<span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;"> Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), yıllardır Kıbrıslı Türklere yapılan siyasi, sosyal, kültürel ve dini dayatmaların korkutarak, sindirerek hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, yıllardır sürdürülen asimilasyon politikalarına ve tüm dayatmalara karşı mücadele etmeye devam edeceğini belirtti. </span></span><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">KTOEÖS Başkanı Selma Eylem yaptığı yazılı açıklamada, bir süre önce Başbakan’ın KKTC'de FETÖ olmadığı açıklaması yaptığını ardından TC Büyükelçisi’nin FETÖ'nün KKTC’de çeşitli kuruluşlara sızdığının emarelerinden bahsettiğini anımsatarak, “Kıbrıslı Türkler bir kez daha TC Elçiliği tarafından aba altından sopa gösterilerek korkutulmaya sindirilmeye mi çalışılıyor?” diye sordu. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Öğrencilerin haremlik selamlık uygulamayla Çanakkale’ye kampa götürülmesi için bakanlık aracılığıyla yapılan çağrıya uymayan ve görev kabul etmeyen öğretmenlerin yaz tatilinde olmalarına rağmen okul idareleri tarafında telefonla aranıp kampa gitmeleri için baskı yapıldığını ileri süren Eylem, “Bakanlık bunu elçiliğin telkiniyle mi yapıyor?” sorusunu da yöneltti. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Eylem, Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit ortağı olmaktan çıkarıldıktan sonra birçok hakkının gasp edildiğini, dayatmalara maruz kaldığını savunarak, Merkez Bankası Başkanı’nın, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nın, Sivil Savunma Başkanı’nın TC vatandaşı olmak zorunda olduğunu ifade etti. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Eğitim sistemi, müfredatlarının Türkiye ile paralel olmak zorunda olduğunu kaydeden Eylem, özgürlükçü olmayan bu sistemin, Kur’an kurslarının, ilahiyatın, külliyelerin, Din İşleri Yasası’nın Kıbrıslı Türklere niye dayatıldığını sordu. <br /> </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Eylem açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:</span></span><br /> <span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;"> “Dayatma ekonomik paketlerle ve bunlara boyun eğen hükümetlerle çalışanların hakları gasp edilmiştir. Özelleştirmeyle Kıbrıslı Türklere ait kurumlar TC sermayesine devredilmiştir. Kara para, insan kaçakçılığı, uyuşturucu, gece kulüpleri, casinolar, bet ofislerle ülke, yasa dışılığın merkezi haline gelmiş, cinayet, şiddet, taciz, tecavüz olaylarıyla yaşanabilir bir yer olmaktan çıkmıştır. Ülkenin demografik yapısı bozulmuş, kukla hükümetlere her türlü yolsuzluk, peşkeş yaptırılmaktadır. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Bu düzeni, bu ucubeyi, bu arka bahçeyi yaratan kimdir, kimlerdir?<br /> Sayın Elçi, yıllardır Kıbrıslı Türklere yapılan siyasi, sosyal, kültürel ve dini dayatmalarınızı korkutarak, sindirerek hayata geçirmeniz, kabul ettirmeniz mümkün değildir. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Biliniz ki, yıllardır sürdürmekte olduğunuz asimilasyon politikalarına ve tüm dayatmalarınıza karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.”<br /> <br /> Ayrıntılar VATAN'da</span></span></span>