Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “ülkede yaşananları temizleyecek olanın halkın iradesi olduğunu” belirtti. Erhürman, ülkede kurulacak hükümetin, iktidar sıraları tarafından da meşru görülmeyeceğinin son derece açık olduğunu iddia ederek, “Meclis halk tarafından seçilmiştir ama bu hükümet halk tarafından seçilmemiştir. Kurulması planlanan hükümet meşru değildir. Meşru olmayan bir hükümete nasıl muhalefet edilirse öyle muhalefet edeceğiz” diye konuştu. CTP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, BRT’de Baykan Gürses Özdağ ve Aziz Karaaziz’in sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, bundan sonra partisinin örgütsel yapısına “dokuz kolla” sarılacağını kaydetti. Ülkede yaşanılanların pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşıyla açıklanamayacağını belirten Erhürman, ülkede, demokratik ve ekonomik fakirleşme yaşandığını vurguladı. Doğru hamlelerle yaşanılanların önemli bir kısmının engellenebileceğine dikkat çeken Erhürman, kimsenin, kendi sorumluluğundan arınmaya kalkmaması gerektiğini kaydetti. Karşılaştırılan ülkelerde yüzde 7 enflasyondan bahsedilirken, ülkedeki enflasyonun ise yüzde 90 olduğunu savunan Erhürman, “Gıda enflasyonu yüzde yüzün üzerindeyken, ‘Başbakan kim olacak’ diye konuşuyoruz” dedi. Kurulacak hükümetin, iktidar sıraları tarafından da meşru görülmeyeceğinin son derece açık olduğunu ileri süren Erhürman, “fasariya” olarak nitelediği yaşananları temizleyecek olanın halkın iradesi olduğuna işaret etti. “Erken seçim” lafının ilk kez “birinci Faiz Sucuoğlu hükümetinin kurulmadan önce telaffuz edildiğini” söyleyen Erhürman, o günden beridir krizlerin yaşanmaya devam ettiğini vurguladı. Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun, “Türkiye Cumhuriyeti Sayın Faiz Sucuoğlu ile çalışmak istemiyor” dediğini savunan Erhürman, UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu’nun da “Sayın Tatar Sunat Bey’i görevden alamadı” sözlerini söylediğini belirtti. Erhürman, bütün bunların topluma “bize müdahale edildi” mesajı verdiğini belirtti. Bir milletvekilinin genel başkan atanmasının meşru görülemeyeceğini de vurgulayan Erhürman, “Toplumun genelinde bir kişiden de bu yaşananlar normaldir lafını duymuyorum. Kimilerinin bunu normalleştirme çalıştığını da görüyoruz” dedi. Ortada “dev bir delik” oluştuğunu ifade eden Erhürman, bu boşluğun ancak halkın iradesiyle doldurulabileceğini belirtti. UBP Milletvekili Hasan Taçoy’un “kurultay için sahaya iniyorum” dediğini ifade eden Erhürman, “Bu ülkede ekonomik kriz var seçim mi düşüneceğiz” diyenler olduğunu kaydetti ve “UBP kurultayı mı erken seçim mi daha tehlikelidir bu ülke için?” diye sordu. Yaşananları asla normalleştirmeyeceklerini kaydeden Erhürman, bugüne kadarki muhalefetlerinden daha farklı bir muhalefet sergileyeceklerine vurgu yaptı. Erhürman, “Burada doğru iş yapmayan, demokratik olmayan değil, aynı zamanda meşru olmayan bir hükümet olacak karşımızda. Yol haritası ne olacak PM’de görüşeceğiz” diye konuştu. “MECLİS’İN MEŞRU OLMADIĞINI İDDİA ETMEDİK” Kendilerinin ısrarla “hükümetin meşru olmayacağını” söylediklerini kaydeden Erhürman, “Biz hiçbir noktada hükümet meşru değil derken, Meclis’in meşru olmadığını iddia etmedik. Bu meclis halk tarafından seçilmiştir ama bu hükümet halk tarafından seçilmemiştir. Kurulması planlanan hükümet meşru değildir. Meşru olmayan bir hükümete nasıl muhalefet edilirse öyle muhalefet edeceğiz” dedi. Bu kez demokratik nezaket sınırlarının zorlandığını belirten Erhürman, böyle bir yapıyla koalisyon görüşmesi adı altında görüşmelerinin mümkün olmadığını ifade etti. Sadece halkın değil, UBP’nin de iradesini temsil etmeyen bir durumla karşı karşıya olunduğunu savunan Erhürman, “Bu ne halkın ne de UBP’nin iradesini temsil eder. Kurumsal ilişki kurmamız söz konusu olamaz” diye konuştu. “Elimi taşın altına koyacağım” lafının artık halkın gözünde yıprandığını vurgulayan Erhürman, halkın, bu lafın ne anlama geldiğini artık anladığını söyledi. Erhürman, “Bu arkadaşların derdi elini taşın altına koymak değil, sadece hükümette yer almak” ifadelerini kullandı. UBP’nin seçim döneminde kullandığı “istikrar” ve “iktidar bizim işimiz” sloganlarını hatırlatan Erhürman, ikisinin de gerçekleşmediğini belirtti. Erhürman, antidemokratik ortamdan ve ekonomik krizden mümkün olan en az zararla geçilecek bir mutabakat hükümeti kurulmasını söylediklerini belirtti. Tekliflerinin; bunu yaparak bir geçiş hükümeti kurmak olduğunu kaydeden Erhürman, “Geçişi sağlayalım halkın iradesine gidelim dedik. Bunu anlamazdan geldiler” dedi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı da eleştiren Erhürman, “ortada bir oyun döndüğünü” savundu. “Hükümettekilerle Sayın Ersin Tatar’ın Anayasa kelimesini ağızlarına almaması gerektiğini” iddia eden Erhürman, “Anayasa’yı defalarca paspas edenler, bize Anayasa’dan bahsetmeye çalışıyor” diye konuştu. Memleketin inanılmaz bir kaosun içine sokulduğunu savunan Erhürman, “Hem yapamıyorsunuz hem de koltuklara tutundunuz bırakmıyorsunuz. Enflasyon yüzde 90. İnsanlar batıyor. Bu arkadaşlar başka şeylerle meşgul” dedi. YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın sürekli UBP’yi suçladığını savunan Erhürman, şimdi de hükümet kuracaklarını söylediğini ifade etti. Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi içinden geldiğini söyleyen Erhürman, yaşananların kabul edilemeyeceğini ifade etti. CTP’nin örgütsel yapısının, UBP’nin örgütsel yapısına benzemediğine dikkat çeken Erhürman, partisinin örgütsel yapısıyla gurur duyduğunun altını çizdi. Erhürman, “Yaşananları gördükten sonra, 9 kolla sarılacağım partimin örgütsel yapısına. UBP’nin içinden çıkmış biri olarak Sayın Tatar ile UBP arasında yaşanan durum, CTP’de yaşansaydı, Arabahmet’te neler olurdu bilmem. İyi ki de öyle olurdu. Partimin örgütsel yapısına bundan sonra 9 kolla sarılacağım” dedi.