Aktar dükkanı işleten Gülden Ceylan dükkanına gelen müşterilerine iyi gelecek bitkisel karışımlar hazırlıyor. Ceylan, yapmış olduğu karışımların kullanım ömrünün bir ay olacağını belirtip müşterisini aldığı ürün hakkında bilgilendirerek dükkanından uğurluyor.
Ceylan, yılların tecrübesi ve bilgi birikimiyle bitkilerin hangi rahatsızlığa iyi geleceğini anlatırken bizimle doğal ürünlerinin sırlarını paylaştı.

Soru: Öncelikle sizi tanımak isterim. Bitkilerle tanışma hikayeniz nedir?
Gülden Ceylan:
Elimden geldiğince doğal bitkileri ve baharat çeşitlerini dükkanımda bulundurmaya çalışıyorum. Bizim insanlarımız böyle şeylere daha yeni yeni açılıyor. Daha önce bitkilere bu kadar ilgi yoktu. Bende elimden geldiğince ve istek üzerine bitkisel ürünleri elimde bulundurmaya çalışıyorum.

Soru: Dükkanınızda bulunan bitkileri nasıl temin ediyorsunuz?
Gülden Ceylan:
Ürünleri yurtdışından getirtiyorum. Birde burada kimin en çok ne rahatsızlığı var? Bu rahatsızlıklardan yola çıkarak müşterilerin de teşvikleriyle ürünleri dükkanımda bulunduruyorum.
Hasta doktor tedavisine bağlı kalarak aynı zamanda doktorunun tavsiyesi ile birlikte  ek takviye olarak ta bitkisel ürünleri kullanmaları için bir aktara geliyor. Müşterilerin isteği üzerine bitkileri getirtiyorum ve elimden geldiğince onlara yardımcı olamaya çalışıyorum.

Soru: Adını bilmediğimiz bir sürü bitkisel çeşit var. Siz tüm bunların ne işe yaradığını nasıl öğrendiniz?
Gülden Ceylan:
Benim küçüklükten kalma bir alışkanlığımdır. Sürekli merak ettiklerimi öğrenmeye çalışırdım. Takvim yaprağında bile sağlıkla ilgili bir köşe gördüğümde sürekli o bilgileri okurdum.

Soru: Bu arada bitkilerle ilgili sürekli yan etkilerinin olduğuna dair insanların korkuları vardır. Bu konuyla ilgili ne söylemek gerekir?
Gülden Ceylan:
Bitkilerin yan etkileri yoktur. Ancak hiçbir rahatsızlığınız yokken bitkileri içtiğiniz takdir de hiçbir işe yaramaz. Bazı rahatsızlıkların varsa; bunlar şeker, tansiyonun varsa bazı bitkiler rahatsızlığı ilerletir. Mesela tarçın, şekeri yükseltir. Şekeri olan insanlar bunu fazla alamaz.
Bana gelen müşterilere bu bitkileri bir aylık bir süre ile kullanabileceklerini söylüyorum. Çünkü ne kadar doğal olursa olsun, bir müddet sonra bu bitkileri kullanmayı durdurmak gerekiyor.

Soru:  Dükkanınıza gelen müşteriler en çok hangi şikayetlerle geliyorlar
Gülden Ceylan:
İnsanlar birçok şikayetlerle dükkanıma geliyor. Bende elimde olan imkanlarım doğrultusunda elimden geldiğince insanlara yardımcı oluyorum. Şöyle de bir durum var; insanlar öncelikle doktora gidip rahatsızlığı ne ise doktor kontrolüne bize gelmeleri gerekiyor. Sadece bu bitkilerden insanlar mucize beklememeli.
Geçen gün bebeği için bir anne geldi. Doktor annenin bebeği için rezeneyi önermiş ama hazır olanı değil de aktarda olan rezeneyi önermiş, yani doktor doğal olan ürünlere hastaları yönlendirmiş oluyor. Bebeğin sancısı için rezeneyi konuşmuşken; rezenin rahatlatıcı bir etkisi var fakat doğru kullanımıyla bu rahatlık sağlanır. Rezenin çöplerini ayıklayıp, kaynattıktan sonra içildikten kısa bir süre sonra içen kişi rahatlamış olacaktır.
Artık halk yavaş yavaş bitkisel ürünlere yönelmeye başladı.

Soru: Size gelen müşterilerin ilk şikayetlerini sormak yerine doktora görünüp mü buraya gelip gelmediklerini soruyorsunuz?
Gülden Ceylan:
Kılcal damarlarında genişleme olan bir bayan dükkanımıza geldi. Türkiye’de bir doktora gidip geliyormuş. Onun önerdiği karışımları yaptırmak için dükkanıma geldi. Benden üçlü bir karışım istedi. Artık bizim doktorlarımızda doğallıktan yana…

Soru: Eskiden bitkisel ürünler daha çok kullanılırdı. Artık insanlar büyük kentlere göç ederek daha çok hazır olan ürünlere yöneldi, şimdi ise yavaş yavaş bitkisel ürünleri tercih etmeye özen gösteriyorlar. Bunun sebebi nedir?
Gülden Ceylan:
Şimdi ki zamanda hastalıkların fazla olmasından kaynaklanıyor. Artık insanlar yedikleri yemeklerden tutun kullandıkları ilaçlara kadar hastalık çeşitleriyle karşılaşıyorlar. İnsanlar artık organiğe yönelmeye başladı. Bu zaman da her aileden bir kişi de illaki bir kanser rahatsızlığı vardır. Burada organik diye satılan ürünlere ben çok fazla inanmıyorum. Çünkü bir ürünü büyütürken bile illaki bir şey katıyorlardır.

Soru: Bu otları satabilmek için belli bir kriter var mıdır?
Gülden Ceylan:
Benim burada bitkilerin satışını yapabilmem için belediyeden yetkim vardır. Benim esas branşım güzellik uzmanlığı üzerinedir. Cilt hastalıkları, mantar üzerine eğitimler aldık. Eğitim alırken anatomi dersi gördük ve doğal bitkilerle cilde nasıl bakım yapılır bunun eğitimini aldık. Doğal bitkilerle nasıl toksin attırmayı eğitim alırken birçok kitapları okuduk. Okuduğum bölümden dolayı bitkisel hayata sürekli ilgim vardı.
Hani eskiden organik ürünlere talep daha fazla dediniz ya; bu işe ilk başladığım zamanlarda bir şirketle anlaşıp Lemar’da zeytinyağı sabunu satıyorduk ve insanlar bize gelip “ sıvı sabun dururken neden sabun kullanalım” diyordu. Şimdi ise sabuna saldırmaya başladılar. Evlerinde sabun bulundurmak istiyorlarmış. Sabunun saçları sertleştirdiğini söylüyorlar. Sabun bu, tabi ki saçları sertleştirecek. Sabunda suçu aramayacaksınız. Bizim memleketimizde duş aldığımız sular tuzludur. Türkiye’den gelen tatlı su var, doğrudur ama duşa girdiğimiz sular tuzludur. O tuzlu su da saçları sertleştirir. Bugün sabunu; akneli cilt için, yağlı cilt için, egzama için, iyi olan sabunları insanlar kullanmaya başladı. Ben bu sabunları İngiliz’e alıştırmaya başladım. İnsanlara sabunu yararlarını izah etmeye başlayınca çok sevinerek sabunları almaya başlıyorlar.
Şu an dükkanımda çok fazla ürünler yok ama maddi imkanlarım el verdikçe bu alanda daha çok ilerleyip daha güzel işler yapmak istiyorum.
Dükkanımda olan başak bir ürün ise doğal el yapımı zeytinyağı kremidir. Sabunu pişirdiğim zaman yüzeyine çıkan kaymağı alıp krem haline getiriyorum. Yazın yere bastımızda oluşan çatlaklara çok iyi geliyor. Manikür, pedikür sonucunda oluşan zaman alan deri hastalığına çok iyi gelecektir. Elimden geldiğince bu alanda ilerlemek istiyorum.
Haber ve Fotoğraflar: Esengül Aykaç

Editör: Mehmet Kasimoglu