Gündem

Santos’tan liderlere mesaj: “Çözüm için çalışan sivil toplum örgütlerini izleyin”

Avrupa Parlamentosu (AP) “Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Raportörü” Isabel Santos, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Kıbrıs’ın her iki tarafındaki sivil toplum örgütlerinin (STÖ) çözüm bulmak için yaptığı işbirliği örneğini izlemeleri gerektiğini söyledi.

Avrupa Parlamentosu (AP) “Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Raportörü” Isabel Santos, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Kıbrıs’ın her iki tarafındaki sivil toplum örgütlerinin (STÖ) çözüm bulmak için yaptığı işbirliği örneğini izlemeleri gerektiğini söyledi.
Haravgi gazetesinin haberine göre Rum Haber Ajansı KİPE’ye röportaj veren Santos, kayıplar konusuyla ilgilenen STÖ’lere özellikle vurgu yaparak, iki toplumun birlikte çalışmasının çok olumlu bir unsur olduğuna işaret etti.
Habere göre Santos, siyasilerin de bu işbirliği tutumunu benimsemeleri ve kayıplar için yeni kazı çalışmalarıyla kimlik tespitleri yapılabilmesine yönelik çözüm üretmeleri gerektiğini kaydetti.
Santos, adanın her iki tarafında kayıp yakınlarının aynı acıyı yaşadığını ve kayıplar konusunun siyasileştirilmemesi gerektiğini ifade ederek, tamamen insani olan bu konuda verilecek yanıtlar bulunmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
Tatar ile Hristodulidis’in Kayıp Şahıslar Komitesi’nin laboratuvarına yaptıkları ortak ziyaretin olumlu bir işaret olduğu değerlendirmesinde bulunan Santos, bu yönde daha fazla adım beklediğini söyledi.
Habere göre Santos, artık farklı siyasi grupların kayıplarla ilgili raporu ve sonraki girişimleri tartışmasının zamanının geldiğini ve bunların, farklı bir karar veya girişimler olabileceğini ifade etti.
Avrupa seçimleri ve görev süresinin sona ermesinden önce bu konuda ilerleme sağlanıp sağlanamayacağına dair bir soru üzerine ise Santos, bunun, zamanın kısıtlı olmasına rağmen mümkün olabileceği yanıtını verdi.
Santos, AP’ın Türk askerinin idaresindeki bölgelerde daha fazla kazı çalışmasına izin verilmesi için gösterilen çabalara, diğer AB kurumları nezdinde yapacağı girişimler vasıtasıyla katkıda bulunabileceğini kaydederken; AB ile arasındaki ilişkilere yön verecek olan bu girişimlere uyup uymamanın Türkiye’ye bağlı olduğunu söyledi.