“TÜRK ASKERİNİN GİTMESİ, GARANTİLERİN KALDIRILMASI” ORTAK TEZİ YENİDEN TEYİT EDİLDİ ANASTAİADİS: “ÇÖZÜM KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN EVRİLMESİNİ ÖNGÖRMELİ, BM KARARLARININ DIŞINDA OLMAMALI, AB NORMLARINDAN SAPMAMALIDIR” Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Atina’da görüştüğü Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, “Türk askerinin Ada’dan çekilmesi ve garantilerin kaldırılmasını” öngören Rum-Yunan ortak tezini yeniden teyit etti. Rum radyosunun haberine göre 1821 Yunan ayaklanmasının 200’üncü yıl dönümü kutlamalarına katılmak üzere Atina’ya giden Anastasiadis, Kiriakos Miçotakis ile Başbakanlık binasında görüştü. Ortak tezin yeniden teyit edildiği görüşme sonrasında ortak basın açıklaması yapıldı. Görüşmelerinde Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasında, bütün alanlardaki mükemmel iş birliğinin yeniden teyit edildiğini söyleyen Miçotakis, “Yarınki Avrupa Konseyi zirvesi öncesinde Türkiye-Avrupa ilişkilerinin mevcut aşamasını, 27 Nisan’da Cenevre’deki gayriresmî konferans öncesinde de Kıbrıs sorununu ele aldık” dedi. Miçotakis, “Atina ve Lefkoşa olarak Avrupa Birliği’nin Kıbrıs ile ilgili beşli konferansa katılması gereğinde ısrar ediyoruz. Türkiye’nin tavrı her ne olursa olsun bizi, müzakerelerin Güvenlik Konseyi kararları, AB ilke ve değerleri temelinde yeniden başlaması hedefinden şaşırmamalıdır” diye konuştu. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, iki devlet talebinin BM ve AB çerçevesi dışında olduğu görüşünü de ekledi. Rum lider Nikos Anastasiadis ise Yunanistan’ın Kıbrıs’taki “durumun normalleştirilmesi ve Doğu Akdeniz bölgesine barış ve istikrar gelmesi” çabasında Güney Kıbrıs’a verdiği istikrarlı destekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Miçotakis ile görüşme amacının, Cenevre’de düzenlenecek gayriresmî konferansın başarılı olması ve Kıbrıs sorununun çözülmesi hedefini taşıyan yeni bir konferans çağrılması için gerekli ön şartların oluşturulması maksadıyla Rum ve Yunan hükümetlerinin koordine olması ve ortak inisiyatif alması olduğunu söyleyen Anastasiadis şunları ekledi: “Çözüm, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin evrilmesini öngörmeli, BM kararlarının dışında olmamalı ve AB müktesebatından sapmamalıdır.”