Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bir yandan müzakere masasında otururken diğer yandan da yeni kazanımlar elde etmek için uluslararası alanda taleplerini ileri götürmeye çalışıyor.
Güney Kıbrıs, bu çerçevede özellikle AB platformunu kullanıyor.
Son olarak Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından gündeme getirilen Türkiye ilerleme raporunda Maraş’ın iade edilmesini istemesi buna örnektir.
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ifade ettiği gibi Maraş’ı Rum tarafı ve onu destekleyen AB çevreleri gündeme getiriyor.
AB çevreleri Rum yanlısı tutumunu ne yazık ki ısrarla sürdürüyor. AB’nin bazen göz boyamak için Türklere şirin gözükme çabaları dahi Rumların sert tepkisine neden olarak engellenmeye çalışılıyor.
Nitekim, Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından, “Kıbrıs Türkleri ile yüksek seviyede temas grubu” adı ile oluşturulan grubun Rum yanlısı bir tavır içinde olmasına rağmen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bu grubun faaliyetlerine dahi karşı çıkıyor.
AP’daki Güney Kıbrıs Rum Yönetimi milletvekilleri; AP içerinde yürüttükleri çalışmalarda Kıbrıs Türkleri ile temas edilmesine karşı olduklarını belirterek temasta bulunulmamasını istiyor.
Gerekçeleri ise Kıbrıs Türklerini kendilerinin temsil ettiği iddiasıdır.
Rumların gösterdiği gerekçe ve talebi, Kıbrıs’ın tamamı üzerinde söz sahibi olma ve bir bakıma Kıbrıs Türk halkı üzerindeki izolasyonun katılaştırılması anlamı taşımaktadır.
Ayrıca, Kıbrıs üzerinde tek söz sahibi oldukları iddialarını AP platformunda tescil ettirme ve Kıbrıs Türk halkının yok sayılması anlamına da gelmektedir.
Kıbrıs müzakere süreci devam ederken Rumların böylesi iddiaları ileri taşıma çabası içerisine girmesi kuşkusuz ki iyi niyetle bağdaşmamaktadır.
*
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin müzakere süreci devam ederken ileri götürmeye çalışarak kazanım elde etmeye yönelik bir başka çabası ise KKTC’den toprak koparma çabasıdır.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bu konuyu sık sık çeşitli platformlarda gündeme getirirken en fazla Maraş üzerinde durmaktadır.
AP nezdinde birçok kez konuyu gündeme getiren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bu yönde kararlar ürettirirken girişimlerini de yoğunlaştırma yönüne gidiyor.
Güney Kıbrıs yetkilileri, Maraş’ın kendilerine verilmesinin müzakerelerdeki ortamı iyileştireceği iddiasında buluyorlar.
Yani Türklerin toprak tavizinde bulunup Maraş’ı vermeleri halinde müzakere ortamının iyileşebileceğini söylüyorlar.
Kısacası, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin uluslararası alanda girişimleri ile yeni taleplerde bulunması ve bu yönde kararlar üretmesi, müzakereler dışında yeni kazanımlar elde etme çabası içinde olduğunu gösteriyor.