Gündem

Üstel: “İki devletli politikamız çözüme engel değil, tam tersi çözüme katkı koyucudur”

“KKTC’nin geleceğini Rum’un insafına terk etmeyeceğiz”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, iki devletli politikanın çözüme engel değil, tam tersi çözüme katkı koyucu olduğunu vurguladı.
Üstel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ilkeli duruşuyla çözüm için yol gösterici olduğunu kaydederek, Tatar’ın uluslararası camianın kalbinin attığı New York’ta verdiği mesajın, Kıbrıs Türk halkının haklı sesini duyurduğunu ve uğradığı haksızlıklara karşı öfke ve isyanın sesi olduğunu belirtti.
“Rum lider Hristodulidis’in BM kürsüsünden yaptığı konuşma, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal edenlerin hadsiz sözcülüğüydü.” diyen Üstel, Hristodulidis’in garantör ülke olarak Kıbrıs’a barış, huzur ve güven getiren Türkiye’ye dil uzatmasının asla kabul edilebilir olmadığını vurguladı.
Üstel, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Kıbrıs Türk tarafının yıllardır çözüm için masaya iyi niyetle oturduğunu ancak Rum tarafının çözümsüzlüğün konforunu sürdürdüğünü belirten Üstel, “KKTC’nin, Kıbrıs Türkü’nün geleceğini Rum’un insafına terk etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

- “Kıbrıs Türk tarafı çözüm için gerekli katkıyı yapmıştır”
Üstel yazılı açıklamasında, Kıbrıs’ta yaşanan tarihi süreçlere değinerek, 21 Aralık 1963’te tarihe “Kanlı Noel” olarak geçen EOKA saldırılarının Kıbrıslı Türklere yönelik bir imha girişimi, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yönelik ise bir darbe ve işgal hareketi olduğunu kaydetti.
1963 ile 1974 arasında Türkiye’nin desteğiyle direnildiğini vurgulayan Üstel, 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak gerçekleştirdiği Barış Harekâtı ile özgürlük, huzur ve güven ve toplumun kendi kaderini belirlemesi bağlamında kazanımlar elde edildiğini belirtti.
1968’den bu yana yaşayabilir bir çözüm için sürdürülen müzakerelerde Kıbrıs Türk tarafının her zaman iyi niyetli masaya oturduğunu ve katkı koyduğunu söyleyen Üstel, “Dünya da buna tanıktır. Ancak Rum tarafı hiçbir katkı yapmamış, fırsatların yok edilmesi için her türlü yaklaşımı ortaya koymuş, müzakere masasını devirmiştir.” dedi.

- “Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, ilkeli duruşuyla, çözüm için yol gösterici olmuştur”
Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ilkeli duruşuna dikkat çeken ve Tatar’ın ilkeli duruşuyla bir yol gösterici olduğunu kaydeden Üstel, iki devletli çözüm politikasının çözüme engel değil, tam tersine katkı sağladığını ifade etti.
Rum tarafının toplumlar arası görüşmelerde nüfus kıyaslaması yaparak siyasi ve diğer alanlarda eşitliği reddettiğini söyleyen Üstel, müzakerelerin iki devlet arasında yapılması halinde birçok sorunun aşılacağını belirtti ve Avrupa Birliği’nde nüfustan bağımsız üye devletler arasındaki eşitliği örnek gösterdi.
Başbakan Üstel, yeniden Cumhurbaşkanı adayı olan Tatar’a desteğin gönülden, yüksek siyasi sorumlulukla ve ulusal görev anlayışının gereği olduğunu kaydederek, Tatar’ın New York’ta BM Genel Kurulu çerçevesinde verdiği mesajın, Kıbrıs Türk halkının haklı sesini dünyaya duyurduğunu söyledi, “Sesimizi, dünya mutlaka duymalıdır.” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da her platformda Kıbrıs Türklerinin sesini yükselttiğini belirten Üstel, “Sayın Erdoğan’ın sınır tanımayan duruşunu yürekten alkışlıyoruz.” ifadesini kullandı. Üstel, “Dünya beşten büyüktür.” vurgusu yaparak, Anavatan Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsında, dünyanın beşten büyük kısmında insan hakları ihlalleri baştan olmak üzere, her türlü haksızlığa karşı yükselen ses olduğunu kaydetti.

- “Rum lider Hristodulidis’in BM kürsüsünden yaptığı konuşma, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal edenlerin hadsiz sözcülüğüydü”
Rum lider Nikos Hristodulidis’in BM kürsüsünden yaptığı konuşmayı eleştiren Üstel, “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal edenlerin hadsiz sözcülüğü” değerlendirmesinde bulundu.
Üstel, “Garantör ülke olarak Kıbrıs’a barış, huzur ve güven getiren Türkiye’ye dil uzatması kabul edilemez.” diyerek, Hristodulidis’in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasını alkışlamasını da “soykırım suçuna ortak olma ve siyasi bir ayıp” olarak nitelendirerek, kınadı.
“KKTC’nin Kıbrıs Türkünün geleceğini, Rum’un insafına asla terk etmeyeceğiz. Geleceğimiz Rum’un oyuncağı değildir.” diyen Üstel, gelinen aşamada tüm siyasi partilerin ve toplum kuruluşlarının değerlendirme yapması gerektiğini kaydetti.

- “Gün, çözümsüzlüğün ayaklarımızdaki prangalarını kırma günüdür”
Çözüme kalıcı çare bulmaya gayret ederlerken, Rum liderliğinin çözümsüzlüğün konforunu sürmemesi gerektiğini belirten Üstel, “Gün, çözümsüzlüğün ayaklarımızdaki prangalarını kırma günüdür.” diyerek, dünyanın Kıbrıs Türk toplumumun varlığını kabul ettiği gibi, devlet kurma hakkına da saygı duyacağını söyledi.
Üstle, Anavatan Türkiye’nin desteğiyle mücadele ede ede yola devam edeceklerini vurgulayarak, 19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayları Ersin Tatar’ın zaferi, Kıbrıs Türk halkının daha güzel geleceği için yüksek tempoyla çalışacaklarını kaydetti.