SORUMSUZLUK GİRDABI

Önce Ekmekler Bozuldu diye bir hikaye yazmıştı Oktay Akbal.

İnsanlar bozulmadan ekmekler bozulamaz ki.

KKTC’ndeki marketlerin ve adına tedarikçiler denen toptancı aracıların korkunç denecek boyutta fahiş kârlarla çalıştıkları herkes tarafından biliniyor.

Bilinmesine biliniyor da hükümet bunların takibini yapıp, teşhir edip cezalandırmıyor.

Hükümet dediğimiz üç partiden oluşan bir ortaklık ve memleketimizde üçten bir hayli çok parti var, bu güne kadar bu berbat hükümet kılını bile kıpırdatmadı bu fahiş kârlılık peşinde koşan insafsız ve imansızlara karşı da hükümette olmayan partilerden bir boykot bir grev çağrısı gördük mü.

Memur sendikalarımız ‘ yeterli personel olmadığı için grev tehdidinde bulunuyorlar çeşitli devlet daireleri için, yapsınlar tehditlerini yapmasına da bir defacık olsun tedarikçilere ve marketlere karşı boykot çağrısı uyarısı yaptıklarını duyan bilen var mı.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası yetkilileri her fırsatta kendilerini tv programlarına davet ettirip, hükümetten, bütçeden pay istemekten hiç geri durmuyorlar da aynı Ticaret odası yetkilileri, her biri kendi üyeleri olan fahiş kârlarla çalışan üyeleri için bir denetim, bir kınama, bir teşhir yapmayı neden aklına bile getirmiyor.

Devletin koruyucu kanatları altına sığınan kesimler kendi menfaatleri için hatta zaman zaman haksız kazanç diye nitelenebilecek kazançları için aslan kesiliyorlar da, niye kendi meslek örgütlenmelerinin asli görevleri arasında olan denetim görevini yerine getirmekten sürekli olarak kaçınıyorlar.

Önce insanlar bozulur ve bozulan insanın ilk bozduğu da ekmekler olur.

İşte o bozulan insan hamuru günlerinden geçiyoruz 1980’lerden beridir.

Vur vuranın kır kıranın, boynu altında kalanın kopsun atmosferi hakim her kurumda.

Birisi çıkar ve der ki KIB TEK’i üç beş aile / şirket soyup soğan ediyor, iyi de arkadaş o üç beş ailenin izini sürmek, onları teşhir etmek, suçu delilleriyle ortaya sermek değilse medyanın görevi, kimin görevidir. Hükümetin demeyin onun berbat olduğunda hem fikiriz.

Medya söylentinin değil gerçeğin kanıtlı gerçeğin  peşinde olmalı değil midir.

Ne zaman, hey durun bu memleket bunca sıkıntı içindeyken siz, bizim futbol takımının yöneticileri olan siz tonla doları euroyu yabancı futbolcu transferlerine harcayamazsın demeyi akıl edecek takım fanatikleri.

İşin özü demokrasi ve iyi temiz idareden seçilenler kadar seçenler de sorumlu olmalılar.