Mahalli örgütlenmeye inanıyorum.

İnandığım yolda, kalkınmanın, gelişimin, değişimin, kendi “sokağımızdan” başlaması için çalışan biri olarak yazıyorum.

Değerlerimizin, örgütlerimizi.

Örgütlerimizin de yaşam kalitemizi etkilediği gerçeğini bilerek, “yarın” hayal ediyorum!

Bu günlerde sıra dışı günler,

Salgınlar, savaşlar, “göz yaşı” ve zor günler: örgütsel davranış biçimini, sorgulatan, yeniden düşündüren zamanlardan geçiyoruz.

Bir kaç zaman önce, AB Komisyonu Başkanı Sn. Ursula Von Der Leyen, virüsten en çok etkilenen birlik üyesi ülke İtalya için özür mahiyetinde bir makale kaleme almıştı. “Artık İtalya’nın yanındayız!” demişti. Birlik için “vergi veren” italyanlar, kovit sonrası ilk günler AB’nin tutumu ve bekledikleri dayanışmayı göremediklerinden çokça şikayetçi olmuşlardı. Sonrası saflar sıklaştırıldı, yaralar daha hızlı sarılmaya çalışılıyor!

Sevgili Bilge Azgın, bu durumu “Ortaçağ Kale” savunma psikolojisi üzerinden yorumlamış ve saldırı anında kalelerin içerisinde toplanan ve “izole” olan “kale halkının” saldırıya dayanma, direnme gücünü, “kalenin sahip olduğu su ve gıda” stokuyla sınırlı olduğunu kale duvarının kalınlığı kadar, yaşamsal temel ihtiyaçlarında “güç” unsuru olduğunu tasvir etmişti.

Yeni Çağda, “Kale” yönetimlerinin de, “kalelerinden” medet umanların da, iyi bir dünya için yapmaları gerekenler belli:

-Üretim – tüketim dengesi.

-İyi tarım

-Temiz enerji

-İletişimi güçlü , paylaşımcı, barışçıl dünya devletleri politikası.

...

Tüm dengeler yeniden şekillenirken,

Kıbrıslı Türklerin’de güçlü “kale” için restoransyon çalışmalarına başlamasının zamanı geldi!

Kanserden ölmek üzere olan kamu örgütlerinin rekonstrüksyon yöntemi ile yeniden hizmet verebilen organlar haline getirmemizin sorumluluğu boynumuzda...

Mahalli yönetimler, belediyeler; rutin planlarının dışına çıkmayı öğrenmelidir. Senaryo stratejileri de yapabilmelidir.

-Sel ve su taşkını

-Kıtlık ve kuraklık

-benzer veya daha vahşi salgın durumlarında mikro ölçekli savunma stratejileri ve minimum hasarla yaşamaya devam etmenin en önemli yolu idari (örgütsel) güçtür.

Kıbrıs’lı Türkler için idareyi güçlendirmek kaçınılmazdır.