KELÂM

Lisanı insanın uçurumdur cennete uçuran ya da cehenneme.

Tartışılamaz şekilde en büyük icadıdır insanlık tarihinin konuşmak.

Bin yıllar almıştır on bin yıllar milyon yıllar insanın ses çıkarmaktan konuşmaya varması.

İçgüdüseldir ses ve konuşmak insani.

İnsanı diğer bütün canlılardan ayıran, farklılaştıran ve varsa niyeti insan olmaya, insanlaştıran birkaç şeyden birincisidir konuşma.

Utanmak pişman olmak da insanlaşma sürecinin olmazsa olmazlarıdır.

Sesi sese eklemek ihtiyacıdır konuşma eyleminin başlangıcı.

Sesi vardı insanın bütün diğer canlılarda olduğu gibi ve ses doğaldı, ihtiyaç belirtirdi, doğal ihtiyaçları.

Doğal ihtiyaçlar ne zaman mı yetmemeye başladı, başparmağın işlevini fark edince.

İlk alet ve doğal olmayan ilk ses nerdeyse atbaşı yürüdüler ufka doğru.

İlk ufuk çizgisi de deyebiliriz ilk söze.

İlk söz neydi diye sormam, sormam asla ilk soruları, ilk sorudan önce daha ilk sorular vardır çünkü.

İlk ve son soru hiç sorulmamalı, son sorudan sonrası da vardır ilk sorudan öncesi gibi.

Geçelim.

İlksözü sözler izledi her söz yeni sözlerin annesi oldu ve nur topu gibi çocuk konuşma.

Konuşma evrildi lisana ve lisan kabileye, kavme  sonrası geldi ve sürüyor.

Konuştukça uzaklaşır ufuk her cümle ufku aşmak olunca hele.

Ve insan gibidir konuşmak da lisan da.

İyi doğar insan bu doğaldır ve insanın kötü olması kendine bağlıdır.

Felsefe tarihinin tartışılmaz en büyüklerinden biri olan Marx’ın birkaç önemli yanılgısından biridir insanı çevresinin belirlediği.

Evet yanılgısıdır, çünkü tarlada ot da biter bok da olur ve gülistan da olur bağ bostan da İNSAN elinde emeği aklı ile.

Ne konuştuğundan sorumludur insan.

En yaygın kullanılan kelimelerden olan evet ve hayır kimin ağzından ve niçin çıktığına bağlı olarak çok iyi sonuçlar da verebilir çok kötü sonuçlar da.

Bir evetle dünyaya bağlanacağız demek ne söylediğinin, kime söylendiğinin farkında olmamaktı.

Sonuçlar ortada.

OXİ ile dünyayı yanlarına aldılar, EVET ile yalnızlaştırıldık.

Kelâm kulak ile de bağlantılıdır.