Siyasal Yoğunluğun Coğrafyasında..

Başladığımız yeni hafta içerisinde, Kıbrısın kuzeyinde yeni dörtlü koalisyon çalışmaları daha da yoğunluk kazanarak bir sonuca gidilmeye çalışılacak. Adanın güneyinde ise,  tek toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı seçim propagandalarının da bu son haftası içerisinde,  adayların birbirlerine karşı son salvolarını yapmaları bekleniyor.
Güneydeki seçimlerin ilk turunun kesin bir sonuç üretmesi beklenmemekle beraber, 2. Tura kalacak 2. adayın Akel’in desteklemekte olduğu Malas mı yoksa DIKO adayı Papadopulos’un mu olacağı konusunda çeşitli verilerden hareketle değerlendirmeler yapılıyor. Anastasiades’in 2. Turda hangi adayla yarışacağı ve bu yarışta ön alacak fikirler ve zikirleri de yakından izlemekte büyük yarar var.
Öyle görülüyor ki,  güneyin yeni cumhurbaşkanının ete kemiğe bürüneceği 4 Şubat akşamına kadar yeni KKTC hükümeti hazır ve nazır olacaktır. Yeni hükümetin kuzey Kıbrısın yaşamakta olduğu sorunlara  getireceği çözümlerin kapsama alanı içerisinde, “Gıbrız sorunu” da bulunmaktadır. Ayrıca doğuakdeniz havzasındaki hidrokarbon çalışmalarında Rum komşularımızın oldu-bittiler yaratmaya odaklı politikalarının dayanılmaz hafifliği de, ilk andan itibaren yeni hükümetin ellerinde bulacağı toptur.Bu topu da artık bir yerlere atıp zamana oynama alternatifleri de ortadan kalkmıştır. Yani sözlerden öte sahada atılacak adımlarla denizlerdeki meşru Kıbrıslı Türk hak ve çıkarlarının tüm dünyaya gösterilmesi gerekmektedir. Konuyla ilgili olarak bir yararı olacağını düşünerek aşağıdaki notumu da aktarmak istiyorum.
Yaklaşık 5 yıl kadar önce, Lefkoşa’nın ‘nın güney kesiminde Akdenizdeki hidrokarbon kaynakları perspektifi üzerinde uluslararası bir toplantıda,  dönemin Rusya Federasyonu AB temsilcisi Vladimir Chizov da vardır. Toplantıda, başlıca AB ülkeleri temsilcileri dahil, AB üyesi Akdeniz ülkeleri temsilcileri de katılarak görüş belirtmektedirler.
Vladimir Chizov tüm katılanların açıklamalarını dinledikten sonra söz alır ve bu sözlerinin sonunda da şunları söyler: “Doğuakdeniz’de kilometrelerce kıyısı  bulunan Türkiye’nin, böyle bir  toplantıda olmadan,  bu konuların konuşulması manidar değilmidir?” Chizov’un Sovyetler Birliği döneminde çok uzun yıllar Lefkoşadaki Sovyet elçiliğinde 1. sekreter olarak yıllarca hizmet etmiş ve hem Kıbrısı hem de bölgeyi çok iyi bilen bir diplomat olduğunu hemen hatırlatayım. Görevi sırasında Enformasyon Dairesi’ne uğrayıp belli konularda bizlerin de görüşlerini alan bir diplomattı. 
Cüsseli,  en ciddi ve gergin konularda bile espri yapabilen gülen ve güldürebilen bir karakteri vardı. Chizov’un söylediklerini ben Cyprus Mail gazetesinin o günkü yayınlarından öğrendim.
Evet, sadece Chizov değil ama Kıbrıs’ta gerçekten yaşayabilecek bir çözüm ve barışı dileyen ve isteyen tüm yerli ve yabancıların, bölgedeki Kıbrıslı Türk ve Türkiyenin hakları konusunda yapageldikleri uyarıların Rum adadaşlar tarafından hiç dikkate alınmadan yürütülmekte olan çalışmalara karşılık verilmesi konusu da yeni hükümetin dönemine kaldı, kapısının önüne düştü.
Kuzey Kıbrıs’ta yıllarca çözüm bekleyen temel, sağlık, eğitim, kamu yönetiminde yeniden yapılanma, tarımsal üretimin yeniden dizayn edilmesi ve vergi reformu gibi konular yanında, Kıbrıs görüşmelerinin sonuç verici bir zaman ve formatta yeniden başlatılması yeni hükümetin dinamizm ve sağlamlılığını her gün test edecek konular olacaktır.
Kısaca 2018 yılı, yeni hükümetin elllerinden öperken taşıdığı sorunlar ve yoğunlukla da peşreve çoktan başlamıştır. Hükümetteki tecrübe birikimiyle beraber, sahip olunan gençlik dinamizminin iticiliğindeki bilgi ve becerinin yaratacağı sinerji yakından izlenmeye değerdir. Sorunlar ya çözülecektir ya da çözülecektir. Gerekirse devrimsel nitelikli kararlar da alınarak  Kıbrıslı Türklerin önünün açılması belirsizliğin sonlandırılması gerekmektedir.
İşte bu nedenlerle talih değil, ama tarih, koalisyonu oluşturacak partilerin kapılarını çok çalmaya başlamıştır.  
Kıbrıs Türk halkı olarak yeni ve önemli özveriler de gerektirecek ancak sonu kesinlikle aydınlık olan bir yolculuğa başlıyoruz. Gayretlerimiz ve işlerimiz verimli, yolumuz açık olsun.