Değerli okurlarım , dün yapılan kritik toplantıda ,Anastasides efendinin tavrı hiç de bir diplomata yakışır tavr değildi. Sayın Eide’nin konuşmasına bile müsade etmeden kapıyı vurup, konferans salonunu terk etmesi, hem Cumhurbaşkanımıza, hem Birleşmiş Milletlerin Temsilcisi olan Sayın Eide’ye yapılan bir hakaret idi. En hafif tabirle. Siyasi etiğe bile uymayan, böylesine bir saygısızlık yapabilen birisinin, karşı tarafdan saygı beklemesi tabir caiz ise yüzsüzlükdür. Çok merak ederim, bu tavr karşısında İngilizler. Amerikanlar, Yahudiler, Ruslar, İtalyanlar ve onlara bağlı Petrol şirketleri ne düşünüyor? Nasıl bir adamla biz kontratlar imzalamaya milyarlar yatırmaya başladık diye kara, kara düşünüyorlardır belki de.
Neden mi ? çünkü bu beyefendi yıllardır, AB tarafından şımartılmış, gasp ettikleri Kıbrıs Cumhuriyetinin Kralı ilan edilmiştir. Sakat bir anlayışın ürünü olarak bütün Kıbrıs’ı temsil etme hakkına sahip olduğunun hülyasına kapılmıştır. Halbuki sahada ki gerçek O değil... Gerçek Kıbrıs’da mevcut iki Devletin oluşudur.
1975 mübadele antlaşması nezdinde, Güney’de yaşayan Türkler, Kuzeye, Kuzeyde yaşayan Rumlar Güneye hiçret etmiş ve iki ayrı Devlet kurulmuştur. Güney’de Kıbrıslı Rumlar, Kuzeyde Kıbrıslı Türkler.
Bize yapılan en büyük haksızlıkların başında, bizi Kıbrıs konusu ile güya ilgilenen Devletlerin yok saymasıdır. Bizim temsiliyetimizin olmadığı, Siyasi alanlarda Rumların temsiliyetini, bizleri de temsil edermiş gibi kabul etmeleridir.
İŞTE ASIL SORUN BURDA. YILLARCA BEN İNGİLTERE’DE KONFERANSLARDA, RAHMETLİ PROF.DR. SALAHİ SONYEL ve RAHMETLİ OSMAN TÜRKAY , MUSTAFA GENÇSOY, NECATİ SAYER BEYLERLE BİZLERİ SAVUNURKEN ŞUNU SÖYLERDİM.
( You treat us as if , we do not exist and if we do not exist, what are you worried about ? You have nothing to worry. But we do exist and you know it. )
Siz bizleri yok sayıyorsunuz, madem ki yokuz, o halde endişe edecek bir durumunuz yok. Ama biz varız ve bunu sizde biliyorsunuz.
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ AKINCI’NIN DA SÖYLEMLERİ İLE TAVRLARI İLE YAPTIĞI DA İŞTE BUDUR.
NE DİYOR. BİZDE BURDA VARIZ. BİZE RAĞMEN SİZ İSTEDİĞİNİZ KARARLARI ALIP BİZE EMPOZE EDEMEZSİNİZ. ADİL KALICI BİR FEDERASYONUN KURULMASINI İSTERSENİZ.
İKİ TOPLUMLU, SİYASİ EŞİTLİĞE DAYALI, DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIĞI İÇEREN , TÜRKİYENİN ETKİN SİYASİ ve SOSYAL FİİLİ GARANTİSİ ALTINDA ADİL BİR ÇÖZÜME VARIZ.
Rum meclisi son oyunlarına baş vururken Elam’ın önerisine destek çıkmakla, kahramanlıklarını ilan edecekler ve aslında seçimlerinde büyük oy toplayacaklardı. Ancak Kilisenin desteklediği ,aynen EOKA gibi 2500 sözde kutsanmış kişiden oluşan Elam örgütü, meclise önerge getiriyor. Maksat Enosis’i müzakere masasına yatırmak ve Türk toplumunu bu davranışların masumiyetie alıştırmaktı. Nitekim daha sonra beyanlar teyid ediyor ki. Zaten Rum okullarında biz Enosis’in anlam ve önemini savunan dersleri veriyorduk. Ne olur yani birgün daha kutlarsak. O zaman size sorarlar...
SİZ ENOSİS Mİ İSTİYORSUNUZ, YOKSA YUKARDA ARZ ETTİĞİM BM KARARLARI İLE TESCİL EDİLMİŞ FEDERAL ADİL YAŞANABİLİR BİR CUMHURİYET Mİ İSTİYORSUNUZ ?
BUNUN CEVABI EVET veya HAYIR dır. KAPIYI ORDA CUMHURBAŞAKNIMIZIN ve SAYIN EİDE’NİN YÜZÜNE VURUP KAÇMAK DEĞİLDİR.
Herzaman sen sürekli saygıdan, Türkiye’nin davranışlarıdan hoşnutsuzluğundan bahsediyordun.
NE ZAMAN SİZE VEYA BAŞKASINA KIBRISLI TÜRKLER veya TÜRKİYE’nin TEMSİLCİLERİ ,BÖYLESİNE SİYASİ ETİK DIŞI BİR TAVR İÇİNE GİRDİLER ?
SAYIN ANASTASİDES SİZ ŞAYET BİZE SAYGI GÖSTERMEZSENİZ, BİZDEN SAYGI GÖREMEZSİNİZ. ŞUNU UNUTMAYIN Kİ BİZİM CUMHURBAŞKANIMIZ’DA KIBRIS TÜRK HALKININ ÖZGÜR OYLARI İLE AB nin GÖZETİMİNDE SEÇİLMİŞTİR. SİZ NE KADAR KENDİ TOPLUMUNUZUN CUMHURBAŞAKNI İSENİZ, O DA BİZİM CUMHURBAŞKANIMIZDIR ve ONA YAPILAN HAKARET BİZE YAPILMIŞ AD EDİLİR.
Bu aşmadan sonra nasıl bir metin ortaya çıkar çok merak ediyorum. En iyi ihtimalle çıksa bile bugün kü mevcut ortamda Türk tarafından HAYIR çıkar.
Zaten Rum meclisi oyunun rengini Elam’ı desteklemekle belli etmiş Enosis kararı almış ve HAYIR demiştir.
Sayın KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı R.R.DENKTAŞ bey yıllarca müzakere masasında barış ve çözüm aramış, daha sonra Sayın Mehmet Ali Talat (CHP), Sayın Derviş Eroğlu ( UBP) ve şimdi de Sayın Mustafa Akıncı (TDP) iyi niyetlerini ortaya koymuşlardır.
NETİCE GAYET NET ve AÇIKTIR. BİZ GELECEĞİMİZİ, EVLATLARIMIZI, TORUNLARIMIZI ENOSİS ZİHNİYETİNDEN ASLA VAZGEÇMEYEN TİPLERİN ELİNE EMANET EDEMEYİZ.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE... NE MUTLU BİZE Kİ ARKAMIZDA ÇELİKTEN YAPILMIŞ BİR TÜRKİYE VAR, BİR TÜRK MİLLETİ VAR.