Yarınlar İçin Yeni Arayışlar Yeni Anlayışlar

Güzel Sanatlar Ortaokulunun adından ‘‘ güzeli ’’ kaldırarak başlayalım işe.
Sanatlar okulu olsun ve orta bölümünde ( ilk üç sene ) felsefe mantık dersleri ağırlıklı dersler olsun resim müzik sahne sanatları edebiyat şiir dersleri gibi ve elbette ki matematik.
İlokullarda geçer not 5 değil 7 olsun ve karnesinde kırık notlar olan öğrenciler anne babaları da ikna ederek ( onlarla görüşerek ) meslek liselerinin orta bölümlerine teşvil edilerek kayda zorlansınlar ( evet zorlansınlar çünkü şu kahraman ve necip ve dahi entel KKTC yurttaşları içinden anne baba olanlar niye olduğunu bilmeden ve dahi düşünmeden evlatçıklarının ille de ve mutlaka kolejlere olmazsa liselere – orta okul ve liselere ille de gitmesini diploma aldıktan sonra da para zoruyla üniversiteye gönederme olanağı yoksa askere gidip yirmi yaşında hiçbir becerisi olmayan ama dünürcülüğe gidildiğinde ya da dünürcü geldiğinde kızımız / oğlumuz lise mezunudur havası atmaya hiç de garip değildir ki halâ daha meraklıdırlar.
İş eğitim bakanlığına düşmektedir öncelikle.
Ve yine öncelikle bakanlığın adındaki milli sözcüğü kaldırılmalıdır.
Neden mi kaldırılmalıdır.
Neyin milli olduğu ya da olmadığı konusunda memleketimizin en milliyetçi partileri arasında bir fikir / görüş birliği olmadığı gibi sadece UBP içerisinde de bu konuda ortak bir durum yoktur.
Taçoy ile Berova’nın millet denince ne anladıkları örtüşmediği gibi Girne, Güzelyurt, Mağusa, iskele, Karpaz, Lefke kaza örgüt başkanları da konu hakkında ömrü hayatlarında 15 dakika kadar olsa bile düşünmemişlerdir.
Kim iddia edebilir ki UBP’nin son seçimde desteklediği Tatar ile Nazım Çavuşoğlu’nun milli, millet, milliyet, milliyetçilik kavramlarının açılımı ve tarihsel gelişimi hakkında fikir birliği olduğunu ( hatta fikirleri olduğunu )
Hayata daha çok geç kalmadan eğitim bakanlığı elbette ki öğretmen sendika temsilciler ve gerek yurt içi lise ve üniversitelerinden gerek yurt dışı üniversite öğrenci temsilcileri ile ve de KKTC üniversite öğretim görevlileri ile enine boyuna tartışarak yeni bir eğitim öğretim politikasını planlamalı ve yürürlüğe koymalıdır.
Bu güne kadar ki eğitim öğretim politikaları ve eğitim öğretim kurumları ile yarınlara varmak olası değildir elbette ki bu gün pazartesi ve Salı da yarın ve fakat sözünü ettiğim yarınlar aydınlık zamanlar anlamındadır.
Allah aşkına bu gün yürürlükte olan sistem ile lise mezunu olmak ne işe yarar ki.
Matematik, fen liseleri, yapay zekasız zeka liseleri gereği vardır.
Zeki olma evet bir eğitim öğretim işidir ve bu eğitim öğretim bu günkü ilgililerle sağlaamaz.
Kreşlerden başlayarak sürekli kendi kendini güncelleyebilen kurumlara ve politikalara ihtiyaç vardır