Çok yoktur...  Belki bir yıl öncesinde Kuzey Kore Lideri Kim, bütün dünyayı dehşete düşürecek bir açıklama yapmış ve insanlara korku salmıştı.  Kim’in yaptığı açıklama, ülkesinin nükleer silah ve balistik füze denemesi yapma niyetini anlatıyordu.
O açıklamadan sonra büyük güçler dişlerini göstermiş, ayrıca dünyanın da tepkisine neden olmuştu.  Sonra bu olay bir süreden beri gündeme gelmedi.
1950-1953 yılları arasında iki Kore arasında ölümüne savaşlar olmuştu.  Milyonlarca Koreli, iki taraftan da hayatlarını kaybetmişler ama o zıtlıklar ve o “sen ben” kavgaları ta 2018’e kadar sürmüştür.
Bilmem hatırlar mısınız...  Bizim cenerasyonun izlediği en önemli filimlerin başında Kore Savaşları gelirdi.  Özellikle Türk askerlerinin Kore Savaşı’na katılmasından sonra, o filmler Türk yapımcılar tarafından çekilmiş ve o sahneler anılarımızda kalmıştı.
Türk askerlerinin savaşa katılması, BM kararlarına atfen gerçekleşmişti.  Tabii ki ABD’nin en büyük isteğiydi bu.  Nitekim binlerce Türk askeri Güney Kore’de savaşmış ve binlerce şehit vermiştir.  Bugün bile hala Türk şehitleri mezarlığı var orada.
O nedenle değil mi Güney Korelilerin Türklere karşı olan sempatileri?
O sempatinin yansımalarını son film “AYLA”da gördük.  Savaşta anne babasını kaybeden bir Koreli kız çocuğunun bir Türk askeri tarafından kurtarılıp kendi karargahında korumaya alınması, hatta o Türk askerinin Koreli kıza “AYLA” ismini koyması ve yıllar sonra dramatik bir buluşmayla Türkiye’de baba-kız gibi beyaz perdeye yansıması yürekler parçalayan görüntülerdi.
Gerçekte bu savaş, Amerika ile Rusya arasında gerçekleşen bir savaştı.  Onlar hep arkada kalmışlar ama her ikisinin de eli, bu savaşın içinde olmuştur.
Kuzey-Güney Kore’nin savaşı sudan sebeplere dayanır bana göre.  Kuzey Kore 1950 yılında bir iddiada bulunmuş ve sıcak savaş başlamıştı.  Kuzey Kore’nin iddia ettiği neden, Güney Kore askerlerinin sınırı geçmeleriydi.  Neticede fitil ateşlendi ve pek çok insan bu savaşlarda yok olup gitti.
Maksat bölgede egemen olmak ve gücününü pekiştirmekti her iki taraf için.
Yine bir hatırlayın bakalım...
Tarih Kuzey Kore’ye hep komünist rejimin maşası olduğunu söyledi ve yazdı.
Zaman zaman vurgu yaptığım ifadeyi yine vurgu yaparak okurlarıma hatırlatmak istiyorum.
“Dünyada neyi paylaşamıyoruz?”
Gerçekten insanlar dünyada neyi paylaşamıyorlar?
Korelilerin savaşında pek çok parçalanmış aileler acıları ve özlemleri yaşadılar.  Bu insanlık mı?   Değil elbette!
Şimdi Kuzey ve Güney Kore liderleri bir ilke imza attılar.  Eski liderlerin savaşlarını bir tarafa fırlatıp atarak kendilerine yeni bir sayfa açtılar gibi görünüyor.
O buluşmada yine doğru mesajlar verdiler.
Buluşmanın en önemli açılaması Kuzey Kore Lideri Kim’den geldi.  O lider şöyle bir açıklama yapmıştır:
“Tüm nükleer ve kıtalararası balistik füze denemelerini durdurduk.  Hatta nükleer tesislerimizi kapattık.”
Sadece Kim bu açıklamayı yaparken bir şeye daha vurgu yapmış ve bu da kuşku yaratmıştır.  Bakınız Kim ne demiş son söz olarak...
“Artık ülkemin nükleer ya da kıtalararası balistik füze denemesi yapmaya ihtiyacı yoktur.”
Bu ifadelerden siz ne anlarsınız?
Bu ifadeler bize, “Bugüne kadar nükleer silah ve balistik füze açısından yapacağımızı yaptık, tedbirlerimizi aldık, ondan sonrasını başkaları düşünsün” mesajını çağrıştırıyor.
Kuzey ve Güney Kore Liderleri biraraya geldiler ama onun altını kaşıyınca altından başka başka şeylerin de ileride çıkabileceği gerçeğini söylüyor bize Kuzey Kore liderinin tavır ve düşünceleri.
Belki diyorum...  Belki gerçek barışı iki Kore’ye de getirirler ve Koreliler mutlu olurlar.
Bu iki ülkenin insanlarının genleri hemen hemen aynıdır.  Onları toplu halde gördüğümüzde, “Bunlar fabrikadan çıkan tıpa tıp aynı mallardır” deriz.
Yani bir diğer deyişle, aynı ırkın insanları, yıllarca savaşmışlar ve işin içine büyük güçler girince hem bölünmüşler hem ölmüşler.
Gerçekten insanlar dünyada neyi paylaşamıyorlar, söyleyin Allah aşına!