Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Eğitim Sekreteri Adnan Zekai, Meclis Genel Kurulu’nda oy çokluğuyla kabul edilen Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini, "UBP – DP – YDP hükümetinin yurttaş yetiştirme sorumluluğundan vazgeçtiğinin açık göstergesi" olarak niteledi.
KTOEÖS’ten yapılan açıklamaya göre, Eğitim Sekreteri Adnan Sezai, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini değerlendirdi.
Bütçenin kamusal, anayasal ve temel bir hak olan eğitimi, geleceğin yurttaşlarını yetiştirme sorumluluğunu ve toplumun tüm sorunlarını çözebilme potansiyeline sahip eğitim anlayışını yok saydığını savunan Zekai; eğitimi kamusal, parasız, laik ve bilimsel bir perspektifle ele alan bütünlüklü bir politika ve felsefeden yoksun olarak adlandırdığı bütçenin yalnızca rakamsal bir güncelleme niteliğinde olduğunu ileri sürdü.
-“Genel bütçeden eğitime ayrılan pay geriledi”
2013 yılında genel bütçeden eğitime ayrılan pay yüzde 14,2 iken bugün bu oranın yüzde 12,15’e gerilediğini aktaran Zekai, bütçede somut hiçbir yatırım öngörülmediğini savundu.
“Bu bütçe, gerçek anlamda bir eğitim yatırımı bütçesi değildir. Aksine, ekonomik gücü olan velileri özel okullara yönlendiren; dar gelirli ailelerin çocuklarını ise ideolojik nitelikli ilahiyat okullarına mahkûm eden bir anlayışı beslemektedir.” diyen Zekai, bütçenin tarikat ve vakıfların, “yurt, burs, kurs ve etkinlik” adı altında devlet okullarına nüfuz etmesine zemin hazırlayan bir çerçeve sunduğunu iddia etti.
Bütçenin, “eğitim ve yurttaş yetiştirme sorumluluğunun Milli Eğitim Bakanlığından alınarak ideolojik çevrelere devredilmesinin bütçesi” olduğunu savunan Zekai; öğrencilerin etik, sosyal, psikolojik, fiziksel ve mesleki becerilerini geliştirecek projelerden ve kamusal yatırımlardan da yoksun olduğunu söyledi.
Zekai, “Sonuç olarak bu bütçe, devlet okullarının yükünü ailelerin, okul idarelerinin ve öğretmenlerin omuzlarına bırakan; halkın çocuklarını derinleşen sınıfsal eşitsizliklere mahkûm eden bir bütçedir. Sendikamız açısından bu yaklaşım kabul edilemez olup kamusal ve nitelikli eğitim hakkına yönelik açık bir gerilemenin ifadesidir.” dedi.