Güney Kıbrıs’ta çalışanlar, sınır kapılarının açılması ve işlerine geri dönmeleri konusunda olumlu bir karar üretilmesini isteyerek, “Ne açlıktan, ne salgından ölmeyeceğiz, direneceğiz” dedi. Çalışanlar yaptıkları ortak açıklamada, “8 Haziran sonrası geçişlerle ilgili olumlu bir karar üretilmesi, Güney yönetiminin talep ettiği testlerin nasıl yapılacağı, günübirlik geçişlerde geri dönerken şartların ne olacağı ve mağduriyetlerinin giderilmesi için tatmin edici diğer planların” açıklanmasını istedi. Geçen hafta Meclis önünde iki eylem yaptıklarını ve Başbakan Ersin Tatar’ın kendilerine “ümit verdiğini” kaydeden Güney Kıbrıs çalışanları, “Biz artık laf değil, çözüm istiyoruz. Sağlık kurullarının görüşü geçişlerin başlayabileceği yönündedir. Açılımları yapma sırası siyasilerdedir” dedi. Siyasilerin çeşitli açıklamalarının da eleştirildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: “Devleti yönetenler başta Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hatta Sağlık Bakanı; açıklamalarında olumlu duruş sergilerken, Dünya Sağlık Örgütü, Ortak Sağlık komitesi ve diğer uzmanlar olumlu raporlarını ortaya koyarken, hükümet ortağı parti lideri ve Dışişleri Bakanı Sn. Özersay, tamamen 1 Temmuz öncesini reddetmektedir. Hükümet iki başlı mı hareket ediyor? Yoksa bize iyi polis, kötü polisi mi oynuyorsunuz? Biz oyun oynamıyoruz? Sabrımız taşmış durumdadır. Diğer tüm yöneticiler Kudret Beyle hemfikir değilse, çıksınlar ve bunu açıkça ortaya koysunlar. Aksi halde onlar da bu oyunun parçasıdırlar. Eğer öyle değilse, Kudret Bey kimin sözcülüğünü yapıyor? Eğer hükümet adına o makamda bulunmuyorsa ve başkalarının sözcülüğünü yapıyorsa, derhal istifa etmelidir! Halkımızın iki aya yakın bir süre evlerine kapatıldığı dönemde ne yaptınız? Hükümet ortakları olarak neden tutarsız açıklamalar yaparak bizleri çileden çıkarıyorsunuz? PCR testleri yapılarak Güney’e gönderme teklifinizin bunca aile için, o kadar basit olduğunu mu sanıyorsunuz? Gitmek istemeyen ve Kuzey’de kalmak zorunda olan ailelerin, çoluk çocuklarıyla nasıl geçinmesini öneriyorsunuz? Sizler, hala yüzlerce aileyi açlığa mahkum ettiğinizin farkında değil misiniz? Öyle sanıyoruz ki tek hemfikir olduğumuz sağlığın öncelikli olduğudur.” TAK