Bazı insanların masal dinlemesi hoşlarına gider. Özellikle de çocukların.
Çünkü masal onları gerçek dünyadan alıp hayal dünyasına götürür. Hayal dünyasında gerçeklikle bağdaşmayan, olmayacak olaylar oldurulur.
Neticede gerçekleşmesi mümkün olmayan olaylar, dinleyenlerin duygularını okşayacak şekilde yansıtılır.
Bu tür masalları dinlemek özellikle çocukların hoşuna gider.
Çünkü, onlar daha gerçeklerin farkında değildir. Bu nedenle çocuklar büyüdükçe masalların gerçekle ilgisi olmadığını anlar ve masal dinlemekten vazgeçer.
Ancak ülkemizde koskocaman insanlar tıpkı çocuklar gibi masal dinlemeye bayılıyor.
Üstelik de sadece dinlemekle kalmıyorlar. Dinledikleri masala inanarak bunları gerçek gibi anlatmaya ve yansıtmaya kalkıyorlar.
Anlattıkları en büyük masal ise Kıbrıslılık masalıdır.
Bu masalları öyle büyük bir ciddiyetle de anlatıyorlar ki koskocaman adamların hala hayalle gerçeği nasıl ayırt edemediklerine şaşarsınız.
*
Anlattıkları masala göre; güya Kıbrıslılar hep aynıymış...
Öyle aynıymış ki parantez açıp Kıbrıslıları Rum, Türk, Maronit, Ermeni, Latin yurttaşlar diye sıralıyorlar...
Güya, bunların aralarında millet farkı yokmuş. Biraz ondan, biraz bundan, biraz ötekisindenmişler...
Böyle olduğu için kolay kaynaşabilirmişler.
İşte bu nedenle yakınlaşma etkinlikleri düzenliyorlar.
İngilizce, Rumca şarkılar söyleyip nasıl kaynaştıklarını göstermeye çalışıyorlar.
Tarih kitaplarından gerçekler silindiği takdirde kaynaşmanın olacağı iddia ediliyor. Türklere bunun gerçekleştirilmesi söyleniyor.
Ancak bir türlü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Türk düşmanlığını bırakmıyor.
Orada Türk kanı içenin cennete gideceği öğretiliyor.
Tarih kitaplarından Türk düşmanlığı kaldırılmıyor. Yunan çıkarlarına göre hareket edilmesinin öğretilmesinden vazgeçilmiyor.
“Türklere ölüm. İyi Türk, ölü Türk’tür” şeklinde sloganlardan vazgeçilmiyor.
Güney Kıbrıs’ta Türk karşıtı yeni örgütlenmelere gidilmesi, örgütlerin faaliyetlerini artırmasından kaçınılmıyor.
Başka?
*
Başka neler yok ki...
Türklere Kıbrıslılık masalı okunurken onlar Yunan kimliğine sıkı sıkıya sarılıyor. Yunan milli kıyafetlerini büyük bir övünçle giyip, büyük bir övünçle milli marşlarını söylüyorlar.
Yunanistan’ın milli bayramını kutluyorlar. Yunanistan’la ortak hedeflerini gerçekleştirmekten söz ediyorlar.
Kıbrıslı olmakla değil Yunan olmakla övünüyorlar.
Yunan milli çıkarlarını ileri götürüyorlar.
Yunanistan’la bağlarını daha da kuvvetlendiriyorlar.
Tüm bu gerçekler ortada iken bazıları hala büyük bir hazla masal anlatıp, masal dinliyor. Böylelikle gerçekleri ter yüz etme çabası içerisinde debeleniliyor.