmeyenli, çok bilinmeyenli denklemlerle uğraşmayı gerektiriyor hayat. Buna ne diyeceksiniz?

Toprak, bildiğinizi sandığınız ama bilmediğiniz bir vazgeçilmezi hayatın ve yağmur ve su Allah’ın, deistseniz tabiatın bir lûtfu.

Bildiğinizi varsayıp da bilmediğiniz bir başka vazgeçilmez.

İşte bunlar bir denklem oluşturuyor çok bilinmeyenli.

Seller basmadan ortalığı seli görmektir duyarlı olmak ve öngörülü.

Görmüş müydünüz?

Yemin billah görmüştünüz. Nerden mi biliyorum yemin billah ant görmüştüm dediğinizi.

E bir bakın yaşadığınız son kırk yıla, belki anlarsınız nerden bildiğimi.

Ekilebilir her karış toprağı arsaya çevirirken siz, ya da çevrilmesini sessizce hatta ekonomi gelişiyor diye sevinirken görüyorum her birinizi dününüzde ve beteri şu ki ; varsa araziniz onu da satıp savıp günü gün etme derdindesiniz hâlâ.

Köyünüz okulsuzlaştırılırken, gık mı dediniz, hop hop durun bakalım, bir çocuk doğduğu yerde okula gidemiyorsa orası onun köyü, memleketi olmaz diye baş mı kaldırdınız?

Hanginiz sendikanıza, partinize baskı yapıp da bu eşel mobil sistemi denilen Allahın belâsı yöntem, çok maaşa çok zam az maaşa az zam, asgari ücretliye hiç zam demektir, durdurun bunu diye cebelleştiniz?

Hanginiz 18 yaşına kadar klasik eğitimin, lise diplomalı ama becerisiz gençler yetiştireceğini, hele de 18 yaşından sonra bir de askerlik derdi olacağından dolayı 20 yaşındaki genç erkeklerin, "Ya ne iş olsa yaparım Bakan abi", 18 yaşında becerisiz kızların da "Ya iş için Bakan amca", ya da "zengin evlâdı koca" diye saçma sapan ikilem karşısında boynu bükük kalacağını öngördünüz?

İki iki daha dört, beşş kere beşşşş yirmibeşşş diye ezber ederdik Yenicami ilkokulunda. Altmış yıl geçti üstünden ezbere yaşıyorsunuz hâlâ.

Hayat ve tabiat çok bilinmeyenli denklem ama...