Elinde Gucci marka saatle eve dönen çocuğa babası annesi sorar.
Nerde buldun.
Cevap yerde buldum olacaktır büyük olasılıkla ve doğrudur da.Anne baba saatin aranmasını bekler makul bir süre ve sahibi çıktığında iade etmeye hazırdırlar.
Yerde bulduğu çeki bozdurmaya bankaya gidenlerin başına neler geldiği gazetelere haber olur,hırsızlık damgası ile mahkemeye sevkedilirler.
Yerde buldum, gökten düştü gibi nedenlerle mal mülk ve para sahibi olunmaz.
Mal sahibi mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
Demiştir Yunus Emre
Çağ, sufilik tasavvuf çağı değildir de gene asgari bir ahlâk hem kültürel bazda hem de yasalar bazında koşuldur.
Üç beş baldırı çıplak olarak nitelendiriliyorduk. ‘nerden buldun yasası’istiyorduk ısrarla istiyorduk, partimizin iktidara gelmesi kaf dağının arkasında bir masaldı ama özellikle ‘nerden buldun yasası’ hakkındaki samimi ısrarımız partimize oy getirmese bile itibar getiriyordu.Doğru söylemek oy istemekten daha önemliydi.

‘Nerden buldun’ diye soracaktık, bu ısrardı bizi ayakta tutan.Sokakta bu ısrarla yürümenin bir ‘caka’sı vardı bu cakanın albenisi ile geçti ömrümüz ve kimsenin hesabını soracağı haram bir metrekare toprak sahibi olmadık.Pişman mıyız.
Hayır.
Hesabını sorarız, gün gelir sorarız der. kimi siyasetçiler.
Ödemek gerekir oysa, sormaktan önce hesabı ödemek.
Canı asılır, bayram yerinde dolaşan çocuğun pamuk şekerine canı asılır, alır babası annesi pembe boyalı bulut yumağını da anında öder hesabı.
Tık tık atar sağ kaşının altı insanın,tiryakidir,kafein krizi gelmiştir,atar kendini Efe’nin, Kâzım’ın kahvesine de çifte kavrulmuş okkalı bir sade söyler ,kallavi bir yudum alır kahvesinden yanında su gelmediğine kızar kızmasına da hesabı ödemeden geçmez kaş altındaki zonklama.
Mideniz iyi değildir gastrit şüpheniz vardır velâkin pastırma da mis gibi kokmaktadır, iki yumurta kırarsınız bir dilim de pastırmayı doğrarsınız içine, afiyetle yersiniz, gece uyumanız mümkünatsızdır mideniz cayır cayır yanmaktadır çünkü.Pastırmalı yumurta yemenin bedeli de böyle ödenir.
Kopya çekip 10 alacaksınız fizik sınavından, arkadaşlarınız inek gibi çalışırken internette sohbet yaparsınız, Kuğulu park, Çağlayan gezersiniz, sınavda kopya dizlerinizde yakalanınca ödersiniz açıkgözlüğünüzün bedelini.
Çetinkaya yenerse kalesinde duduğunuz takımı şampiyon olacaktır, siz çok iyi kalecisiniz zordur size gol atmak, bir mesaj düşer cebinize ‘şike’teklif edilmektedir, parayı cukkalarsınız da ertesi sezonda şampiyon adayı takıma transfer olamamak bir yana, kimse kaleyi emanet etmez size, kolay paranın bedeli iyi kaleci olma sıfatının yerine şikeci sıfatının ikame edilmesidir.
Hassas bir cildiniz vardır pahalı sabun yerine yeşil sabunla yıkanırsanız daha ucuz diye kaşınır durursunuz belki de uyuz olmuşsunuzdur.
Müteahhid olmuşsunuz,direğe bayrak çeker gibi apartıman çekiyorsunuz göklerine varoşlararın, ucuza gelsin, pahalıya satmış olasınız diye demirden çimentodan tassaruf ediyorsunuz, ödül beklerken  partili olma hasebi ile hükümetten, çöküyor apartumanınız
Tabutlar ödüyor hesabınızı.
Uykuyu sevdiğinizden olsa gerek sabahları kalkamıyorsunuz işe yetişmek için, ödeyeceğiniz bedel işten atılmaktır.
Ucuz emek istiyordunuz daha hızlı ve daha çok zengin olmak için, Hatay,Adana,Urfa Viet nam, Türkmenistan vs vs  diyar diyar haber uçurup ‘ne iş olsa yaparım abi’lerden getriyorsunuz işgücü diye.Bedeli nedir bunun diye merak mı ediyorsunuz
Bardon gancelli der Kıbrıs argosu.
Bardon gancelli be insanlar. Böyle böyle gelindi bu güne