“BU YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLMEZSE GEREKLİ ÇALIŞMALARI YAPIP BU KONUYU YENİDEN DAVA EDECEĞİZ” Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, yaklaşık 3 yıl önce yayınlanan, hukuka aykırı olduğundan Yüksek İdare Mahkemesine götürülen, ardından yanlış olduğunu Şehir Planlama Dairesi de kabul edilerek iptal edilen İmar Emri’nin üzerinden 3 yıl gibi bir süre geçtikten sonra yeniden yayınlandığını savunarak, bunu “yanlış ve ilginç” olarak değerlendirdi. Refikoğlu, bu yanlıştan bir an önce dönülmezse gerekli çalışmaları yapıp bu konuyu yeniden dava edeceklerini bildirdi. Doğru bir imar emrinin Şehir Planlama Dairesi’nin yükünü azaltabilmesinin mümkün olduğunu ifade eden Refikoğlu, ancak yanlış bir imar emrinin halihazırda yaşanan sorunları daha büyük hale getireceğini söyledi. Refikoğlu yazılı açıklamasında, imar emri çıkararak planlama yetkisini belediyelere ya da herhangi başka bir kuruma vermenin söz konusu olmaması gerektiğini de belirtti. Bu ve buna benzer çalışmalar yapılırken ilgili meslek odalarından görüş alındığını ancak bu çalışma yapılırken kendilerinden görüş alınmadığını ifade eden Refikoğlu açıklamasında şunları kaydetti: “Bu kadar önemli ve kritik bir zamandan geçerken, gece yarısı Resmi Gazetede gördüğümüz İmar Emri değişikliğine sizler kadar bizler de şaşırdık. Öncelikle belirtmekte fayda var ki, İmar Emri hiçbir görüşe ihtiyaç duyulmayan konularda doğrudan verilen planlama onayıdır. 55/89 İmar Yasası içerisinde de yer almaktadır. Ülkemizin planlama sistemi içerisinde İmar Emri doğru kullanıldığı taktirde bizlerin de desteklediği bir çalışmadır. Ancak dün gece yarısı yayınlanan İmar Emri hakkında biraz açıklama yapmak zorunluluğu duymaktayız. Yaklaşık 3 yıl önce yayınlanan İmar Emri hukuka aykırı olduğundan, Odamız bu konuyu Yüksek İdare Mahkemesine götürmüştür. Yapılan görüşmeler doğrultusunda çıkarılan İmar Emri’nin yanlış olduğunu Şehir Planlama Dairesi de kabul etmiş ve dava konusu İmar emrini iptal etmiştir. O dönemde beraberce hazırladığımız yeni bir İmar Emri yayınlanmıştı. Ancak üzerinden 3 yıl gibi bir süre geçtikten sonra o zaman dava açtığımız imar emrinin tekrar yayınlanması çok ilginçtir. Zamanında dava edilen ve hata olduğu açık olan bir konunun 3 yıl sonra tekrardan gündeme getirilmesi yanlıştır. Daha önce de defalarca söylediğimiz gibi doğru bir imar emrinin Şehir Planlama Dairesi’nin yükünü azaltabilmesi mümkündür. Ancak yanlış bir imar emri halihazırda yaşanan sorunları daha büyük hale getirecektir. Ayrıca imar emri çıkararak planlama yetkisini belediyelere ya da herhangi başka bir kuruma vermek söz konusu olmamalıdır. 55/89 İmar Yasası’na göre planlama yetkisi Şehir Planlama Dairesi’ndedir. Planlama onayı da Şehir Planlama Dairesi tarafından yapılmaktadır. Böyle bir süreçte planlama onayının Daire'nin yetkisinden alınmaya çalışılması kabul edilemez.” Planlama onayının, inşaat faaliyetinin önemli bir noktası olduğunu ve yetkisinin Şehir Planlama Dairesi’nde olduğunu kaydeden Refikoğlu, “Bu planlama onayını vize bürolarının ya da Belediyelerin kontrol etmesi beklenemez” dedi. Refikoğlu, Şehir Planlama Dairesi içerisinde herhangi bir meslektaşlarının yapılan bu imar emri çalışmasından haberi olmadığını savunarak, şunları kaydetti: “Bir konunun daha altını çizmekte fayda var ki imar emri yayınlayarak planlama yetkisini bir kurumdan başka bir kuruma vermek söz konusu değildir. Ayrıca İmar Planları, Emirnameler gibi plan kararlarının aksine bir davranışta, imar emri ile bulunmak mümkün değildir. Ülkemizdeki İmar Planları, Emirnameler ve açılan davalar, ara emirleri hala yürürlüktedir. Ancak bilinmelidir ki yayınlanan bu imar emri ile planlama makamının kontrolü elinden alınmıştır. Yapılacak olan herhangi bir inşaat faaliyetinin planlamaya uygun olup olmadığı kontrol edilemeyecektir”.