MS (Multipl Skleroz)… glüten intoleransı’nın, glütensiz diyeti’ine inanan pek çok insan var, çılgın bir aldatmacadan başka bir şey değil, özel yiyecekleri kitlelere pazarlamak için yaratılan başka bir diyet aldatmacası. Ne yazık ki, bir çok insan otoimmün hastalıklar veya diğer kronik rahatsızlıklardan muzdarip olmaya devam edecek ve hiçbir zaman kendi diyetlerinin sorumlu olduğunu bilemeyeceklerdir. MS’den muzdaripseniz ya da MS hastası birisi biliyorsanız, sızıntılı bağırsak sendromunun MS ile bağlantısını anlamak hayati önem taşımaktadır. Sağlıklı Bağırsak ve Sızdıran/Geçirgen Bağırsak Arasındaki Fark İnsanlar “sızdıran bağırsak” kelimesini duyduklarında, genellikle içeriklerini vücut boşluğuna sızdıran bağırsakları hayal ederler. Durum bu değildir. Sağlıklı bağırsak duvarları, dokular ve bağırsak içerikleri arasında bir barikat oluşturan, sıkı bir şekilde birbirine geçirilmiş hücreler olan bir biyofilm ile kaplanır. Biyofilm bozulduğunda ve bağırsak duvarları iltihaplandığında, normalde bağırsakların içinde kalacak proteinler ve diğer parçacıklar kan dolaşımına geçer. Aniden, beden, bağışıklık sisteminin “yabancı işgalciler” olarak gördüğü şeylerle dolar. Bağışıklık sistemi koruması aşırıya kaçmaya başlar ve genellikle rotadan ayrılır. Otoimmün bir hastalığın acımasız gerçekliği ile karşılaşan herkesin bağışıklık sisteminin doğru olmadığı, vücuduna saldırdığı söylenir. Ne yazık ki, onlara bunun neden ve nasıl durdurulacağını anlatabilecek bir sağlık pratisyeni bulmak nadirdir. Vücudu iyileştirmenin tek yolu doğru beslenme, detoks ve egzersiz yoluyla gerçekleşir. Bağırsakları iyileştirmekle başlamak gerekir. Eğer bağırsak doğru çalışmıyorsa, besinleri özümseyemezsiniz. Bağırsakları iyileştirmek için atılan ilk adımlardan biri glüteni beslenmeden kaldırmaktır. Sızdıran/Geçirgen Bağırsak Sendromu Neden Olur? Standart Amerikan diyetleri, şeker, antibiyotikler, kimyasallar ve ağır metaller, bağırsaklardaki doğal bakteri dengesini yok etmek için birleştirir. Bağırsaklarımız, sağlığımız için hayati öneme sahip simbiyotik bir ilişkiyle bizimle birlikte yaşayan, içerisinde yararlı mikropları olan trilyonlarca mikrop barındırır. Bu iyi bakteriler gıdaları sindirmemize, kötü bakteri, mantar ve parazitleri kontrol altında tutmamıza yardımcı olur ve hatta nörotransmitterlerin üretiminden bile sorumludurlar. Antibiyotikler sağlığımıza zarar veren bakterileri öldürür. Bu süreçte, bağırsaklarımızdaki iyi bakterileri de öldürürler. Bağırsaktaki denge bozulduğunda, mantarlar kötü bakterilerle birlikte bağırsaklarımızı ele geçirirler. Şeker, ayrıca mantarları (kötü bakteriler ve virüslerle birlikte) besler. Aşırı miktarda Candida genellikle yüksek şeker diyetleri ve antibiyotik kullanımı ile ortaya çıkar. Şeker bağışıklık sistemini zayıflattığı için, bu ikisi kol kola gider. Soda içip, şekerli aperatifler ve kimyasal olarak işlenmiş yiyecekler yiyorsanız neden sinüs enfeksiyonları ve bronşit olduğunuzu merak etmeyin. Antibiyotik al, bağışıklık sistemini daha fazla yık ve döngüyü tekrarla. Bu yeterli olmamışsa, işlenmiş gıdalar, şeker,yüksek fruktozlu mısır şurubu, yapay tatlar, renklendiriciler, koruyucular, MSG ve GDO’lar ile doldurulur. Ve organik olan ürünler bile güvenli değildir. Bazı meyvelerin üzerinde ve içerisinde yaklaşık 15 kimyasal madde vardır. Tüm bu kimyasallar bağırsak sağlığınızı daha da kötü etkileyerek yok eder ve iyi bakteri, kötü bakteri ve Candida dengesizliğine yol açar. Bağırsaklar Nasıl İyileşir? Bağırsaklarınızı dengede tutmanıza yardımcı olabilecek takviyeler vardır, ancak bağırsakları iyileştirmenin ana yolu gerçekten sağlıklı bir beslenme düzen oluşturmaktır. Bu, işlenmiş gıdaların elimine edilmesi ve %80 taze, ham, organik ürün tüketilmesi anlamına gelir – beslenmeniz, meyvelerden daha fazla sebze, sağlıklı yağlar ve bol miktarda saf su içermelidir. MS ve Sızıntılı Bağırsak Sendromu MS sızıntılı bağırsak sendromu bağlantısı açıktır. Eğer glüteni tamamen ortadan kaldırırsanız (ağzınıza giden her lokma için) ve sağlıklı bir diyete başlarsanız, ne kadar iyi hissettiğinize şaşıracaksınız. MS’li birçok kişi, glüten içeren gıdalarla beslendiğinde semptomların geri döndüğünü görmüşlerdir. Ayrıntılar VATAN'da