Toplumcu Demokrasi Partisi Gençlik Örgütü, ülke olarak biran önce iklim değişikliğine adaptasyon politikaları üretmek gerektiğini belirterek, bunun ekolojik tahribat, ekonomik zarar ve insan kaybının en aza indirilmesi için çok önemli olduğunu vurguladı. İklim değişiklikleri ve küresel ısınma da dikkate alınarak gelecekte su sorunu yaşamamak adına bugünden yapılması gereken ev ödevlerimiz olduğuna dikkat çekilen açıklamada “keşke” dememek adına yapılması gerekenler ile alınması gereken tedbirlerin bugünden hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi. TDP Girne İlçesi Gençlik Örgütü Başkanı Araştırmacı Çevre Bilimci Ergün Bey yaptığı yazılı açıklamada, hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 2021 raporları ve Glasgow’da yapılan BM İklim Zirvesi sonuçlarının 2100 yılına kadar küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın 2 derecede durdurulamayacağını gösterdiğini belirterek, IPCC tarafından öngörülen gelecek senaryolarına bakarak, iklim değişikliğine adaptasyon politikalarının başlatılması gerektiğini kaydetti. Bey, iklim değişikliğine adaptasyon politikalarının ekolojik tahribat, ekonomik zarar ve insan kaybının en aza indirilmesi için çok önemli olduğunu kaydetti. “GÖLLER YAPMAYA BAŞLAMALI, YAŞLI ORMANLARIMIZI KORUMALIYIZ” Girne dağlarının Kuzey bölgesinin sert yamaç yağışlarına maruz kaldığını, Ormanların ise yağan yağmur suyunu yavaşlatıp toprağa yavaşça emilmesini sağladığını anımsatan Bey, Girne dağlarının kuzey yamaçları betonlaştıkça, yağan yağmur suyunun yavaşlamadan ve toprağa emilemeden doğrudan Girne şehri içerisine ve denize akacağına dikkat çekti. Küresel ısınmadan dolayı ileriki yıllarda, haftalar içerisinde almamız gereken yağışların saatler içerisinde alınacağını belirten Bey, bunun da, gerekli göllerin zamanında kurulmaması ve ormanların korunmaması halinde daha fazla kuraklaşmanın yaşanacağının, dolayısı ile hiç istenmese de daha fazla mal ve can kaybına uğrayacağız anlamına geldiğini ifade etti. “ASRIN PROJESİ, ASRIN HATASINA DÖNMEDEN ÖNLEM ALINMALI” Hızla büyüyen nüfusun ve çarpık betonlaşmanın olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin de 10-15 yıl içinde su problemi yaşayacak ülkelerden biri olduğunu, orada da su ihtiyacının giderek arttığını, yağan yağışları tutma kapasitelerinin ise azaldığını belirten Bey, küresel ısınmanın da etkisiyle Türkiye’yi de su konusunda oldukça sıkıntılı zamanlar beklediğini kaydetti. Bu gerçek ortadayken ülke olarak Türkiye’den gelen suya bağlı kalmamamız gerektiğini belirten Bey şunları kaydetti: “Kuzey Kıbrıs’ın uygun bölgelerine acilen göller yapmalıyız. Ancak bu sayede ülkemize yağan yağışın yeraltına girmesini sağlayabiliriz. IPCC Akdeniz bölgesi için yaz aylarında sıcak hava dalgalarının daha sık, daha sıcak ve daha uzun süreceğini öngörüyor. Ayrıca üç aylık yaz mevsimi hava sıcaklıklarının yükseleceğini söylüyor. Bütün bunlar orman yangını riskinin inanılmaz şekilde artacağı anlamına gelmektedir. Ülkemizde çıkan orman yangınlarının neredeyse tamamı insan kaynaklıdır. Bu yangınların çıkmasına neden olan bütün unsurları durdurmak hepimizin görevidir. Bu nedenle ormanlara çöp atanların ve/veya yakanların cezalandırılması, insanların bu konularda eğitilmesi çok önemlidir. Büyük orman yangınlarına erken şekilde müdahale edip durdurabilmek için gerekli itfaiye, helikopter ve araç gereçlerin ülkemizde hazır bulunması şarttır. Bunlar önleyici ve sorunun büyümesini engellemek için alınması gereken tedbirlerdir. Bu tedbirlerin yanında, ormanları korumak için adaptasyon politikalarını hayata geçirmemiz büyük öneme sahiptir.” “KANARYA ÇAMLARI DİKİLMELİDİR” Bey, yaşanan gelişmeler dikkate alındığında, ülkemizde Kanarya Çamları‘nın (Pinus Canariensis) ekimine başlanması gerektiğini de kaydetti. Bu ağaçların yangından sonra tekrar açılma özelliğine sahip olduklarını, işgalci bir tür olmadıkları için de yerli endemik türlerimizi tehdit etme gibi bir durumun olmadığını belirten Bey, zaman varken ‘keşke’ dememek için harekete geçilmesi gerektiğini kaydederek, bu ağaçların ekimini artırarak iklim değişikliğine adaptasyon politikalarına bir başlangıç yapılabileceğini söyledi.