Meclis Genel Kurulu 62. Madde tahtında yapılan konuşmalarla sürüyor. Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu konfederasyonun egemen eşit devletler tarafından kurulduğunu belirtti, işin temelinin iki ayrı egemen eşit devlet olduğunu ortada tutarsızlık bulunmadığını söyledi. Önceki konuşmalara cevap veren Ertuğruloğlu “Konfederasyondan bahsetmek eşit egemen devlet iddiasından vazgeçilmiş gibi algılanmamalı” dedi. Federal çözüm ifadesinin sadece federasyon olarak yorumlanmaması gerektiğini anlatan Ertuğruloğlu, federal başlığın altında hem federasyon hem konfederasyon bulunduğunu anlattı. Eğer taraflar arasında yeni bir ortaklık söz konusu olacaksa bunun olsa olsa konfederasyon olabileceğini söyleyen ve eğer kelimesine vurgu yapan Ertuğruloğlu, iki egemen eşit devlet temelinden hareket edilmesi gerektiğini vurguladı, AB’yi konfederasyona örnek gösterdi. Ertuğruloğlu tek bir seçeneğe mahkum olmamak gerektiğini dile getirdi. Kıbrıslı Türklerin sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir toplumu muamelesi gördüğü müddetçe Rum’un çözüm istemesinin mümkün olmadığını anlatan Ertuğruloğlu, şu anki süreçte böyle bir çözüm isteği varmış gibi yapıp Kıbrıslı Türkleri masaya oturtarak zaman kaybettirdiğini ifade etti. Bu çerçevede Kıbrıslı Türklere en büyük zararı Birleşmiş Milletlerin verdiğini söyleyen Ertuğruloğlu, bunu ifade ettikleri zaman çözüm karşıtı ilan edildiklerini ancak bu ifadeyi asla kabul etmediklerini, anlaşmadan uzaklaştıranın BM ve Güney Kıbrıs’ın yaklaşımı olduğunu dile getirdi. Yeni bir ortaklık olacaksa 1960 ortaklığının üzerine kurulduğu temellerden daha sağlam bir zemine kurulması gerektiğini anlatan Ertuğruloğlu, egemenlik dediklerinde, devlet dediklerinde eleştirildiklerini ancak kendilerinin milletvekili andını ve cumhurbaşkanı andını ciddiye aldıklarını söyledi. Bunun üzerine TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit yerinden söz alarak, hukuki terimlerin içeriğine ayrıntılı şekilde bakmanın önemli olduğunu ifade ederek, 11 Şubat açıklamasına işaret etti. Özyiğit bu şekilde hareket ederek Kıbrıs Rum Lideri Anastasiadis’i haklı pozisyona getirdiklerini savundu. Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu da bu görüşlere katılmadıklarını, detaylı konuşmaların bütçe görüşmeleri sırasında yapılacağını anlattı. CTP Milletvekili Özdil Nami’nin “bu temel görüşlerini hayata geçirmekten kendilerini geri tutanın ne olduğu, ne gibi adımlar atıldığının, ne gibi görüşmeler yapıldığını” sorması üzerine Bakan Ertuğruloğlu, önce Kıbrıs Türk halkının kendi egemenliğine sahip çıkması gerektiğini dile getirdi. Ertuğruloğlu’nun cevabı sırasında Meclis’te sözlü tartışma yaşandı. ERHÜRMAN CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman yeniden kürsüye çıkarak, Ertuğruloğlu’nu çok sevdiğini ancak “taş devri esintileriyle politik değerlendirmeler yapılmasından hicap duyduğunu” belirtti. Seçilen bazı kelimeler üzerinden konuşularak, düşüncelerini ifade edenlere, egemenliği tanımama suçlaması yapılmasının da Milletvekili andına uymadığını söyleyen Erhürman, Egemenliğin sadece müzakere masasında söz konusu olmadığını, kendini yönetecek insanları seçerken de geçerli olduğunu dile getirdi. Erhürman “Egemenlik sadece müzakerelerde söz konusu olan bir kavram değildir” dedi. Erhürman “Bir devletin devlet olması için kendini yönetecek insanları kendi iradesiyle seçmesi gerekmez mi? O zaman neredeydiniz?” diye sordu. Erhürman, Ertuğruloğlu’nun federasyonu savunmasından memnun olduğunu dile getirdi. Yerinden söz alan Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı da şu andan başlayarak bir 50 yıl daha Kıbrıslı Rumlarda bir tavır değişikliği olmayacağını bu durumda bir 50 yıl daha mı beklenmesi gerektiğini sordu. Erhürman da “Hangi motivasyon sizi siyasi eşitlik temelinde bir federasyonu kabul etmemiş Kıbrıslı Rumların egemen eşitliğe dayalı bir konfederasyonu kabul edeceğini düşündürdü?” diye sordu. Arıklı Sırbistan- Kosova örneğin, vermesi üzerine, Erhürman da BM kararlarına işaret ederek, ortak mesele, Kıbrıs Türk halkının hakları ve çıkarlarıysa bir de bunu deneyelim demenin doğru olmadığını dile getirdi. Arıklı’nın bir yol haritası ortaya koyduklarını söylemesi üzerine de Erhürman, yol haritası ortaya konmasının, bu yol haritasının Meclis’te tartışılmayacağı anlamına gelmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu yerinden söz alarak Cumhurbaşkanlığında yapılan toplantıda resmi politikanın ifade edildiğini, BM’nin 6 aylık raporlarında da federasyon görüşülecek gibi bir ifadenin artık olmadığını, Kıbrıs Türk tarafından masaya konfederasyon getireceğini artık kabul ettiğini dile getirdi. Hasipoğlu “konfederasyon artık görüşme zemini olarak kabul edilirse CTP olarak buna karşı mı durursunuz ?” diye sordu. Erhürman da BM Güvenlik Konseyi kararlarında ‘Kıbrıs’ta çözüm zemini iki bölgeli iki toplumlu siyasi eşitliğe dayanır’ dendiğini söyledi ve ‘bunun değişeceğine gerçekten inanıyor musunuz?’ diye sordu, “Eğer olursa gelin konuşalım” dedi. SANER Başbakan Ersan Saner de kürsüye çıkarak, konfederasyondan ne anladıklarını, Bakan Ertuğruloğlu’nun ifade ettiği şekilde Cumhurbaşkanlığı toplantısında da ifade ettiklerini kaydetti. Güven artırıcı önlemlerin artık ihtiyaç kalmadığı zamanlarda hayata geçebildiğini dile getiren Saner, aslında çok basit yapılabilecek adımların bir türlü atılmadığını söyledi. Aşılar konusunda ciddi bir irade ortaya konduğunu dile getiren ve Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine teşekkür eden Saner, gelen rakamın ciddi bir rakam olduğunu ifade etti. Aşılanma konusunda eğer idari bir hata varsa gerekli adımların atılacağını dile getiren Saner hizmet sektöründe bulaşın fazla olduğu alanlarda da aşılama yapılmasının gündemde olduğunu anlattı. Kapanma konusuna da değinen Saner, ekonomik krizin boyutu konusunda bürokratların bir araya gelerek tespitlerde bulunduğunu, bunun belki Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nde bürokratların bulunması gerektiğini gösterdiğini ifade etti. Ödenmemiş bir 1,500 bir de 2,000 TL’lik ödeme bulunduğunu dile getiren Saner bunun en kısa zamanda ödenmesi için çalışma olduğunu kaydetti. Kendisine sorulan sorular üzerine Başbakan Saner, askerlerin izine çıkamaması konusunda ilgili yerlerle görüşüldüğünü belirtti. Yine soru üzerine bir kararname ile ilçe emniyet kurulları vasıtasıyla denetimlerin artırılacağını anlatan Saner, bugün yaşanan artışın yılbaşı gecesi nedeniyle yaşandığının düşünüldüğünü sokağa çıkma yasağının bu kapsamda ortaya konduğunu anlattı. Saner, bakanlık bürokratlarının Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ne ülkenin mali durumunu aktardıklarını bu nedenle alınan kararların değiştirildiğini söyledi. Erken seçimle ilgili olarak bu konuda tarih belirlenmesi için çağrı yaptığını söyleyen Saner, Ekim ayından önce bir seçim yapılması için çalışıldığını anlattı. Böylece 62. madde tahtında konuşmalar tamamlandı.