Düş kuruyor musunuz. Yanıtı belli bir soru. İnsanlarının düş kurduğu bir memleket bu kadar kurak çorak olabilir mi. Olamaz. Düş kurmuyorsunuz. Ne denmemiştir. İnsanları düş kurmayan diller, kurumaya hükümlüdürler denmemiştir ve fakat denmemmiş olması hakikati ortadan kaldırmıyor ki. İnsanlar ve onların düşleri ile sürüp giden sıcak bir dizi “Elveda Rumeli” dizisi.”Gelişme olarak adlandırılan şeyin ne olduğu ince ince işliyor insanın içine İniliz sömürge yönetimi, her devlet dairesi odasına bir şömine yaparak nasıl kurumasına yol açtıysa ormanlarımızın, insanımızı da devlete memur olmaya kanalize ederek düş kurmanın önüne geçmiştir. İngiliz ve sonrasındakiler ile şimdikiler. Ve ingiliz sömürge idaresinin başlattığı bu memuriyet süreci KKTC münhasır modernitesinin başlangıç adımı olarak, ardından gelecek 1960 KC rejimine, 63 topyekün mucahitliği derken geçici, otonom,74 federe ve erken emeklilik, eşel mobil,memur soslu emekci siyaseti filan ile tarihini teşkil etmiştir. Top yekûn memuriyette; ara ki bulasın düş hayal ve baş kaldırı. Düş kuramıyan insanlar baş kaldırabilir mi. Hani nerde,63 – 68 arasının, Girne kapısının, hayalleri peşinde koşan insanları ve işte KKTC gerçeği, kışları kurak, yazları çorak, insanları düşsüz,hayalsiz,baharsız ve şarkısız. Memur düş kurmaz mı, kuramaz mı.Kuramaz.  Kurar da memurun düşü, kelimenin anlamından kaynaklanan bir kısırlığa mahkumdur. Mecbur demektir memur ve mecburi düş, ancak araba ve ev ile kısırlaştırılmıştır. Düş oysa uçurgana benzer. Rüzgar ister en önce ve sonra da bayılır rüzgarın değişik yönlerden esmesine, inişler çıkışlar göstermesine. Kâh fırtına olsun diler, bazen de serin bir meltemle süzülsün, sonra koparıp ipini kaçsın ister kendini sahip zannedenin elinden. Zaptu rapt altına almaktır memuriyet insanlığı ve düşler, hayaller zaptu rapt altına alınamaz. Bir türk büyüğü “üniversite disiplinsizlik demektir” demişti bin yıl önce. Sonra kendisi “zaptu rapt”cı oldu. Düşsüz hayalsizdi de ondan. Üniversite bir anlamda düşler hayaller kurma yerleri de olabilir, eğer o memlekette ilkokullar, ortaokullar ve liseler, devletin bakanlığın müdürlerin ceza evleri değil de; çocukların gençlerin yaşam alanı olarak değerlendiriliyorsa. Paratoneri keşf eden insan, uçurganına yıldırım çarpması ile bulmuştu paratoneri ve rivayet edilir ki; o elma o gün Newton’un başına düşmeseydi gecikecekti en azından yerçekiminin varlığının kanıtı. Bilimsel denilen herşeyin altında ne yatar diye sorarsanız kendinize, hayal, düş ve oyun diye hiç te bilimsel saymadığınız hakikatler çıkacak önünüze. Keyf sizin, ister hayal gücünüze sığınır, herbir şeyle, canlı cansız herşeyle, arkadaşınızla ağaçlarla taşlarla konuşmaya çalışırsınız, isterseniz teknolojiye tapar, akıllı cep telefonunuza sarılır mesaj atarsınız. Düş kurmayan canlı var mı. Eğer insandan gayrısı düş kurmuyorsa Darwin yanılıyor ki çok fena. Düş kuramıyan bir balık, nasıl vurur kendini karaya da suda başlayan macerası canlılığın insana kadar ulaşabilirdi . Yok eğer evrim teorisine değil de, yaratılış söylencesine inanıyorsanız, durum daha da vahim. İnsan ve elbette ki tavşan ile ceylan ve nar ile nergis tanrının düşlerinden başka nedir ki. Allah çamur ile oynarken yoğurmuştu Adem Baba’nızı ve oyun düşten başka nedir ki. Ruhunuza sorun, çocukken daha zengin değil miydi hanlarınızdan hamamlarınızdan ve kredi kartlarınız ile hesaplarınızdan. Hangi ferrari yarışabilir çocukluğunuzun hızıyla. Çocukluğunuz,daha hızlı,güçlü, korkusuz değil miydi herkeslerden, herş eylerden Düş kuruyor musunuz. Kurmuyorsunuz. Kursaydınız bu kadar kısır bir memleketimiz olmazdı, olabilemezdi.