Post Modernizm

 ‘’Bilmem kaç dönüm bostan yan gel yat osman’’ diye bir lakırdı vardır, duymuşsunuzdur.
Kim için söylenmiştir diye araştırmayın boşuna çünkü post modern aynalar gerçeği, hakikati göstermez asla, ne görmek istiyorsanız onu gösterir endam aynalarınız.
Kimlerdir Girne’de ucube gibi yükselen apartmanlar için evlerini satanlar ve kimlerdir alanlar, ya o inşaatlarda kimlerdir can güvenlikleri olmadan boğaz tokluğuna sendikasız çalışanlar, gösterir mi evlerinizdeki post modern aynalar. Bir bakın bakalım.
Tembel ve sorumsuz olduğu için , el bebek gül bebek büyütmeye çalıştığınız, hiçbir sorumluluk yüklemediğiniz için matematik, fizik, kimya hatta türkçe dersinde kırık not almış olabilir mi evlatçığınız, hayır asla olmaz değil mi olabilemez, çünkü bizim çocuklar bizim çocuklardır ve onlar da ; tıpkı biz anne babaları gibi akıllı, zeki çocuklardır ammma, öğretmeni takmıştır, müfredat kötüdür, TC  sınıfa karışmakta ve bizi,  biz olduğumuz için evlatçıklarımız üzerinden biz ilericileri, fena halde cezalandırmaktadır. Böyle diyor  evinizdeki post modern ayna değil mi. İnanmazsanız bakın duyup göreceksiniz, sizin çocuğun harika çocuk olmasına karşın kırık notlar alma sebebini.
Ya kanalizasyon işlerinde çalışanlar kimlerdir. Modern olduk, evropalıyız amma, hiç olur evropalılar kanalizasyon işinde çalışsın, o gibi işler için allah amarakalı, elemanları yarattı, fica gaco suretinde, etkisiz elemanlar onlar bizim indimizde hep sıfırla çarpılanlar. Tamam da bir vaz geçerlerse ne olma ihtimali var sorun bir kafacığınızdaki post modern aynalara.
Berbere gittim ondaki ayna da post modern olmuş, gözlerim berberin fica olduğunu görür iken, ayna orijinal  sipri diyor, haydı başka berbere, sonra bir daha bir daha nerdeyse bütün berberler fica, aynalar post modern orijinal gibriyagi diyor.
Girne de Pazar, Çarşamba günleri kurulur, nerdeyse bütün pazarcılar fica, arada tek tük uzak doğulu birkaç tane de bizden, post modern ayna ne diyorsun bu işe sen.
Hangi restorana giderseniz gidin sahiplerinin çoğu ve çalışanlarının, garsonlarının neredeyse tümü, sipri değil.
Az kalmış da olsa narenciye toplayıcılar da onlar,
Şöförler, boyacılar, terziler, tornacılar, demirciler, kalıpçılar ve daha neciler neciler.
Biz oricinaller ne yapıyoruz diye sorsak evdeki post modern aynaya.
Der ki bize ‘ ÜRETEN BİZİZ- YÖNETEN DE BİZ OLACAĞIZ’
Öyle bırakalım aynamızı, post modern. Bırakalım da bize bakalım çıplak gözle, aynasız ve gözlüksüz.
Lafazanlık yapıyoruz.
Sanatın, sporun, siyasetin, işçi haklarının barışın ve kavganın lafazanlığı bizen sorulur.
Sonrası mı post modern hayatlar. İyi uykular.