Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kıbrıslı Türklerin geleceklerine, Kıbrıslı Türklerin karar vermesi gerektiğini vurguladı. Gerek Kıbrıs konusu gerekse iç politikada geleceğin nasıl şekilleneceğine Kıbrıslı Türklerin ortaya koyduğu irade doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini, bunun da zaten demokrasinin en temel unsurlarından biri olduğunu belirten Özyiğit, herhangi bir empoze veya müdahale çağrışımı içeren her türlü yaklaşımın kimseye yararı olmayacağını belirtti. Kıbrıs sorununa taraf tüm devletlerin elbette kendi pozisyonlarını kendi toplumlarından aldıkları yetki doğrultusunda ortaya koyabileceklerini, ancak Kıbrıslı Türklerin konunun esas taraflarından biri olduğu gerçeği ve toplum liderinin de kendi halkından aldığı yetki doğrultusunda süreci yürütme hakkı olduğunun unutulmaması gerektiğini belirten Özyiğit, “Halk iradesine saygı duyulmasını beklemek, bu süreçte en doğal olandır” dedi. Özyiğit, Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğunun Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya destek verdiğini, bu desteğin aynı zamanda federal temelde çözümü içerdiğini anımsattı. Özyiğit; “Nasıl ki garantiler konusuna garantörlerle birlikte karar verilecek ve uluslararası anlaşma gereği onların onayı olmadan karar verilemeyecek, müzakere sürecinde de benzer anlayışın hakim olması, yani halkın iradesi doğrultusunda hareket edilmesi en doğrusu olacaktır” dedi. İki bölgeli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün Kıbrıs Türk tarafının genel anlamda tezi olduğuna, bunun da BM parametreleri haline geldiğine dikkat çeken Özyiğit, yapılması gereken yeni maceralara girmek değil, bu doğru tezi sonuna kadar zorlamaktır” dedi. Kıbrıs’ta tarihsel süreç ve tecrübenin en gerçekçi çözümün federasyon olacağını ortaya koyduğunu belirten Özyiğit, çözümün temelinin 11 Şubat 2014 belgesi ve 30 Haziran 2017 Guterres Çerçevesinde belirtildiği gibi, 2 bölgeli, 2 toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal bir çözüm olduğunu kaydetti. Federasyon tezinde ısrarlı olurken, Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının korunması noktasında son derece hassas ve kararlı olduklarını belirten Özyiğit, olası müzakere sürecinin mutlaka sonuç odaklı ve ucu açık olmayan şekilde olması gerektiğini ısrarla vurguladıklarını, siyasi eşitlik ve kararlara etkin katılım unsurlarının olmazsa olmaz olduğunu yineledi.