GAFLET VE DELÂLET

Gaflet içinde hatta uykusunda olsam ne olur.

Benim gaflet içinde hatta uykusunda, derin uykusunda olmamın zararını bir tek ben görürüm.

Diyelim ki iki bin model ikinci el Japon otomobilimin bakımında ya da taksitlerini ödemekte gaflete düştüm ihmalkârlık ettim, sonucunda olacak olan şey otomobilimin artık tamir edilemeyecek ölçüde bozulması ve hacz edilimesi olur.

Ne demişler akılsız başın derdini akılsız başın bünyesi çeker.

Erişkin olmayan çocuklarımla yaşadığım evin taksitlerini ödemekte gaflete düşersem ne olur peki, bu konuda ortaya çıkacak sonuçlar bir tek benim cezalandırılmamla bitmez, geçimleri için bana muhtaç olan ailem de zor ve hatta kötü duruma düşer.

Örneği biraz daha geliştirerek / kötüleştirerek ( gelişme – geliştirme her zaman iyi yönde olmaz, kötü yönde gelişme de sık sık karşılaştığımız şey ) benim bir dairenin, kulübün, sendikanın partinin başkanı olduğumu ve yasaların bu konularda bana yüklediği görevler karşısında gafilce davrandığımı, gaflete düştüğümü var sayalım.

Sonuç vahim olur. Hastahane Baş hekimi ya da okul müdürü olmam ve gafil davranmam, hastahane ve hastaların ilaçsız tedavisiz kalmalarından tutun da can kayıplarına kadar uzanabilir, okul müdürü isem de, benden önce ülkenin önde gelen eğitim kurumlarından biri olan okulumun gafletim sayesinde öğrenci kaybetmesine ve hatta öğrencilerin taliban zihniyeti ile cahil halde diploma almalarına kadar yol açabilir.

Gafil / gaflet üzerine anlaşılmasını sağlamak için kendimden hareketle yererince örnek verdim. İş delâlete gelince durum iyice içinden çıkılmaz hale gelir ve geri döndürülmesi neredeyse olanaksız acı kötü vahim sonuçlar ortaya çıkar.

Gaflet, taşıdığı sorumluluklar karşısında umursuz kalmak, umursamamak anlamına geldiğine göre, gafil de umursamaz, sorumluluklarını önemsemeyen yerine getirmeyen birey demek olur.

Delâlet ise, doğru olandan, doğru yoldan kendi çıkarı için sapmak anlamına gelir bu durumda da, kendi çıkarı için doğru yoldan saparak menfaati / menfaatleri doğrultusunda başka yollara sapan birey de delâlet içinde olan birey olur.

Maazallah bir düşünün, ben gaflet ve delâlet içinde yüzen / boğulan bir birey olarak devletin etkili ve yetkili bir makamında oturan, devamlı olarak da oturmak için manevralar yapan, halkın önemsediği bütün değer yargılarını ve kavramlarını bu yolda pas pas  yaparak yol almaya çalışan bir ‘‘ birey ’’ olsaydım, neler gelirdi milletin halkın ve devletin başına.

İyi ki ben, gaflet ve delâlet içinde olan ben o makamlarda değilim.

Ve daha önemlisi yetkillerimiz iyi ki gaflet ve delâlet içinde değiller.

İşte bu anlayış ve şerait içinde 19 Mayıs Atatürk’ü anma, Gençilk ve spor bayramı hepinize kutlu olsun.