Yaratan öylesine yarattı ki alemi Ne akılla, ne hayalgücüyle Veya ne sezgi ile Çözümleyebilmek  Olanağı ne olabilmiştır günümüze kadarNe de olabilecektir.
Sadece ekoyu korumak  Ve yaratılışı devam  ettirebilmek kadar doğayı koruyabilmek mümkündür.
Elbette bir yaratılışın mutlaka  başı ve sonu olacaktır Düz mantıkla bile bunu kabul etmekteyiz.
Ancak insan yaratığına öyle bir kudret ihsan etmiş ki Yüce Tanrı Başka canlılara öğretiilmiş davranışları icra etmek için verdiği güçlü içgüdülere karşılık aķılla merakı insanambirlikte ihsan etmiştir...
Ve bu tanrısal yetenekle kainat sırlarını mütemadiyen insanoğlu çözmek için zevkle uğraşacaktır. Haliyle doğanın sırları hiçbir zaman mutlak anlamda çözülenme iletükenmiyecektir.
Ama insanda tecessüs denilen bu merak hiçbir zaman tükenmiyecektir ama insan bilinmezleri aydınlığa kavuşturararak çözümlenen problemleri insanlığın hizmetine sunacaktır.
İşte uygarlıklar böyle kuruldu ve böyle gelişmeye devam edecektir. Öyle bir yaratılış ki bu yaratılış doğada bir birine eşit hiç bir şey yoktur.
Denklik var,benzerlik var ama mutlak manada eşitlik olamaz.Bir elmanın yarısı diğer yarısına eşit değildir.
Eşit yumurta ikizleri bile birbirlerine mutlak anlamda eşit değildir. Ama insan aklında EŞİTLİK bir ideal olarak vardır Ve hiç değilse SOSYAL YAŞAMda bu ideali DEMOKRASİ teorisini gerçekleştirmek içinçaba göstermektedir.
Rahatça söylemek gerekirseDEMOKRASİ aklın yarattığı ve mükemmel kabul ettiği bir sistemdir.