“Kıbrıslıların Sesi” isimli iki toplumlu kuruluş, Kıbrıs’ta iki devletli çözüm yaklaşımının gerçek dışı ve tehlikeli olduğu görüşünü belirterek bunun BM kararlarına ve çözüm çerçevesine aykırı olduğunu, ayrıca Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların iradelerini yansıtmadığını savundu. “Kıbrıslıların Sesi”, Kıbrıs’ın zor bir süreçten geçtiğini ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar lehine, Mustafa Akıncı’ya karşı müdahalelerde bulunduğunu öne sürerek, bunun, siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çalışmaları açısından yeni ve tehlikeli bir durum yarattığını iddia etti. Ali Erel ve Alekos Tringides imzasıyla yayımlanan yazılı açıklamada, üzerinde mutabakata varılmış çözüm çerçevesinin Ersin Tatar-Türkiye tarafından reddedilmesi, “iki devletli çözümü” destekleyen açıklamalar ve Maraş’ta yapılanların çok tehlikeli ve olumsuz gelişmeler olduğu öne sürüldü. BM Genel Sekreteri’nin uluslararası bir “Beş Artı Bir” konferansın düzenlenmesi yönünde çağrı yaptığı da hatırlatılan açıklamada, bunun BM’nin Kıbrıslı liderlerin sürdürülemez olan bu durumun üstesinden gelebilmesini beklemediğinin ve bu nedenle garantörlere çağrı yaptığının açık göstergesi olduğu görüşü savunuldu. Doğu Akdeniz’de devam eden doğal gaz ve diğer fosil yakıt aramalarının sadece doğayı ve eko-sistemi değil bölgedeki barışı da tehdit ettiği kaydedilen açıklamada, gaz arama bölgelerindeki anlaşmazlıkların, yeni doğal gaz borularının inşasının bölgeyi militarize ettiği belirtildi ve tüm gaz aramalarının derhal durdurulması çağrısı yapıldı. Açıklamada Sağlık Teknik Komitesi aracılıyla iki taraftan uzmanların karar vereceği sağlık kurallarına bağlı kalacak şekilde geçiş kapılarının açılması istendi. “Yurttaşların yaşamlarını ve malların Yeşil Hat üzerinden dolaşımını kolaylaştırmak amacı ile ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi gerekir. Zor zamanlarda sosyal hizmetler alanında iş birliği gereklidir ve iki toplum arasında karşılıklı bağımlılık ilişkisini derinleştirecektir” denilen açıklamada, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, bir takım Kıbrıslı Türk yurttaşlara, eşlerine ve çocuklarına uyguladığı kimlik vermeme durumunu kaldırması çağrısı yapıldı. Türkçe konuşan Avrupa yurttaşlarına uygulanan ayrımcılığa son vermek adına Türkçenin AB dili olması için yapılan çağrının desteklenmesini de isteyen “Kıbrıslıların Sesi”nin diğer talepleri şöyle sıralandı: “Sağlık, çevre, kültür alanlarında iş birliği güçlendirilmelidir. Her iki eğitim sisteminde de Türkçe ve Yunanca öğrenimi zorunlu olmalıdır. Tarih cesaret ve dürüstlük ile ele alınmalı, her iki toplum tarafından yapılan hatalar ve işlenen suçlar, acı tecrübeleri paylaşarak kabul edilmelidir. Karşılıklı acılara empati gösterilmelidir. Yaşanan facianın mağdurları ve ülkemizin tahribatı anısına ortak bir anıt dikilmelidir.” Açıklamada, Kıbrıslıların Sesi’nin Birleşik Kıbrıs Yurttaşlar Meclisinin kurulması için güçlü bir destek vereceği ve bu sesi güçlendireceği, liderlere iletilecek mesajları daha etkili kılacağı ve siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu Federasyon çalışmalarına ciddi katkı koyacağı da ifade edildi.