Yarın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı….  Ulu Önder Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği günün 101’nci yıl dönümü.  Sanırım şu koronavirüs belasıyla, sosyal ve ekonomik sorunlarımız bize Atatürk’ü ve gençliğin bayramını unutturdu.  Veya “Adam sen de…” dercesine bir lakaydi yapı içinde “Millet şimdi canı ile uğraşırken, bir de  19 Mayıs’ı mı kutlayacağız” sorusu ile karşılaşabiliriz.

         Eskiden 19 Mayıs geldi mi, bütün gazetelerin manşetleri şahane olurdu.  Atatürk’ten, onun verdiği gençlik mesajlarından ve Bandırma Vapuru’ndan bahsederlerdi. 

         Ne tuhaf bir toplum olduk…  Her gün gazetelerde kavgalarımızın görüntüleri, sendikal eylemler, sözde “barışın” çağrışımları, enses ilişkiler, sorumsuzluktan ölen insanlar, trafik kazaları ve daha nice olumsuz şeyler yer alıyordu  gazetelerin manşetlerinde.  Şimdi ise hep “koronavirüs” var.

        Yine de vurgu yapmak lazım gençliğin gelecek perspektifine.  Hatta Atatürk’le gençlik buluşmasındaki temel ilkelerin verdiği mesaja, onun gençliğe hitabesindeki derin anlamlar, gerçekten bir tarihin sayfalarına sığamayacak kadar derin ve büyüktür.

       Örneğin elli altmış, hatta seksen doksan yıl öncesinin ve daha da öncesinin jenerasyonu, her zaman yüreğinde duyardı 19 Mayıs heyecanını.  Eski fotoğraflara bakınız, Viktorya Kız Lisesi ile Türk Erkek Lisesi talebelerinin kılık kıyafetlerini, evdeki dikiş makinalarında dikilen Türk bayraklarını ve o anlamlı resmi geçit törenlerini görürsünüz. 

                Koronavirüs nedeniyle askıya alınan bütün diziler gibi “Ya İstiklal, Ya Ölüm” adlı dizi de askıya alındı maalesef.  O dizinin ilk bölümlerini izlemiş olanlar, gerçekten yüreklerinde o büyük mücadelenin motiflerini bulmuşlardır.  Bayraklar yine dikiş makinalarında dikilirdi, sırf mücadelenin simgesini meydanlara ve savaş alanlarına dikmek adına.

       Şayet eski günleri merak edenler olursa ve nostalji bağlamında tarihin basamaklarında dolanmak isterse, açsın internet sayfalarını ve baksınlar bakalım ne kadar çok malzeme bulacaklar kendilerine.

       Henüz biz doğmadan verilmiş bir Kurtuluş Savaşı’nın büyük kahramanı ve Türkiye’nin yaratıcısı Ulu Önder Atatürk’ün hedefleri, hiç de şaşmamıştır, batı emperyalizmi Anadolu’yu parsellemeye kalktığında.  O katı ve acımasız batının gözündeki Türkiye, bir başka Türkiye’ydi.  Ama bugünkü Türkiye, bir başka Türkiye’dir batının gözünde.

        Her şeye rağmen gençliğe atıfta bulunmak lazım.  Değişen dünya görüşü ile bütün dünyanın gençliği değişiyor.  Bizim Türklük dünyamınızın gençliği de değişiyor. 

        Çağdaş teknolojik eğitim olanakları yanında, ülkeler ilişkisi ve internet dünyasıda, işte o bağlamda bütün dünya gençliğinin değiştiğini söyleyebilirim bir 19 Mayıs’ı düşünürken.

         Atatürk’ün verdiği mesaj, gençliğin çağa ayak uydurması, bunun yanında “topraklarına göz dikecek düşmanın gözünü oyması”ydı bir yerde.  O güçlü ifadeler hala okulların duvarlarında ve gençliğin beyin zerrelerinde duruyor.

          Şayet şimdiki gençlik, yani bütün dünya gençliği dünyayı sadece tek bir ülke gibi görerek, iletişim ağının bu kadar yaygınlığı içinde kendi sınırlarını aşarak birer kardeşmişler gibi, davranmak suretiyle kendilerine bir dünya kurabiliyorlarsa, düşünceşeler de biçimsel anlamda farklılığı yaratır.

           Belki de gençlik şöyle düşünmektedir:

           “Evet Atatürk bize bu toprakları teslim etti, ulusu ve bayrağı teslim etti ve kendi misak-ı milli sınırlarımızı korumayı öğretti.  Evet, biz kendi ülkemizin topraklarını koruyarak milli hasletlerimizi muhafaza edebiliyorsak, bundan sonra değişen dünya değerleri içinde kendi yerimizi aldığımız zaman, kimse bizi tek bir ülkede yaşayan bütün gençler olarak görmesinler.  Çünkü bunlar bizim gerçeklerimizdir, bütün savaşlara karşın.”

                Gayri ihtiyari insane üzülüyor, bu yıl 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın kutlanamamasına.  Ben de üzülüyorum.  Lakin yapacak başka birşey yok.

                Nasıl ki 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı balkonlardan, internet ve on line üzerinden kutlamışsak, herhalde bu bayramı de öyle kutlayacağız, sanal bir ortam olsa da.

                Önemli olan nedir bilir misiniz?

                Önemli olan Türk gençliğinin kendi ulusuna, kendi milliyetine, kendi ulusal bütünlüğüne ve hasletlerine sahip çıkarak Atatürk’ün çizdiği yolda yoluna devam etmesi ve geleceği umutla kucaklamasıdır.

                İnşallah gelecek 19 Mayıs’ımız normal bir hayatın akışında kutlanır ve bu kötü günler arkada kalır.

                19 Mayıs, Gençlik ve Spor Bayramı, tüm gençlerimize ve tüm Türk milletine kutlu ve mutlu olsun.