KSTU Soruşturmasında Berke Özbek’e 4 Yıl Hapis

(Kamalı Haber) - Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi (KSTU) soruşturması kapsamında yargılanan okulun direktörü ve hissedarlarından Serdal Gündüz’ün asistanı Berke Özbek hakkındaki dava karara bağlandı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık, 4 yıl hapse mahkûm edildi.
Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Gülay Uğur’dan oluşan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin verdiği kararı Cemaller okudu. Karar öncesinde sanık yargılanacağı davalardan itham edildi ve suçlarını kabul etti. Daha sonra sanığın avukatı söz alarak, sanığın 210 bin TL ve bin 500 dolar parayı vererek, payına düşen zararı okula ödediğini kaydetti. Başkan Cemaller, sanığın Serdal Gündüz ile davaya konu adı geçen üniversitede öğretim gören öğrencilerin okul ücretlerini çaldıklarını söyledi. Başkan, Serdal Gündüz’ün yönlendirmesiyle öğrencilerin okul paralarının sanık Özbek’in hesabına yatırıldığını, Ercan’dan çıkış yapacağı esnada tutuklanan sanığın sorgusunda hesabına yatırılan paralarla ilgili Serdal Hoca öyle istedi dediğini aktardı. Başkan, sanığı kendi ikrarı, iddia makamı tarafından sunulan olgu ve emareler ışığında aleyhine getirilen tüm davalardan suçlu bulup, mahkûm ettiklerini söyledi. Başkan, sanığın mahkûm olduğu sahte ödeme emri düzenlemeye tahrik etme suçları için Fasıl 154 Ceza Yasanın ömür boyu hapislik cezası öngördüğünü belirtti. Başkan, yasa koyucunun öngördüğü cezaya bakıldığı zaman bu suçların yasadaki en ağır suçlar kapsamında olduğu görülmektedir. Yine huzurumuzdaki meseleye konu suçlar kamu menfaatini derinden ilgilendirmekte olup, bu tip suçlarda verilecek olan cezaların bu suçu işlemeye temayülü olan kişileri caydırıcı nitelikte olması gerektiği aşikardır” dedi. Bu tür suçların toplum içerisinde huzursuzluk yarattığına değinen Başkan, bu tür suçları işleyenlere yargının hoşgörülü ve nüanslı davranmasının, bu tür suçları hafife almasının söz konusu olamayacağını kaydetti. Başkan karara şöyle devam etti: “Mahkemeler, kamu yararının öne çıktığı suçlarda verilecek cezalar ile yurttaşların adalete olan güvenini yeniden tesis etmektedirler. Bu anlamda Mahkemenin takdir etmesi gereken cezaların caydırıcılık özelliğinin öne çıkması gerekirken, yine suçların şahsiliği ilkesi gereği ceza takdiri esnasında bir Sanığın lehine değerlendirilebilecek hususlar da dikkate alınarak en münasip cezaya ulaşmak gerekmektedir” dedi. Başkan, sanığın üniversite öğrencilerinin okul paralarını üniversite hesapları dışında kendi adındaki banka hesaplarına yatırılmasını sağlayarak, bu paraları sirkat ederek, bu suçları İşlediğini söyledi. Cemaller, sanığın Serdal Gündüz ile birlikte oldukça planlı ve devamlı bir şekilde, farklı tarihlerde bu suçları işlediğine değindi. Mahkeme başkanı, sanığın dikkate aldıkları davasında üniversitede asistan olarak çalıştığı sırada, gerçekte YÖDAK üyesine verilmediği halde, okul muhasebesine Tanıtım Giderleri YÖDAK’a verileceği yönünde gerçek dışı sahte bir beyan yaparak üniversitenin ana kasasında 1500 USD nakit parayı sirkat edip suç gelirini tasarruf ettiğini de kaydetti. Başkan, “İşlenen suçlar huzurumuzdaki dava ile aynı yıl içerisinde işlenmiştir. Sanığın defaten sahtekarlıkla suç işlemesi suçların vahametini artırmaktadır. Sahtekarlıkla işlenen suçların son dönemde artış halinde olduğunu maalesef üzülerek gözlemlemekteyiz. Özellikle bir eğitim kurumu içerisinde bu tür suçların işlenmiş olması suçların vahametini artırmakta, ülkemiz için oldukça önemli olan üniversitelerimizin itibarını zedelemektedir. Ülkemiz üniversitelerinde yurt dışından ve yurt içinden birçok öğrenci bulunmaktadır. Eğitim alanında böyle bir sahtekarlığın yapılmış olması toplumuzu gençlerimizi huzursuz etmiştir. Ülkemiz bu suçlardan derin yara almıştır” dedi. Sanığa hapislik cezası dışında bir ceza takdir etmelerine olanak olmadığını kaydeden Başkan Cemaller, belirttikleri ağırlaştırıcı faktörlerin yanında sanığın Serdal Gündü tarafından yönlendirilmiş olmasını ve sirkat edilen paranın büyük oranda Gündüz tarafından kullanılmış olmasını sanık lehine hafifletici faktör olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Cemaller, zararın giderilmiş olmasının suçların vahametini ortadan kaldırmamakla birlikte, sanığın nedametini gösteren bir davranış olup bu hususun sanık lehine hafifletici faktör olarak dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Başkan, ayrıca Sanığın suçlarını kabul ederek adaletin erken tecellisine katkı sağlamış olmasını, sabıkasının olmamasını, genç sayılabilecek yaşta olup cezasını yabancı bir ülkede çekecek olmasını da lehinde değerlendirdiklerini açıkladıktan sonra 4 yıl hapse mahkûm ettiklerini bildirdi.