NATO’nun genişleme süreci çerçevesinde Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’le vardığı anlaşma Rum basınında geniş yer bulurken, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ve siyasi partilerden "endişe ifade eden" açıklamalar geldi. Fileleftheros gazetesi: “Erdoğan Şimdi Kasaya Gidiyor – Ankara’nın Kazanımları Konusunda Lefkoşa’nın Endişeleri” başlıkları altında verdiği haberinde, Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda “sert bir oyun oynadığı ve kazandığı” yorumunda bulunurken, Rum siyasilerin Türkiye’nin kazanımları konusunda endişelerini dile getirdiklerini yazdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “NATO oyununu sert oynadığını, her şeyi riske ettiğini ve sonunda da kazandığını” belirten gazete, Türkiye’nin hemen ABD’den F16 satışını da elde ettiğini aktardı. Gazete, bu gelişmeler sonrasında Türkiye’nin bölgedeki rolünün güçlendiği yorumunda da bulundu. Yunanistan’ın söz konusu anlaşmaya ilişkin ilk tepkisinin diplomatik bir üslupla yapıldığını da yazan gazete, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in ise dünkü açıklamasında “endişelerini gizlemediğini” belirtti. Kasulidis Rum Radyo Televizyon Kurumu’na (RİK) açıklamasında, Türkiye ile İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan anlaşmanın “Türkiye’nin Daimi Yapılandırılmış İşbirliği’ne (Pesco) katılımı için uygun ortam yaratan maddeler içerdiğini” belirterek “sürekli kışkırtıcı ve değişken politikalar izleyen Türkiye gibi ülkelerin Pesco ve AB Güvenlik ve Savunma Ortak Politikasının gelecekteki girişimlerine katılma hakkının olamayacağına inandıklarını” ifade etti. Güney Kıbrıs’ın karşılaşabileceği olumsuzlukların ne olabileceğine ilişkin bir soruya; “söz konusu anlaşmayı memnunlukla karşıladıklarını açıklayan NATO üyesi ülkelerden bazılarının AB üyesi de oldukları” yanıtını veren Kasulidis, “bu olumsuz gelişmeye karşın hükümet olarak ani tepki vermeyeceklerini, gelişmeleri takip edeceklerini ve buna göre hareket edeceklerini” sözlerine ekledi. Kasulidis açıklamasının devamında, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) yeni kışkırtmalar geçekleştirmesi konusunda endişelerini de dile getirdi. Kasulidis, Türkiye’nin dördüncü sondaj gemisini Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’ine göndererek, gerek Türk karasuları içerisinde kaldığını iddia ettiği gerekse Güney Kıbrıs’ın sözde “izin tahsis edilmiş parsellerinde” yer alan noktalarında sondaj girişiminde bulunarak kışkırtıcılık yapması ihtimalinin bulunduğunu savundu. - Partilerin Tepkileri Gazete haberinin devamında ise, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’yla vardığı anlaşmaya siyasi partilerden ilk tepkinin AKEL ve DİKO’dan geldiğini aktardı. AKEL’den yapılan açıklamada, son gelişmelerin ülke içerisinde NATO’yu destekleyenleri yalanlar nitelikte olduğu ve Türkiye’yle ilgili alınan kararların, “savaş ittifakı ve işgal gücünün ittifaktaki rolünü bir kaz daha ortaya koyduğu” iddia edildi. DİKO’nun açıklamasında ise, Türkiye’nin söz konusu anlaşmadan elde ettiği kazanımların Yunanistan ve Güney Kıbrıs için “çok olumsuz bir gelişme olduğu” ifade edildi. Açıklamada, “saldırgan ve yayılmacı politikası sebebiyle cezalandırılması gereken Türkiye’nin ne yazık ki ödüllendirildiği” de savunuldu. Diğer gazeteler ise konuya ilişkin haberleri şu başlıklarla yansıttılar: Alithia: “Anlaşma Konusunda Yunanistan Memnun Lefkoşa Rahatsız”. Politis: “Ankara’dan Yeşil Işık Ancak…Türk Vetosu Kalktı…Anlaşma Ne Öngörüyor?”. Haravgi: “Türkiye’nin PESCO’ya Katılımı Endişe Verici”.