Güzelyurt Belediyesi Bağımsız Başkan adayı Reşat Kansoy, Güzelyurt’a yeni istihdam ve yaşam alanı yaratacak projelerini anlatarak, Güzelyurt’un yeşil kent sertifikasına sahip olacağını söyledi. Güzelyurt Belediyesi Bağımsız Başkan adayı Reşat Kansoy, katıldığı bir televizyon programında projelerini anlattı. Reşat Kansoy seçim ofisinden verilen bilgiye göre, Kansoy, Güzelyurt’un mevcut yerel yönetimin vizyonsuzluğu nedeniyle sürekli nüfus kaybeden bir noktaya geldiğini savunarak, “Gönyeli’nin gerisine düştü nüfus olarak, gittikçe köyleşiyor Güzelyurt. Güzelyurt gittikçe kapanan ve köyleşen, planlamadan uzaklaşan, yatırımcıya küs bir yapıya dönüşmüş durumda. Ciddi bir kan kaybı yaşanıyor, göç çok önemli bir noktaya ulaştı. İşte biz yeni yerel yönetim vizyonumuz ile bu göçü durduracak projeler üretmiş durumdayız” dedi. Güzelyurt’un kalan nüfusunun da işsizlikle boğuştuğunu söyleyen Kansoy, şöyle devam etti: “İşsizliğin Maraş’tan sonra en yoğun olduğu bölgeyi konuşuyoruz. Merkezi hükümetin ilgisini buraya çekmek için yerel yönetim öncülük yapmalıydı ama ne göç sorunu ne de işsizlik sorunuyla ilgili mevcut belediye yönetimi adım atmadı.” Mahmut Özçınar’ın bir Kent Park projesi başlattığını ve bundan dolayı da kendisine teşekkür ettiğini söyleyen Kansoy, yeni yönetim vizyonu ile bu projenin çok farklı bir hal alacağını ve Güzelyurt’un ziyaret edilebilir bir kente dönüşeceğini söyledi. Kansoy şöyle devam etti: “Dereyi diğer tarafa geçen ilk projedir bu. Ben buraya sahip çıkacağım. Brüksel’e müracaat edip bu Kent Parka yeşil kent sertifikası almak istiyorum. Burada Güzelyurt’un olmasını sağladığımızda turistlerin, gezginlerin buraya daha fazla gelmesine olanak sağlayacaktır. Bunun için gerekli şartları sağlayıp bu sertifikayı alacağız. İşte biz bu tip çalışmalarla Güzelyurt’a insan çekmek istiyoruz.” Bu gibi yatırımlarla işsizliğin aşılmasına katkı sağlanacağına inanç belirten, bu projenin bir devamı gibi düşünülen sahil şeridi projesine değindi. Kansoy şöyle devam etti: “Güzelyurt körfezi Kıbrıs’ın en uzun körfezidir ve buraya çivi çakılmadı maalesef. Yerel yönetim buralara alt yapı ve üst yapı projeleri yapmış olsaydı, deniz ve güneşi gören bir emlak piyasası ortaya çıkardı. Yeşil ve doğanın harika olduğu Akdeniz sahiline yakın bir coğrafya var. Bu coğrafyada eko agro turizm planlanmış olsaydı merkezi hükümetin motivasyonunu kaydırabilirdi. Kampçılık, çadır turizmi, özel ilgi turizmi çeşitleri, kuş gözlemi, caretta caretta gözlemleri, kıte surf gibi... Dalından meyve keserek bu güzel coğrafyanın tadına varabilecek bir turizm modeli yaratılabilir. Çünkü bu model turizm zengin turistin tercih ettiği bir model. Bu adımları attığımızda müthiş istihdam alanları yaratmış olacağız. Küçük aile işletmelerinin eko agro turizme katkı sağlayacak. Yayla, Güneşköy, Aydınköy sahil şeridi projesi ile işsiz gençler buralarda iş bulacak. Ayrıca emlak değer kazanacak, insanımızın malı değerlenecek. Bunlar kent master planları ile şekillenecek. Ben bu gibi projeler çalışıyorum, Güzelyurt’a yeni yaşam alanları ve iş alanları yaratmak işitiyorum. Bu projeleri hayata geçirmek için aday oldum.” Bu gibi Güzelyurt’un değişimini sağlayacak vizyoner projelere Türkiye Cumhuriyeti’nin KEİ-TİKA gibi kuruluşlarıyla kaynakların yaratılabileceğini ifade eden Kansoy, ayrıca aktif bir yönetim anlayışı ile merkezi hükümetin dikkatini Güzelyurt’a çekmeyi başaracaklarını da sözlerine ekledi.