Memleketi insanın neyidir.
Kuşları kafesler de sonra karnını doyurursanız, kafesi kuşun memleketi mi olur.
Kuşların memleketleri olur mu.
Yoktur kuşların memleketi, arslanların da memleketi yoktur.
Ve kutuplar kutup ayılarının memleketi değil yaşadıkları yerdir.
Yaşadığı karnını doyurduğu yer insanın memleketi olur mu, olabilir mi.
Çıplak eti üzerindeki derisi gibi hissetmiyorsa insan, o yer insan için memleket olmaz olabilemez ve hissetmek iki dudak arasından dökülen sözden ibaret değildir.
Konuşmak, demek, söylemek insanoğlunun yapabileceği en kolay iştir.
Memleket nedir sorusundan sonra vatandaşlık nedir sorusu da kaçınılmaz olarak gündeme gelir.
Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı yetseydi bize Kıbrıs adası memleketimiz olabilirdi ve insanlar kendi bedenleri gibi hissetseydi Kıbrıs Cumhuriyetini adamız değil de cumhuriyetimiz, memleketimiz olabilirdi.
Olmadı....
Olamadı ve olamayışının asıl müsebbibi emperyalizm değildir ya da doğrudan emperyalizm değildir.Ya nedir
Tam da memleket duygusunun bir kavram haline gelip hayatımızın olmazsa olmazı olacağı günlerde milliyetlerden biri milliyet olmanın onuru ile yetinmeyip, ben bu adada yaşayan üstün ve kalabalık, çoğunlukum o yüzden de bu ada benimm memleketim, benim devletim, benimm egemenlik alanımdır, boyun eğin eyy azınlıklar dedi ve devleti çaldı. Türklerden maranitlerden Ermenilerden.
Memleketim duygusunu tahrif edince Kıbrıs elenleri ve yok sayınca azınlık sayınca Kıbrıs türklerini, devlet benimm duygusu ile birlikte Kıbrıs’ımızın kanlı bir tarihi oldu, utanç verici ve bu gidişle utancın süreceği.
Devlet, memleket demek olsaydı.
Olamazdı olamaz çünkü memleket doğal toplumsal insani bir kavramdır ve devlet suni kurmaca sanal bir kavram.
Literatür yalayanlar, literatür yalamaktan literatürü içselleştirip de yorumlamaktan aciz kaldıkları için midir  ki, belki de gerçekten bilmedikleri için devlet ile vatanı, devlet ile milleti bir birine karıştırıyorlar.
Oysa, Kıbrıs adası Kıbrıs 
türklerinin, Kıbrıs elenlerinin, Kıbrıs maronitlerinin, Kıbrıs Ermenilerinin ortak vatanıdır ve fakat Kıbrıs cumhuriyeti yalnız ve sadece Kıbrıs elenlerinin devleti olarak vardır artık. Kısa bir süre 1960-63 arası Kıbrıs türkleri de bu devletin ortağı olmuşlardı ve fakat Kıbrıs elenleri, hem de aralarında kendini sosyalist hatta komünist olarak kabul eden AKEL de dahil olmak üzere tüm partileri kendilerini Kıbrıs cumhuriyetinin tek ve asıl sahibi sanmaktan mütevellit bu ortak devleti yıkmışlar ve ortak adamız olan Kıbrıs adasında kaçınılmaz bir şekilde iki devletin temelini atmışlardır.
Belki de onlara teşekkür etmeliyiz.
Bu yazıyı okuyup da bana kızacak olanlar , AKEL in efsanevi lideri Eezekias Papayuannu’nun ‘ AKEL olarak bizim sosyalist komünist bir yunanistan’la birleşme yanlısı olduğumuzu söylüyorlar, bu yanlıştır yalandır, biz herhangi bir Yunanistan’a HATTA ŞİMDİKİ CUNTA İDARESİNDEKİ YUNANİSTAN’a bağlanmaya hazırız.’
Dediğini de bilenlerdir. Sorun yok. Ezber ezberdir