Çocuksun
milyonlar yaşında zamanlar yoktu karanlıktı yoktu gün gece yoktu ay yoktu yıldızlar ses yoktu toz da rüzgar öncesiydi ve su
Vardın
rahmisin suların ve yumurtası derininden çekip kendini tuz bastın hüznüne
ay aksanıyla
konuşursun karanlığa
zifiri karanlığa
yazdın yerçekimsiz kuşu
yazdın alnıma
söze dökülür şiirim
sesinle
Vardın
akıp kendinden
dağları aşan nehirlerdin nar kokan alıç mersin defne saçlarından aldı barışı
ve tüttü buhurun acı suya
açtın gözlerini sabahsın ilk sabahı kâinatın sonsuz şafak vakti
şavkıyan sarıdan mordan turuncudan aldan daldan elmadan
kanat çırpan kuşlar alnından inince dünyaya
gerilmiş yay yerinden aşkın
koşmaya hazır tay
şarkıya hazır ağzım yerinden aşkın
kuş uçuruyor
ah kalbimden
yüzüme bakışın
Vardın
ışığı çekip derinden
acıyordu ruhun sıyrılıp bedeninden nakşediyordu tohumu toprağa
yağmuru buluta yeşili ağaca çiçeğe rengi kokuyu
kanadı kuşa uçmayı şakımayı şarkı şarkı
ve sabrı taşa geceyi güne
gülsür
dudaklarına ve gel Aysularından
gün rüzgarından olsun
sonsuzluğunda çocukluğun tomurcuksun
gel vekal
kalışın kiraz mevsimi olsun