Hazan

Hüzün demektir hazan dilerse insan.
Hele niyeti kaçmakta bulursa hazanın ani değişmelerinden,
“Sonbahar” der veya “Güz” der adına.
İsmi önemli değil mevsimin; hazansa hazan…
Hazanın egemen olduğu her coğrafyada mutlaka hüzün var.
Belki de sadece insanla sınırlı değildir bu; doğa da eşlik eder insana.
Doğa artık eskisi kadar sakin değil. Başlar rüzgârlarla sallanmaya ağaçlar.
Uzunca bir süre sıcağın ataletine ayak uyduran bedenler yerlerinde duramazlar.
Sanki rüzgârla hareketlenen doğaya ayak uydurarak insan, tıpkı bilinçsizce ve delicesine uçuşan kuşlar misali, hazanın değişimine uymakta güçlük çekiyor.
Sadece bedeniyle değil…
Kararsızlık, karamsarlık, hatta çok gerekli olmayan duygusallıklar artar.
Beyinsel etkinlikler de uyuyor karmaşaya.
Hele hele depresyon yaşayan insanlar bunalımı daha çok yaşarlar.
Ama kim ne derse desin hazanın da kendine özgü güzellikleri var.
Be hey, her zaman özgürlüğü amaç bilen insan!
Sen hep güzellikleri seç özgür benliğinle; güzelliklerle yaşa sonuna kadar.