ENGELLİLERİN ENGELLERİ

Malum ülkemizde 5 binden fazla engelli kardeşimiz var.  Onların verdikleri hayat mücadelesi, gerçekte sadece hükümetin değil, bütün ülke halkının mücadelesi olmalıdır.  O bağlamda Engelliler Federasyonu’nun yapmış olduğu basın toplantısında engelli kardeşlerimizin ne kadar çok sorunları olduğunu bir kez daha gördük.
Gerçekte engellilerin bütün sorunlarını masaya yatırsak, kocaman bir dağ olur önümüzde.
Engellilerin sınıfsal olarak türleri ve şekilleri vardır.  Örneğin görme engelliler, işitme engelliler, zihinsel engelliler, yürüme engelliler ve daha da nice engelliler var hayatımızda.
Herşeye rağmen bu insanlar bizim hayatımızın bir parçasıdır.  Onlar hepimizin hayatındadır ama pek de onları bünyemizde gerçek anlamda barındırdığımızı söyleyemeyiz.  Toplum olarak  çağdaş bir toplum olmamıza karşın, neden hala daha engelli kardeşlerimizin sorunlarını çözemedik?
Bu bir sorgulama mı? 
Bence bir tür sorgulamadır esasında.
Bence engellilerin en büyük sorunları işsizlik, parasızlık ve istihdamsızlıktır.  Normal insanın parası olmadı mı, türlü yollara baş vurur ayakta kalabilmek için.  Gücü olan şahsi kredisini kullanarak bir şeyler koparır veya birşeyler elde eder. Ama bu insanlar kime gitsinler?
Görme Engellileri’nin sorunlarını her zaman dile getiren Derviş Yücetürk’ün parmak bastığı çok önemli bir husus vardır.  Bakınız Yücetürk ne demiş yasal düzenlemelerle ilgili...
“Özel Eğitim Yasası, Engellileri Koruma, Rehabilitasyon ve İstihdam Yasası altında mevcut olan ‘Derecelendirme Tüzüğü, İş Koşulları ve Nakdi Yardımlar Tüzüğü’nde de iyileştirmeler güncelleşmediği sürece, engellilerin sorunlarının yüzde 60’ı çözümlenemeyecektir.”
Sanırım bu tanımlama engellilerin bütün sıkıntıları ortaya koyuyor.
Engelliler Federasyonunun parmak bastığı istihdam beklentileri de düşündürücü ve acı vericidir bana göre.
Şayet Federasyon “On bir yıldır engelli istihdamı yapılmamıştır” demişlerse ve onbir yıldan beri yasa gereği tek bir engelliye bir iş verilememişse bu bizim ayıbımızdır.
Engelliler Federasyonu’nun çok iyi takipçi olduğunu biliyoruz.  O takipçilik anlayışı içinde bu engelli kardeşlerimizden tek bir tanesinin devlette uygun yerlerde istihdam edilememeleri anlatılmış oluyor.
Değişen dünya değerleri bağlamında engelli kardeşlerimizin kendi fiziki durumlarına göre iş olanakları yaratılabilir diye düşünüyorum.  Hattta yasa özel sektörü de işin içine çekmelidir.
Geçmişte yürüme engelli, hatta görme engelli bazı kardeşlerimiz, devlet santrallarında istihdam edilmişlerdi.  Bunun yanında halkla ilişkilerin yoğun olduğu bazı para tahsilatı gerektiren iş olanakları da onlara göre işlerdendi. Onun gelişmesi nasıl biçimlendi?
Şu anda aklıma bazı hususlar geliyor.
Engellilerin eğitimleri de rehabilitasyon açısından çok önemlidir.  Konuşma engellilerin eğitimleri özel öğretmen gerektiren bir alandır.  İşitme engellileri de öyledir.  Şu anda kaç tane engellileri eğitecek kompetan eleman var elimizde pek bilmiyorum ama, herhalde o rakam istenen düzeyde değildir ki, engelliler isyan ediyorlar.
Şayet empati yaparsak, herhalde engellilerin sorunlarına daha sıcak yaklaşmış olacağız.  Allah korusun ailenizde bir engelli çocuk doğarsa, o çocuğun hayata tutunması için ne büyük zahmetlere ve ne büyük emeklere katlanmak zorunda olacağınızı düşünür müsünüz?  Şayet empati yaparak konuya yaklaşırsak, onların sorunlarını daha rahat kavrayabiliriz.
Avrupa’da ve özellike AB’nin çeşitli yardım fonlarında engellilerle ilgili projeler ve yardımlar vardır.  Bu konuda ilgililer AB ile de temasa geçmişler mi?
Mesela şu anda hayatımızda SMS diye bir teknoloji vardır.  O teknolojik sistem içinde herkese çağrı yapılsa veya zorunlu bir hale getirilse, herkes cep telefonundan engelliler fonuna ve engellilerin istihadamına katkı koyabilirler diye de düşünüyorum.
Survivor yarışmasında “kim kazanacak, kim kaybedecek” karmaşası içinde milyonlarca SMS mesajı atılırken, neden şu SMS kanalı vasıtasıyle bu kardeşlerimize katkıda bulunmayalım?
Allah kimseyi ne muhtaç etsin, ne de çaresiz bıraksın.  Daha ne diyelim ki?
Engelli yaşam, gerçekte engellilere umut verse de, engelsiz yaşamı onlara verebildiğimizi de tam olarak göremedik ve işitemedik, vesselam...
Bir diğer deyişle engellilerin engelleri hep hayatımızda olacaktır.