Rum Yönetimi Başkanı Nicos Anastasiadis, Türkiye’nin hatalı davranışını önleyip sona erdirmenin tek yolunun, açık mesajlar göndermek ve Türkiye’nin, hala 18’inci yüzyıldaymış gibi ‘Osmanlı İmparatorluğu’nun davranışlarına karışılmamalı tutumunu devam ettiremeyeceği düşüncesini’ ortaya koyacak kararlı bir tutum benimsemek olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda pazartesi akşamı Türk işgalinin 46’ncı yıldönümünü anmak için düzenlenen etkinlikte konuşan Anastasiadis, “Birleşmiş Milletler kararları, Avrupa Birliği ilke ve değerlerine tam uyumlu bir çözüm talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Nicos Anastasiadis’in konuşmasını etkinlikte Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides okudu.
Anastasiadis, Kıbrıs Rum tarafının şu ana kadar yaptığı çalışmalara ve ortaya koyduğu yapıcı önerilere değindi; “Türk tarafının da benzer davranışlar benimsemesini bekliyoruz” dedi.
Nicos Anastasiadis, işbirliği ve iyi niyet esasında bir diyaloğa izin verecek koşulları yaratmak ve uygun hazırlık yapmak gerektiğine, halk ve siyasi güçler arasında birliğin önemine dikkat çekti.
Anastasiadis, 46 yıl sonra Türk tarafının istilayı ve sonradan adanın kuzeyini işgalini, 165.000 Kıbrıslı Rumun yerlerinden edilmesini, binlercesinin öldürülmesini ve 1.500 kişinin kaybolmasını kutladığını belirtti.
Anastasiadis, “ve bu suçlar AİHM kararları, BM kararları, uluslararası toplum tarafından sürekli kınanmasına rağmen Türkiye uluslararası hukukun her ilkesini ihlal etmeye devam ediyor, üstelik son olarak daha da kışkırtıcı, tehdit edici oluyor, tüm bölgede istikrarsızlığa neden olan yasadışı faaliyetlerini tamamen umursamaz oluyor” şeklinde konuştu.
Nicos Anastasiadis konuşmasında Türk işgalinin nedenlerine, darbeye de değindi; Atina cuntası ve onun tasarladıklarına katılanlar tarafından bu mantıksız darbenin olduğunu ama esasen bunun getirdiği trajik sonuçlardan, bugün bu örnekten ders alınması gerektiğini belirtti.
Anastasiadis, Türkiye’nin aynı uzlaşmaz tutumu ve kışkırtıcı politikasını sürdürdüğünü, şimdi bir kez daha Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını koruduğu bahanesini ileri sürerek Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki denizde işgal yaptığını kaydetti.
Anastasiadis şöyle devam etti:
“Kendi çıkarı için Kıbrıs’ın MEB’inin %44’ünün eşit yağmalanmasını talep ederken aslında Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların çıkarlarına ve haklarına zarar verirken hangi çıkar korunuyor?”
“Maalesef Kıbrıs Türk Toplumu içerisinden bazıları, BM kararlarına aykırı olarak tellerle çevrili Maraş’ın kolonileşmesi için planlara işaret ediyor.” 
“Türkiye sadece Kıbrıs’a karşı değil, Yunanistan’a ve diğer birçok komşusuna da karşıdır ve daha geçenlerde Ayasofya’yı camiye dönüştürme kararı almıştır. Bu arada Avrupa Birliği’ne de, mülteciler konusunda Türkiye tarafından şantaj yapılmıştır.”
“Recep Tayyip Erdoğan’ın hem içte hem dışta politikaları konusunda daha birçok şey söyleyebilirim. Türkiye bölgede sorun çıkaran bir ülke haline dönmektedir.”

Editör: Mehmet Kasimoglu