Devletler, kendini gönüllü olarak oluşturan halkları, milletleri yönetmek için değil, onların işlerini organize etmek için vardır ve bu çerçeve içinde hep olmalıdır da.
Devletin kapitalizmin ürünü ve sonucu olduğunu sanmak ve iddia etmek belki ezber edilmiş olan ideolojiye- lojilere uygundur ama gelin görün ki hakikat değildir.
İnsanlar toplu olarak yaşamaya başladıkları zamanlardan beridir ki, değişik isimlerle de olsa devlet hep olmuştur ve bir gün komunizm bütün filozofisi ile hayat bulursa da devlet varlığını sürdürecektir, sürdürmelidir de çünkü devlet işleri organize etmenin aygıtıdır.
Platon’un, devletini oluştururken şairleri kovması hiç de boşuna değildir.
Çünkü şiir-sanat iş değildir ve iş olmayan şeyi organize etmeye de gerek yoktur ama Platon’un derdi devleti ahalinin tepesine oturtmaktır o yüzden de bozguncu olan sanatı devletinde istememektedir.
Devlette sanattan başka her şeyin kurumlaşması şarttır, niye sanattan başka her şey diye sorulursa.
Sanat çünkü kurumsallaşmaması için var olan bir yaşama biçimidir.
Kurumsallaşma kezzaptır sanat için.
Kategorize edilmezden önce Türkiye’de şiirde yepyeni ufuklar açan, ikinci yeni diye kategorize edilen dönem şiirlerinin, kategorize edildiği andan başlayarak nasıl soluksuz kaldığı bilginizde değilse hiç kafa yormadınız demektir.
Şu akım ya da bu akım olsun diye yazmıyordu Turgut Uyar ve tam da onun içindir ki, şu ya da bu ideolojiye ait olmadığı için Gezi Direnişinin dillerden düşmezi, duvarlardan silinmezi olmuştu.
Uçucudur sanat ve bu uçuculuk kaybolmaya dair değil, nane kekik karanfil feslikân kokusu uçuculuğudur. Kırlangıç, alıcı kuş uçuculuğu ve suyun akıcılığı.
Bir defa tüttü mü burnunuza nane feslikân gitmez asla ve hangi sınır da vize sorabilirsiniz ki kırlangıca atmacaya.
Ya suyun aklını denetim altına alabilir misiniz.
Baraj mı kuracaksınız. Sızar su, kayayı betonu yırtar aklı ve akışkanlığıyla da olur şelale.
Kurumsal sanat isteyenler, eğer varsalar ki vardırlar, kendi cakalarının peşindedirler.
Ve sanat sanattır.
Devlet sanatı desteklesin derseniz sansür ile karşılaşırsınız ki ne deyim size.
Sanat ile devlet ı ıhhh doku uyuşmazlığı var
