Onlar ve biz

Anastasiyadis, bir çözüm bağlamında, kulağa hoş gelen söylemlerde bulunuyor.

Adanın güneyindeki hidrokarbon yataklarından çıkarılacak doğal gazın ve de olaki petrolün, Türkiye üzerinden Avrupa’ya naklinin en ekonomik çözüm olacağını söylüyor.

Bir anlaşmanın Doğu Akdeniz’deki doğal gazın Türkiye’ce ihmalinden faydalar sağlanacağına işaret ediyor.

İsrail doğal gazı için de ayni yolu öneriyor.

Bu konuda Türkiye ile İsrail arasında temaslar olduğu da başka kaynaklar tarafından teyit ediliyor.

Kıbrıs doğal gazının Türkiye üzerinden ikmalinin yapılması fikri Güney’de de gittikçe yer ediyor.

Şimdiye kadar önerilen diğer nakil yöntemlerinin bu yönteme göre 5-10 kat daha pahalı olacağı söyleniyor.

Bu bağlamda ekonomik aklın galibi çaldığı kesinleşmiş bir durum alıyor.

Ayrıca da daha makro seviyede, Türkiye- Kıbrıs- İsrail işbirliğinin gelişiğ olgunlaşmasının Amerika tarafından da istendiği biliniyor.

Varolan iddia Amerikanın Doğu Akdenizi NATO’ya havale ve emanet edileceği yönünde.

Anastasiyadis daha da yeni şeyler de söylüyor.

“Bizi ayıran milliyetçilik duygularıdır.” diyor.

“AB’de buluşalım” diyor.

Ve tüm bunları açıktan kamuoyu önünde söylüyor.

Hükümet ortağı DİKO ile arasının açılmasını göze alarak söylüyor.

Kararlı duruşu ile, başkanına rağmen, DİKO’nun yarısının sempatisini kazanıyor.

Kısacası, yavaş yavaş, Anastasiyadis 2004 Referandumundaki kişiliğine bürünüyor.

Bu tavrı ile de barış isteyen uluslararası çevrelerden destek görüyor.

“Anastasiyadis Türkiye’ye enerji havucu uzatıyor!” yollu görüş ve söylemlere inanmayın.

Aslında, Anastasiyadis’in bu söylemleri Türkiye- Kıbrıs  - İsrail üçgeninde işbirliği isteyen Amerikaca da, NATO’ca da, AB’ce de benimseniyor.

Anlayacağınız Anastasiyadis sağlam zeminde yürüyor.

Bu kez müzakere heyetine de geçmişte çözüm istediklerini kanıtlayan kişileri almış bulunuyor.

Öyle görünüyor ki bu kez Anastasiyadis  ve ona inananlar kararlı.

***

Peki bizde hava ne!

Ayrıntılar içerisinde kaybolup gidiyoruz.

Fikir ve düşüncelerimiz hep yerel bazda.

Sanki de dünyadan ayrı yaşıyoruz.

Kimilerimiz ortak açıklamayı tartışıp duruyor.

Oysa ortak açıklamada herşey açık seçik.

Rum tarafından bir emekli büyükelçi güzel söylemiş.

Metin sanki de bir önanlaşma metni.

Biz daha neleri tartışıyoruz bilemiyorum.

Ahmet Davutoğlu’na da mı kulak vermiyoruz.

O da ne dedi?

“Ortak açıklamada herşey var. Bu açıklama üzerine yeni Kıbrıs’ın kolonları dikilebilir” deyiverdi.

Hala daha havaya girememiş olanlara da bir sözüm olacak.

Bu kez işler ciddi.

Bu kez işbitirici güçler devrede.

Bu kez büyüklerin çıkarları etkileyecek masayı.

Ve hiç şaşmayın!

Kısa bir süre sonra masaya; tarafların önüne, 20-25 sayfalık bir metin konursa, şaşmayın.

***

Bu kez önerilenler Türkiye’nin de çıkarına.

O halde ne yapmalı?

Amerika ile birlikte ürkiye de bu işi bağlamaya kararlı durumda.

Bizim de Türkiye ile birlikte ayni havaya girmemizden başka çaremiz yok.

Var diyen varsa beri gelsin!....