Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) yer alan 10’uncu parselde yetki sahibi olan ExxonMobil şirketinin Başkan Yardımcısı Don Bagley, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki eylemlerinin kendilerini etkilemediğini ve 2020 yılında iki doğrulama sondajı yapmayı öngördüklerini belirtti. Kathimerini gazetesi, “Economist” formuna katılmak amacıyla Güney Kıbrıs’a giden ExxonMobil Başkan Yardımcısı Don Bagley’in gazetenin sorularını yanıtladığını ve şirketinin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki faaliyetlerine ilişkin bilgiler aktardığını yazdı. Habere göre Bagley söyleşisinde özetle, Avrupa’nın doğal gaz üretiminin hızla azaldığı ve 2040 yılında büyük bir enerji boşluğunun oluşmasının öngörüldüğünü belirterek, Doğu Akdeniz’deki “Zor” ve “Leviathan” yataklarının keşfedilmesinin, şirketinin bölgeye olan ilgilisi arttırdığını ifade etti. Bölgedeki doğal gaz yataklarının Avrupa’nın ileri zamanlardaki ihtiyaçlarına alternatif teşkil edebileceğini belirten Bagley, buna karşın Doğu Akdeniz’de ne kadar doğal gaz bulunduğu ve bunun ne kadarının değerlendirilebilir olduğu sorularına henüz net bir yanıt verilemediğini vurguladı. Bagley, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inde yer alan, şu ana kadarki en büyük doğal gaz yatağını, 10’uncu parseldeki “Glafkos” yatağını keşfetmiş oldukları için şanslı olduklarını dile getirerek bu doğal gazın ticari değeri olup olmadığını anlamak için çalışacaklarını söyledi. Söz konusu doğal gazın çıkarılarak ticaretine başlanmasının ise yıllar alacağını belirten Bagley, “Glafkos” yatağında 2020 yılının ikinci yarısında iki doğrulama sondajı yapmayı planladıklarının da altını çizdi. “Türkiye’nin bölgede yarattığı gergin ortam sizi etkiliyor mu?” sorusuna ise Bagley, “planlarına sadık kalacaklarını, kendilerinin ticari bir kuruluş olduklarını ve işleyiş şekillerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’yle imzaladıkları anlaşma temelinde belirlendiğini” söyleyerek yanıt verdi.