DR. KÜÇÜK’ÜN ANILAR KİTABI

            Geçen Cuma günü Dr. Fazıl Küçük Müzesi’nde çok anlamlı ve anlamlı olduğu kadar emek verilen bir kitabın imza günü yapıldı.  Kitabın adı: “Kendi Anlatısı ile Dr. Fazıl Küçük”tür.  Yazar ve araştırmacıları ise, Akile Ruh Ekizoğlu ile Nihat Ekizoğlu’dur.  Her iki yazar da eğitim kökenli oldukları için bu kitabın hayat bulmasında eğitimci olmalarının bir etken olduğunu düşünüyorum.

            Çok kalabalık bir okur ve meraklı kitlesinin orada bulunması, Lidere karşı olan sevgi ve merakı gösteriyordu bana göre.

            Kitap, Dr. Küçük Vakfı tarafından basılmış ve dört cilt olarak tasarlanmıştır.  Geçen gün yapılan imza günü, birinci cilt içindi.

            İmza açılışında benim de dahil olduğum açılış konuşmasında geçmişten söz etmiştik.  Yazarları ve kitabın derleyicileri de bayağı verdikleri emekten ve ideallerinden söz ederek imzaya geçmişlerdi.

            Maksat, Dr. Küçük’ü ve anılarını yaşatmak.  Vakfın canla başla yaptığı çalışma da buna yöneliktir.

            Bu kitap, sanırım KKTC genelindeki bütün öğrencilere ulaştırılacak ve büyük Liderin geldiği o uzun yolda ne kadar derin izler bıraktığı belleklere kazılacak.

            Acizane ifademle, bu kitaba alınan anılarla ilgili ben de önemli bir anımı sizlerle paylaşmak istedim.  Bu anımı ayrıca açılış konuşmamda da kitap için gelen insanlarla paylaştım.

            Malum olduğu üzere merhum Lider’le birebir çok yakın çalışma içinde olmam ve O’nun özel kalem görevlerinde bulunmam, bana da ilerideki yazarlık hayatımda malzeme ve “Dr. Fazıl Küçük’le Geçen Günlerim-Bir Lideri Anlatıyorum” adlı kitabımı yazmaya vesile olmuştur.  Tuttuğum günlüğümdeki malzemelerle yaşadıklarımı bir hamur yaparak o kitaba hayat vermiştim.

            Hatıralarımda kalan husus, Dr. Küçük’le 1972 yılının sonbaharında birlikte kaleme aldığımız o anılardır ki, şimdi kitap olmuştur.  1972’nin sonbaharında Cumhubaşkan Muavinliği camekanındaki çalışma mekanımızda Dr. Küçük, eski harflerle kaleme aldığı anılarını o okudu, ben de seri bir şekilde daktilo ve redakte etmiştim.

            1973 ilkbaharında emekli olduğunda şu anda müze olan binanın girişte, sağdaki odada kendisi ile bir araya gelmiş ve bu anılarını bizzat kendi ellerimle kasasına kilitlemiştim.   O günler, onun emekli olması hasebiyle saraydaki bütün şahsi eşyalarını ve anılarını toplayıp müze olan binaya taşıdığımız günlerdi.  Ayrıca bütün fotoğraflarını da albümleyerek kendisine teslim ettiğimde çok mutlu olmuştu.

            Kendisi ile çalıştığım süre zarfında katiyen onun önünde sigara içmemiştim.  İşte o gün o çalışma içinde olduğumuz sırada benden bir ricada bulunmuştu.  Çok da yorulmuştum.  O an ikimize de birer kahve söylemişti.  Ve işte o an bana şöyle demişti:

            “Osmancığım, biliyorum sigara içtiğini.  Ve bana olan saygından yanımda hiç sigara içmediğini de biliyorum.  Bak!  Artık ben Cumhurbaşkan Muavini değil, normal bir vatandaşım şu anda.  Haydi beni kırma da karşılıklı birer sigara yakalım.”

            Onun teklifini yine reddetmiş ama bu kez tepki vermişti.  O tepkisinin ardından benson sigara paketini çıkartıp kendisi bir sigara yaktı, bir de bana uzattı.  Artık onu kıramazdım.  Ve ilk ve son kez kendisi ile karşılıklı sigara içmiştik.

            İşte o an kendsine sormuştum...

            “Efendim anılarımız yarım  kaldı.  Henüz tamamlayamadık.  Bundan sonra ne yapacaksınız?”

            O da bana şöyle bir yanıt vermişti:

            “Osman, artık senin pozisyonun da değişecek.  Kim bilir sarayda sana ne görevler verilecek.  Keşke her gün gelebilsen ve bu anıları tamamlayabilsek.”

            Onun bu arzusunu yerine getirmek istememe rağmen, maalesef içinde bulunduğum yeni durum nedeniyle her gün Halkın Sesi’ndeki odasına gidemiyordum.  Zaman zaman kendisine uğrayıp hatırını sormam, anılarını tamamlamamıza yetmedi.  Keşke o anıları tamamlayabilseydik.

            Tabii ki bu kitabı okuduğunuzda, Dr. Küçük’ün çocukluğundan mücadele yıllarına kadar kaleme aldığı en önemli bölümler olduğunu ve ondan sonrasının günlük yaşantımızda olagelen sosyal, ekonomik ve kültürel olaylar olduğunu gördük ve yaşadık.

            Bana göre onun bıraktığı yerden ölümüne kadar olan bölümünü tamamlamak daha bir kolay olacaktır diye düşünüyorum.

            Kısacası bu kitabı herkesin okuması ve geçmişi hatırlayarak geleceğe umutla bakması gerekir diyorum.  Çünkü bugünkü özgür yaşantımızın temelinde onun teri ve emeği vardır.