Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, adada çözüm atmosferinin oluşması için 10 maddelik öneri sunduklarını aktararak, önerilerin detaylarını paylaştı.
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile görüşmesinin ardından, Cumhurbaşkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi.
Erhürman, ilk toplantının samimi, olumlu bir havada ve pozitif bir atmosferde geçtiğini söyledi. Erhürman toplantının 1 saat 15 dakikasının heyetler arasında 15 dakikasının ise baş başa geçtiğini aktardı.
Görüşmede iki tarafın da kendi düşüncelerini aktardığını belirten Erhürman, Birleşmiş Milletler Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın 5 Aralık’ta kendisiyle, 6 Aralık’ta Nikos Hristodulidis ile görüşeceğini, ardından ise üçlü görüşme yapılacağını kaydetti.
-“Adada çözüm atmosferinin yaratılması için çaba ortaya konması gerekir”
Erhürman, “Temsilcilerimize tam yetki verdik. İhtiyaç duyulan aralıklarla onlar bir araya gelip ortaya koyduğumuz görüşler üzerinde ve süre içinde gelişecek başka konularda görüş alışverişine devam edecek. Biz de 'gerekirse yine bir araya gelebiliriz' dedik. Ama telefonla sürekli iletişim halinde olmak konusunda karara vardık." ifadelerini kullandı.
Adada çözüm atmosferinin yaratılması için çaba ortaya konması gerektiğini vurgulayan Erhürman, “Sayın Ersin Tatar ile Sayın Nikos Hristodulidis’in New York’ta görüştüğü konuların masada olduğunu, oradan da devam edeceğimizi ve bu konuların çözümü için de çaba sarf edeceğimizi söyledik.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erhürman, yapılması öngörülen 5+1’e gitmeden ve mümkünse Holguin adaya gelmeden önce belli başlı konularda uzlaşı sağlanabilirse, bu uzlaşıların hem Holguin ile yapılacak görüşme hem 5+1 açısından hem de adada çözüm atmosferi yaratmak açısından faydalı olacağını ilettiklerini söyledi. Erhürman, önceden uzlaşı sağlanabilecek konular arasında yeni geçiş kapılarının açılması ve solar panelin devreye sokulmasının öncelikli meseleler olduğunu bildirdi.
-Çözüm atmosferi oluşmasına yönelik 10 madde…
Görüşmede, çözüm atmosferinin oluşması noktasında 10 maddelik öneri paketi ilettiklerini belirten Erhürman bu öneriler arasında; karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı, karma evlilik eşlerinin güneyde araç kullanması, KKTC'’de doğan bazı kişilerin Güney’e geçebilmesi, Metehan Sınır Kapısı’nda kabin sayısının üçe çıkarılması ve üç kabinde sürekli görevli bulundurulması, Bostancu ve Derinya kapılarında da seyrüsefer çıkarılmasına olanak sağlanması,14 yaştan küçük çocukların dostluk maçları yapması, iki liderin Kayıp Şahıslar Komitesi’ni birlikte ziyaret etmesi, mülkiyet ile ilgili tutuklama ve yargılamalar, Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden ticaret yürütenlerin karşılaştığı bürokratik sıkıntılar, hellim için Bureau Veritas Paris’in yetkilendirilmesi ve yeni bir teknik komite kurulması, Avrupa Birliği Ad-Hoc Komitesi’nin tekrar kurulması, Kıbrıs Türk ile Kıbrıs Rum güvenlik kuvvetleri arasında iletişim kanalı kurulması ve Metehan’daki ara bölge yol genişletme çalışmalarının başlangıcına iki liderin birlikte katılması konularının yer aldığını anlattı.
Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne ilişkin metodolojiye dair dört maddelik öneriyi de ilk kez resmi düzeyde paylaşma olanağı bulduğunu kaydeden Erhürman, 5+1 toplantı yapılacaksa buna eli boş gitmek istemediğini vurguladı. Erhürman, “Cenevre ve New York’taki gibi sonuç alınamamasını tercih etmiyoruz. Seçimden önce toplantı yapılacağı açıklanmıştı ancak burada belli noktalara varıp oraya gitmek istiyoruz.” dedi.
1 Ocak’tan itibaren Güney Kıbrıs’ın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı görevini alacağını hatırlatan Erhürman, bu dönemde de Rum lider için en önemli meselenin Kıbrıs sorunu olmaya devam edeceğinin ve bunun sürecin aksaması noktasında bir mazeret olmayacağı konusunun da konuşulduğunu aktardı.
Görüşmede karşılıklı görüşlere bildirim verilmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erhürman, diplomatik teamüller gereği ilk toplantıda karşılık vermenin doğru olmadığını söyledi.
-“Dört metodolojik öneri üzerine uzlaşmadığımız sürece kapsamlı müzakere süreci söz konusu değil”
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman konuşmasının ardından basının sorularını da yanıtladı.
Erhürman, Rum lider Hristodulidis’in ortaya koyduğu taleplerinin olup olmadığı sorusuna, masada kendilerinin dile getirdiği şekilde herhangi bir talebin ifade edilmediğini ancak Hristodulidis’le baş başa yaptığı görüşmede eski Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la kalındığı nokta olan kapılar meselesinde nasıl çözüme ulaşılabileceği konusunda ilk görüş alışverişini yaptıklarını kaydetti.
Hristodulidis’in “Crans Montana’da kalındığı yerden devam edileceği” yönündeki ifadelerini değerlendiren Erhürman, bunun Hristodulidis’in kendi arzusu olduğunu belirterek, kendilerinin bu noktada pozisyonlarının net olduğunu vurguladı. Erhürman, “Dört metodolojik öneri üzerinde uzlaşmadığımız müddetçe herhangi bir kapsamlı müzakere sürecine girmemiz söz konusu değil.” dedi, söz konusu dört önerinin de bugün ilk kez resmi olarak aktarıldığını ifade etti.
- “Bu saatten sonra önyargılar üzerinden hareket etmek sürece sadece zarar verir”
“Samimiyet var mı?” sorusuna ise Erhürman, toplantının genel atmosferinin samimi olduğunu ve bu tespitin kendisi için yeterli olduğunu kaydetti.
Sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için herhangi bir şekilde muhatabını suçlayan, önyargıyla yaklaşan bir tutum sergilemeyeceklerini, suçlama oyunundan ve iki tarafı rahatsız eden sözcüklerden kaçınacaklarını söylediklerini hatırlatan Erhürman, bunu da toplantıda ifade belirtti. Erhürman, “Bu saatten sonra önyargılar üzerinden hareket etmek sürece yarar değil, zarar verir.” dedi.
Geçen gün basında “suçlama oyunlarının başladığı” yönünde bir yazının yer aldığına söyleyen Erhürman, suçlamadan kaçınmayı “görüşme masası özelinde” söylediğine dikkat çekti; ancak Kayıp Şahıslar Komitesi’nde yaşanan gelişmeler veya Güney Kıbrıs yönetiminin diğer devletlerle askeri anlaşma yapması gibi meselelerde açıklama yapmaktan kaçınmayacağını belirtti.
- “Bu sefer farklı olacaksa fark görülmeli… Bu nedenle BM müktesebatında da yer alan dört önerimiz var”
Cumhurbaşkanı Erhürman, temsilci atanmasıyla ilgili soruya da yanıt vererek, bu süreçteki temsilcinin deneyimli bir diplomat olan Müsteşar Mehmet Dânâ olacağını kaydetti; ancak kapsamlı çözüme ilişkin bir müzakere yokken “özel temsilci” adlandırmasını doğru bulmadığını belirtti.
Erhürman, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “Bu defa farklı olması” vurgusuna da atıfta bulunarak, “farklı olacaksa farkın görülmesi gerektiğini” söyledi ve bu kapsamda Güvenlik Konseyi kararları veya müktesebatlarında yer alan dört metodolojik öneri üzerinde durduklarını kaydetti.
Geçmiş tecrübelere işaret eden Erhürman, “Bugüne kadar bir sürü şey yaşadık. 50 yıldır bu süreç devam ediyor bir sonuca ulaşamadık. BM Genel Sekreteri de bunu fark etmiştir ki ‘bu defa farklı olmalıdır.’ diye vurguluyor. Biz de bu noktada metodolojik önerileri BM’nin bugüne kadar söylediklerinden hareketle ortaya koyuyoruz.” diye konuştu. Erhürman, bu önerilerinin ön koşul değil, sürecin farklı ilerlemesini sağlayacak yöntem önerileri olduğunu yineledi.
Erhürman, çözülecek meselelere ilişkin önceliği olup olmadığı sorusuna ise, bir önceliği olmadığını ancak ilk etapta “kolaylıkla yapılabileceğini düşündükleri” 10 maddelik bir paket sunduklarını kaydetti. Erhürman, görüşülecek konuların bunlarla sınırlı kalmadığını, çözüm atmosferi yaratılmasına katkı koyacak diğer konuların da görüşülebileceğini belirtti.